252 kiloluk adamdan yardım çığlığı

Seyyar satıcılık yaparak meyve-sebze satan Murat Öncü (50) 25 yıl önce Hamiş Öncü ile evlendi. Bu evlilikten 4 çocukları oldu. Öncü evlendiğinde 105 kiloydu ancak evlendikten sonra hızla kilo almaya başladı. 6 ay öncesine kadar 200 kiloya kadar çıkan Öncü, artık çalışamaz hale geldi. Rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan Öncü'ye hastanede şeker ve tansiyon teşhisi konuldu. Öncü, 6 ay içinde tam 52 kilo alarak 252 kiloya çıktı. Çalışamaz hale gelen Öncü, artık tek başına ne kalkabiliyor, ne yürüyebiliyor ne de ihtiyaçlarını giderebiliyor. İki adım attığında nefes nefese kalan Öncü 50 yaşında dört duvar arasına bağlı kaldığı için hayata küsmüş durumda. Koltuk değneğiyle bile güçlükle yürüyen Öncü; şimdi kendisine uzanacak bir yardım elini bekliyor.

"DÖRT DUVAR ARASINDA ÖLÜMÜ BEKLİYORUM"

Murat Öncü, hastalığından dolayı bu kadar kilo aldığını belirterek, "Çalışamıyorum, kalkamıyorum her yerim su topluyor ödem oluyor. 6 ay önce birden bire kilo almaya başladım. 200 kiloydum 252 kilo oldum. Evlendiğimde 105 kiloydum. O zaman zayıftım 105 kiloyla 252 kilo arasında dağlar kadar fark var. O zaman bir insandım şimdi 3-4 insan birden oldum. Kalkamıyorum, yürüyemiyorum" dedi.
Koltuk değneği yardımıyla güçlükle yürüdüğünü anlatan Öncü, "Yerimden kalkamıyorum değneklerle kalkıyorum, her işimi hanım yapıyor. Yeri geliyor idrarımı altımdan alıyor. Yeri geliyor tuvalete götürüyor. Böyle hayat olmaz ki. Dışarı çıkamıyorum hiç arkadaşım yok. Kimsenin evine gidemiyorum, gelemiyorum ancak evde oturuyorum. Zayıflamak için hastaneye gittim ama mideyi küçültmek riskli, narkoz vermek tehlikeli diyerek ameliyat olamadım. Eve bir insan gelirse insan yüzü görüyorum yoksa göremiyorum. 24 saat evin içindeyim. Bir ara motosiklete biniyordum. Bundan 6 ay önce biniyordum ama şimdi dengeleyemiyorum. 252 kiloluk insan motosikletin üzerinde cambazlık yapabilir mi?" diyerek ağladı.
Üzerine elbise, ayağına çorap dahi bulamadığına dikkat çeken Öncü, şunları kaydetti:
"Kazağımı eşim işliyor. Pijama, çorap bile bulamıyorum. Kızımın evine bile gidemiyorum. Burada evin içinde ölümü bekliyorum. Devlet bana maaş veriyor hasta olduğum için keşke kilolu olmasam da ben başkalarına yardım etsem. Benimki hayat değil ki. Şimdi bana gelseler Adana'nın yarısını verelim deseler ben bu halle ne yapayım ki. Ne oturabiliyorum, ne kalkabiliyorum, ne yürüyebiliyorum. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'ndan yardım istiyorum. Beni bu açık cezaevi halinden kurtarın."