Geçtiğimiz Pazar günü Birleşik Arap Emirlikleri'nden dönerken İran'ın güneydoğusundaki Şehrikürd kentine bağlı Durk Enar köyü yakınlarında meydana gelen uçak kazası sonucu hayatını kaybeden 11 kişinin cenazeleri, Adli Tıp Kurumu'nun yürüttüğü müthiş diplomasi sonucu erkenden ailelerine ulaştırıldı.
SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün Adli Tıp Kurumu Başkanı Yalçın Büyük'ten aldığı bilgiye göre, normal koşullarda en az bir ay sürecek DNA profil karşılaştırması analizi, kişisel ilişkilere dayalı yoğun diplomasi çabaları sayesinde elektronik ortamda üç günde tamamlandı ve cenazeler Türkiye'ye teslim edildi. Böylelikle kazada hayatını kaybeden 10 kişinin kimlikleri belirlendi:
Mina Başaran, Sinem Akay, Jasmin Baruh Siloni, Burcu Gündoğan Urfalı, Liana Hananel, Ayşe And, Aslıgül İzmirli, Zeynep Coşkun, Melike Kuvvet, Eda Uslu. Uçakta bulunan bir kişinin kimlik tespit çalışmalarının ise devam ettiği öğrenildi.
KİŞİSEL İLİŞKİLERLE ÇÖZÜLDÜ
Yalçın Büyük'ün SABAH'a verdiği bilgilere göre İran'la adli tıp diplomasisi süreci şu şekilde işledi:
Yalçın Büyük, Adli Tıp Kurumu Başkanı olarak 25-27 Şubat tarihleri arasında Tahran'da Adli Tıp Başkanları'nın Bölgesel Toplantısı başlıklı 16 ülkenin iştirak ettiği bir etkinliğe katıldı. Bu etkinlik sırasında İran Adli Tıp Başkanı Ahmat Shojael Baghini ile tanışan Büyük, etkinlikten sonra Türkiye'ye döndü ve 11 Mart'ta meydana gelen uçak kazasının hemen ardından Baghini'yi aradı. Baghini'ye düşen uçağa enkazına ulaşılıp ulaşılmadığını ve cenazelerin bulunup bulunmadığını soran Büyük, "Henüz ulaşamadık, arıyoruz" cevabını aldı.
Cenazeler, uçak enkazı bulunur bulunmaz Baghini'nin talimatı doğrultusunda daha uzak olan Tahran'a değil, İsfahan'a götürüldü. İsfahan'daki Adli Tıp Merkezi'nde cenazelerden DNA örnekleri alındı. Örnekler alındıktan sonra cenazeler Tahran'a sevk edildi.
Bu arada İstanbul'da Adli Tıp Kurumu Başkanlığı, Yalçın Büyük'ün talimatı doğrultusunda uçak kazasında hayatını kaybedenlerin anne ve babalarından tükürük örneği (sürüntü) aldı ve DNA profili çıkarmaya başladı.
Kazada hayatını kaybedenlerden Melike Kuvvet'in ailesi Konya'da olduğu için annesi İstanbul'a değil, Ankara'ya ambulansla getirildi ve ondan da Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na bağlı bir merkezde örnek alındı. Çünkü DNA karşılaştırmasında hızlı sonuç alabilmek adına zamanla yarışılıyordu. Bu yüzden Adil Tıp personeli Yalçın Büyük'ün talimatıyla sabaha kadar mesai yaptı ve profilleri çıkardı.
1,5 SAATTE AİLELERİNE TESLİM EDİLDİ
Hem İran Adli Tıp'ı, hem de Türk Adli Tıp Kurumu Başkanlığı, rutin dışına çıkarak DNA profillerini elektronik ortamda birbirine gönderdi ve böylelikle cenazelerin kimlik teşhisleri yapıldı. On cenazenin kime ait olduğu belirlendi. Pazar günü meydana gelen kazadan sonra Salı akşamı İsfahan'da çıkarılmaya başlanan DNA profili ile Türkiye'den alınan örnekler Çarşamba günü eşleşti. Yani eş zamanlı DNA profili çıkarma çalışmaları sonucunda üç günde cenazelerin kimlikleri tespit edildi ve teslim edilmeleri için işlem başlatıldı ve cenazeler dün itibariyle İstanbul'a ulaştı. Cenazeler İstanbul'a indikten sonra rekor bir hızla sadece 1,5 saatte ailelerine teslim edildi. Bu arada pilotlara, rutin uygulama gereği uyuşturucu, alkol bulunup bulunmadığının tespiti için de toksikoloji testi uygulandı. Ve bu işlem de tamamlandı.
İran'daki kazadan sonra normalde en az bir ay sürecek bir kimlik belirleme ve teslim işlemi üç günde tamamlanmış oldu. Bu hızın, Adli Tıp tarihinde bir ilk olduğu belirtildi.