26 yıl sonra umutlandıran telefon
Kayseri'de, 26 yıl önce dünyaya gelen ve ailesine gösterilmeden 'Hayatını kaybetti' denilerek defnedildiği iddia edilen bir kişinin ailesine gelen telefon, çocuklarının ölmediğine inanan aileye umut oldu.
Süre içerisinde başından geçenleri İHA muhabirine anlatan Sultan Koç, Kayseri Doğum Evi'nden gelen cevabın kendisini tatmin etmediğini söyleyerek, olayı daha da araştırmaya başladığını söyledi. Koç, yaşadığı olayı şöyle anlattı:
"Öldüğüne inandırdım hep kendimi. Hastanede kaldı cenazesi. Bir şüphe işte içimde yaşıyor mu? diye hep düşündüm. Sonra bana bir telefon geldi. Şanlıurfa Siverek'ten bir genç beni aradı. Annesi olduğumu söyledi. Ben inanmadım önce. Sonra bir kaç kez daha aradı. Araştırmaya başladım. Hastanede araştırdım. Evet Doğum Evi Hastanesi'nden bana bir kağıt geldi. Gelen kağıtta 'Çocuğunuzu mezarlıklar kurumuna gönderdik' diyor. Yok yazıyor ama gittik araştırdık. Kayıtlarda çıkmadı cenazesi. Oraya asla varmamış, gitmemiş. Yaşıyorsa kavuşmak isterim. Ömrümüz bu kadar geçti ondan ayrı. O evladım, öbürlerinden farkı yok."
Ahmet Koç da, 1988 yılında dünyaya gelen çocukları için "iki dakika yaşadıktan sonra hayatını kaybetti" denilerek hastane yönetiminin bebeği kendilerinin defnettiğini söylediğini anlattı. Çocuklarını bulmak için gerekli hukuki işlemi başlattıklarının altını çizen Ahmet Koç, çocuklarının yaşadığı takdirde evlerine beklediklerini dile getirdi. 'Ölü ya da dirisini istiyoruz' diyen Koç, "1988'de bir erkek çocuğu dünyaya getirdik. Fakat çocuk 2 dakika yaşayıp sonra 'öldü' dediler. 'Biz hastanede olarak burada defnederiz' dediler. Biz de kabul ettik. Sonra köye gittik. Büyüklerimiz 'Çocuğu niye orada koydunuz?' dediler. Bundan bir ay önce bizim hanıma bir telefon geldi. Urfa Siverek'ten bir genç bizim hanımı arayarak 'Sen benim annemsin' dedi. Birkaç defa aramış. Biz buna tepki gösterdik. 'Polise veririz. Savcılığa veririz' dedik. Bu olay üzerine kuşkumuz bizi tetikledi. Bizim hanım hastaneye gitti. Bize bir kağıt verdiler. Hastaneden bize Asri Mezarlığa defnedildiğini söylemişlerdi. Bize verdikleri kağıtla mezarlığa gittik ama bebeğin burada olmadığını söyleyen bir kağıt verdiler. O dönem hastanede hayatını kaybeden herkesin ismi var ama bizimkinin yoktu. Orada ki memur '1973 yılından itibaren defnedilenlerin hepsinin ismi burada var' dedi. 'Bu niye yok' dedi. O da şaşırdı. Savcılığa suç duyurusunda bulunacağız. Bizim çocuğumuz yaşıyorsa veya ölüyse beyan etsinler. Şayet çocuğumuz bizi izliyorsa biz kendini tanımıyoruz. İnşallah kendisi iyidir, sağlıklıdır. Çıksın gelsin buraya, burası yabancı değil. Ben babasıyım, Sultan annesi. Bizim çocuğumuzu bize versinler."
EN SON HABERLER
- 1 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 2 Katil İsrail'e en ağır ve son darbe Türkiye'den! Gazze Batı’nın foyasını ortaya çıkardı
- 3 TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: Hedef Özgürlükçü ve yeni bir anayasa
- 4 Sivas'ta kontrolden çıkan araç Kızılırmak Nehri'ne uçtu
- 5 Kocaeli'de oto servisinde yangın çıktı! 15 otobüs alev alev yandı
- 6 Emekli öğretim üyesinin sır kaybı! Yıldız Dağı'nda kaybolduğu ortaya çıkmıştı: Defalarca 'süpürme' yöntemi uygulandı
- 7 Kartepe'de korkutan yangın: Isuzu servisinde 15 otobüs alev aldı!
- 8 Kartepe'de korkutan yangın: Isuzu servisinde 15 otobüs alev aldı!
- 9 İşte Türkiye'nin en zeki şehirleri güncel listesi! Listenin ilk sırasında o ilimiz var: İşte il il IQ seviyeleri
- 10 Serinlemek için denize giren Melih boğuldu!