Perşembe 15.07.2010
Son Güncelleme: Perşembe 15.07.2010

Diva'nın 13 yaşındaki müritleri

Sanat Müziği'nin duayeni Müzeyyen Senar yarın 92. yaşına giriyor. Ata'nın huzurunda 5 kez şarkı söyleyen Senar'ın dostu ve kitabını yazan Radi Dikici, "En büyük müritlerinden biriyim" diyor. Dikici, 13-15 yaşındaki hayranlarının onun sesine âşık olduğunu söylüyor

Türk Sanat Müziği'nin duayeni Müzeyyen Senar yarın Bodrum'daki evinde 92. yaşına giriyor. Yarın sadece Müzeyyen Senar değil, Türk Sanat Müziği de bir yaş daha alıyor. Çünkü Cumhuriyet'in Divası Senar'ın hayatı, Türk Musikisi'nin de bir belgeseli niteliğini taşıyor. 20 yıllık dostu ve biyografisinin yazarı Radi Dikici ile Senar'ın hiç yazılmamış anılarını dinlemek için buluştuk. Telif hakları Dikici'ye ait olan Müzeyyen Senar taş plaklarını dinleyip Senar'ın yayımlanmamış fotoğraflarını inceledik. Kimi zaman Senar'ın ağzından aktardığı anılar öyle keyifliydi ki işte bu yazı dizisi ortaya çıktı. Müzeyyen Senar ile 4 yıl süren çalışma sonunda 2005 yılında "Cumhuriyet'in Divası Müzeyyen Senar" isimli biyografiyi yayımlayan Radi Dikici, "Onu en son 10 Nisan'da Bodrum'da ziyaret ettim. Keyfi yerindeydi, İstanbul'a ne zaman geleceğini sordu. 2006'da geçirdiği felç nedeniyle sol tarafında oluşan his kaybı, neşesine engel değil" diyor. Dikici, Diva'nın telif haklarının da sahibi. Ofisi de adeta bir Müzeyyen Senar müzesi gibi. Duvarlarını onun suluboya resimleri süslerken dolapları da Senar'a ait taş plak, kaset ve CD'lerle dolu. Radi Dikici, kitabı için 4 yıl boyunca Senar ile gerçekleştirdiği röportajları da kaydetmiş. Divanın ağzından hem kendi hayatı, hem de 80 yıllık Türk Musikisi tarihi tüm ayrıntılarıyla dinlenebiliyor.

ONUN SESİNE ÂŞIKLAR
"Çok yakında divanın taş plakları yeniden piyasaya çıkıyor" diyen Radi Dikici, "Bülent Ersoy'un da popçuların Müzeyyen Senar ile gerçekleştirdiği düet projesinin bir benzerini hayata geçirmek istediğini biliyorum. Sanırım önümüzdeki yıl Muazzez Abacı, Emel Sayın, Seçil Heper gibi isimlerle bu proje gerçekleşecek" müjdesini veriyor. Müzeyyen Senar'ın her devirde ve her yaşta sevenleri olduğunu söyleyen hatta bunları mürit olarak nitelen Radi Dikici "En büyük müritlerinden biri benim. Günde en az 1 saatimi onun için geçiriyorum" diyor. Senar'ın yaşları 13-15 olan hayranlarının da olduğunu söyleyen Dikici, "İstanbul'daki küçük bir hayranı beni sık sık arayıp taş plaklarını dinlemek için ofisime geliyor. Dinlediği her şarkısını, arayıp bana da dinletiyor. Onun sesine âşıklar" diyor.

BAKANA YAZDIĞI MEKTUP

Radi Dikici, yıllarca Senar hakkında pek çok yanlış şeyin doğruymuş gibi bilindiğini anlatıyor. "Bilinenin aksine içki içmeyi pek sevmez. Hoş sohbet bir insan olduğu için hayatı boyunca sofralara davet edilmiş, bu davetleri kırmayıp en fazla 2 duble içki içer, içtiği her şeye de buz atar" diyen Dikici, Senar'ın sahneye mutlaka aç karnına çıkmayı tercih ettiğini de anlatıyor. Radi Dikici, onu en çok üzen şeyin ise devlet sanatçısı olarak bilinmesi olduğunu dile getiriyor. "Müzeyyen Hanım'a 1998'de verilen devlet sanatçılığı unvanı 2002'de mahkeme kararıyla geri alındı" diyen Dikici, Senar'ın dönemin Kültür Bakanlığı'ndan aldığı iptal kararına cevaben kaleme aldığı yazıyı gösteriyor. Mektuba "Sayın bakanım" diye başlayan Senar, sözlerini, "30 Eylül 2002 tarihli 'Devlet Sanatçılığı' unvanının iptal edildiğini bildiren mektubunuzu aldım. Büy ü k Atatürk'ün huzurunda Türk Musikisi'ni icra etme imkânına sahip olmak, zaten benim için en büyük şeref ve en büyük ödüldür" diye bitiriyor.
"PARAYI KABUL ETMEDİM"
Müzeyyen Senar'ın Atatürk'ün huzuruna 6 kez çıktığını, 5 kez şarkı söylediğini vurgulayan Dikici, Senar'ın 1937 Mart'ında bizzat Atatürk'ün yaveri ile Dolmabahçe Sarayı'na çağırıldığını anlatıyor. Radi Dikici, hikâyenin geri kalanını Senar'ın ağzından aktarıyor: "İlk davet kadar heyecanlı değildim. Saraya geldiğimizde bir şey dikkatimi çekmişti. Çok araba vardı ve bir sürü insan saraya girip çıkıyordu. Bizi bir odaya aldıklarında saz arkadaşlarımın çoğu orada idi. Sadece Selahattin Pınar ve Şerif İçli sonradan geldiler. Biraz dinlendikten sonra o akşam okuyacağımız makamı seçtik ve kısa bir prova yaptık. Sonra yandaki bir odada hazırlanan bir sofraya davet edildik. Yedik içtik ve ben heyecanımı üzerimden atmıştım. Biraz sonra yaver geldi ve gecikme olacağını söyledi. Yaklaşık 2 saat sonra içeri giren yaver " Paşa Hazretleri sizlere teşekkür ediyor. Sizi evlerinize arabalar bırakacak. Benim Müzeyyen Hanım'ı evine bırakmamı emrettiler" dedi. Yola çıktık. Eve yaklaştığımızda yaver bana bir zarf uzattı. 'Ne için?' diye sordum. 'Paşa Hazretleri size vermemi istedi' dedi. 'Bunu kabul edemem' dedim, şaşırdı. Hakkım olmayan şeyi kabul etmeme huyum hiç değişmedi. Eve gelince anneme paradan hiç bahsetmedim."

SARI SAYFANIN ÖZELLİĞİ

Müzeyyen Senar'a ait nota kitabı ve mektuplar da Radi Dikici'nin ofisindeki özel yerlerini almış. Ancak aralarında sararmış bir sayfanın çok özel olduğunu söyleyen Dikici bu sayfanın özelliğini de şöyle dile getiriyor: "Müzeyyen Hanım'ın Üsküdar Musiki Cemiyeti'nden itibaren hocalarıyla çalışırken şarkı sözleri ve notaları yazdığı bir defteri varmış. Atatürk ilk ziyaretinde defteri elinden alıp tüm şarkıları ezbere bilip bilmediğini sorar. Senar'dan ' Evet' cevabını alan Atatürk, her ziyarette bu defteri önüne alır ve şarkı seçer, seçtiklerini kalemle işaretlermiş, Bu gün artık o defter yok. Geriye Atatürk'ün işaretlediği tek bir sayfa kalmış."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.