İstanbul Fatih'te 3 Eylül 2006'da İsmailağa Camisi'nde Bayram Ali Öztürk'ün bıçakla öldürülmesi, Öztürk'ü öldüren Mustafa Erdal'ın da aynı yerde linç edilerek öldürülmesine ilişkin soruşturmada çarpıcı bir detay ortaya çıktı. Olay günü camide olmadıkları yönünde savcıya ifade veren 11 kişinin, (Y.Ö., C.B., H.G., A.O.Y., O.Y., U.K., İ.Ç., Z.P., M.A., R.K.ve M.B.) cami ve çevresinde olduğu belirlendi. Dönemin Fatih Cumhuriyet Savcısı Fikri Aziz Niksarlı'nın talebiyle GSM operatörlerinden gelen cevapta, 3 Eylül'de 07.55-09.00 saatleri arasında camide bulunan kişilerin telefon dökümlerine yer verildi. Söz konusu 11 kişiye ait telefonların, caminin bulunduğu Manyasızade Caddesi, Nurettin Tekke Sokağı ve Demir Hisar Caddesi'nde bulunan baz istasyonlarından sinyal verdikleri tespit edildi. Niksarlı'ya ifade veren C.B. (27) doğru ifade vermediğini açıkça itiraf etti. İfadesi alınan kişilerden bir kısmı, İsmail Ağa Camisi'nde olmasına rağmen Sapanca ve Esenyurt'ta olduklarını söylerken, bir kısmı da evlerinde olduklarını iddia etmişti. İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Erdal'ın öldürülmesine ilişkin davada yargılanan İrfan Can'ı, 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı. 11 kişinin Can'la bağlantısı araştırılıyor. FETÖ'cü savcılar tarafından ört-bas edilen soruşturma 15 Temmuz darbe girişimnin ardından yeniden açıldı. Soruşturmaya İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Mehmet Şenay Baygın bakıyor.
