30 yıllık bir 'fikri takip' öyküsü...

Şimdi size anlatacağım öykü tam 30 yıllık bir fikri takip öyküsü... O günler Türkiye'nin zor günleriydi ve binlerce yurttaşımız siyasi sorunlardan dolayı ülke dışına çıkmıştı. Şimdinin ünlü sanatçısı Zülfü Livaneli de bunlardan biriydi. Yerleştiği İsveç'te bir yandan müzik çalışmaları yapıyor bir yandan da kendi insanının içinde bulunduğu sıkıntılara duyarlık gösteriyordu. O dönemlerde bir hikâye yazıp yayınladı. Zülfü'nün "Arafat'ta Bir Çocuk" adlı bu öyküsünü Barbro Karabuda senaryolaştırıp yönetti ve çekilen TV filmi, İsveç başta tüm Avrupa'da olay oldu.

KÜÇÜK ÇOCUK HARİKA
Filmde, Anadolu'dan Stockholm'e göçen 7 çocuklu bir ailenin en küçük oğlunun gözünden İsveç'te yaşam ve uyum sorunları akıcı bir dille aktarılıyordu. Bu filmde rol alan küçük Yalçın ise oyunculuğu ve boyuyla dikkat çekiyordu. Boyuna bakıp herkes 6-7 yaşında sanıyordu. Bir TV programında 14 yaşında olduğu anlaşılınca İsveçliler bir kez daha şaşırdı. Çocukta büyüme gelişme hormonları çalışmıyordu. Türkiye'de tedavi imkansız, ilaçlar ise çok pahalıydı. Bu kadavradan alınan emzimlerle yapılan bir ilaçtı. Tüm ülke, yoksul bir Türk ailesinin evladı olan küçük Yalçın'ın derdine çare aramaya başladı. Kısa süre sonra 2 yaş büyük ağabeyinin de aynı derdin kurbanı olduğu ortaya çıktı.

GANGSTERDEN GELEN YARDIM
O sırada İsveç'te defalarca banka soymuş, yıllarca hapis yatmış, dışarı çıkınca hayatını anlatan kitap yazarak servete kavuşmuş ünlü gangster Tore Karte, tövbekar olmuş, servetini yardım kuruluşlarıyla paylaşmaktaydı. Yalçın'ın oynadığı rolü izlemiş hayran olmuş, durumuna kederlenmişti. 1982'de Yalçın'ın pahalı tedavisini üstlendi ve bu girişimi ülke çapında sansasyon yarattı. O zaman Milliyet'te genç muhabirdim. Gelişmelerden rastlantı eseri haberdar oldum ve çocuklarla aileyi bulup haberler yaptım. Önceki gün de 30 yıl sonra Yalçın ve ağabeyi Şevket Avşar'ı tekrar arayıp buldum.

BOY ATMIŞLAR
İlaçlar işe yaramış, eski gangsterin yıllarca yaptığı yardımla çocuklar makul boya ulaşmışlardı. Ağabey Şevket'in 1.92 santimetre boyunda oğlu bile vardı. Yalçın da evlenmiş 2 çocuk babası olmuştu. Bu moral destekle sinema tiyatro işine devam eden Avşar kardeşler, önce şehir tiyatrosu çocuk kadrosuna, ileriki yıllarda da ana kadroya geçip aktör oldular. Şimdi ikisi de tiyatronun göz bebeği. Yalçın bu sezon Anton Çehov'un 'Sevgili Doktor'unda baş rol oynarken ağabeyi Şevket hem yönetmenlik yapacak hem de Aziz Nesin'in Toros Canavarı'nda başrolü (canavar) oynayacak.
İSVEÇ'E TEŞEKKÜR...
İki kardeş, 30 yıl önceki olaya minnet duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Savaş ağabey, insanlığın milliyeti yok. İnsanlara önyargılı yaklaşmamak gerekiyor. O eski bir gangsterdi ama bizim iyilik meleğimiz oldu. Sizin bu yaptığınız haberin de İsveç gazetelerinde yer alacağını biliyoruz. Bu sayede minnet duygularımızı İsveç'e ulaştırıyoruz."