85 sonrası gazinolar gözde mekânlar oldu

1985 yılında Yaşar Şerbetçi, Çakıl Gazinosu'nu satın alıp kadroya yeni sanatçılar ekleyince, diğer gazinolara ciddi rakip oldu. Hatta 31 Aralık gecesi Zeki Müren burada sahne aldı ve büyük olay oldu. Yine 1985'te Alaaddin Çakıcı Caddebostan Maksim'de, Fahrettin Aslan'ın oğlu, Emel Sayın'ın eski eşi Selçuk Aslan'ı vurarak yaraladı. Gazinolar hep şarkılı, türkülü, içkili, neonlu, garsonlu, assolistli, üssolistli yer olmuştur. Her zaman İstanbul, Ankara ve İzmir'de insanların en önemli eğlencelerinden biriydi. Bunlar, kendine ait kuralları olan mekânlardı. 'Faça masa' tabir edilen ön masalara oturduysan, masanın üzerinde ne varsa hepsini ödemeyi kabul ediyorsun demekti. Genellikle de şişeyle viski bulunurdu. Assolistin istemediği hiç kimse, tuvalet kapısında bile çalışamazdı. Gazinolarda bildiğimiz anlamda tatil yoktu, programlar paket şeklinde tasarlanırdı; 30 gün, 40 gün gibi... Tutarsa uzatılır, iş yatarsa hemen kaldırılırdı... Soliste gönderilen çiçeklerin hepsi sahneye çıkarılmaz, bu işle görevli ayakçı tek bir buket seçer, üzerine bütün çiçek gönderenlerin listesini önem sırasına göre yazıp yapıştırır ve bu liste mutlaka sahnede okunurdu. Bu kültürün en önemli iki olgusu, peçeteye yazılıp solist - şantör her kimse ondan istenen parçalarla, ortaya getirilmesi şart olan 'alevli meyvedir'. 80'lerin sonunda gazino eğlenceleri televizyona yenildi. Ardından hemen 90'lı yıllarda canlı müzik kulüpleri, gece hayatını kasıp kavurmaya başladı. Aynı zamanda barlar çok iyi iş yapmaya başladı. İstanbul Etiler, 'eller havaya' eğlencesinin kalesi haline gelmişti. Fedon, Hayko, Cenk Eren, Fatih Ürek, Aydın, Arto, Cihan Doğan, Dr. Bilal, Utku o yıllarda Etiler'de sabaha kadar uzayan gecelerde müşterileri eğlendiriyorlardı. Bu şarkıcıların dışında, Kenan Doğulu, Gülşen, İzel-Çelik- Ercan, Nalan, Sibel Tüzün, Serdar Ortaç, Mirkelam, Bendeniz, Sezen Aksu, Nilüfer aklınıza daha kim gelirse sahne aldı...
GAZİNOLAR TV'YE YENİLDİ
Nostalji yapacak olursak, caddenin girişinde Arena, Kenan Doğulu'nun her gece Roma'yı yaktığı mekân, ardından İbrahim Tatlıses'den Mahsun Kırmızıgül'e, Yıldız Tilbe'den Bülent Ersoy'a birçok sanatçının çıktığı Şamata Bar ve Keops Gece Kulübü; İzzet Çapa'nın Jungle'ı; Arto'nun ünlü olduğu Cımbız Bar (O dönem çağrı cihazı denen aletler vardı, çok modaydı. Cımbız'da kızların çağrı numaralarını öğrenip, caddenin karşısındaki ankesörlü telefondan mesaj gönderip, kız tavlanırdı); Coşkun Sabah'ın, Gülben Ergen'in sahne aldığı Sies; Demet Akalın'ın doğum gününde ilk kez şarkı söylemeye çalıştığı zaman kolunun yandığı, Erol Kaynar'ın efsane Türkçe Bar'ı; ünlü Nispet gece kulübü; peçetelerin ve teflerin elden düşmediği Hayko'nun çıktığı Club 29; Cenk Eren'in meşhur olduğu, İzzet Çapa'yı İzzet Çapa yapan mekân Dedikodulu Meyhane; Kuşum Aydın'ın Papyon'u; sosyeteden birçok aşkın yaşandığı Fly Inn; High End; Deep... Sosyete demişken atlanmaması gereken bir isim, Tevfik Dölen, nam-ı değer Tefo... Türkiye'nin ilk DJ'i... Onun mekânı Tiendes Bar çok nezih bir yerdi. Tefo deyip, Ertekin'i de atlamamak gerek... Le Chapeau, her zaman nezih bir bardı. Ayrıca Akrep Nalan'la bütünleşen Küfe Bar, He-De Hacı, bugünlerde neredeyse her hafta kumar baskını yapılan, zamanında Serdar Ortaç'ın meşhur olduğu Dalmaz Center ve daha birçok mekân açıldı ve kapandı.