Perşembe 06.09.2012
Son Güncelleme: Perşembe 06.09.2012

97 yıl sonra evin yolunu gösteren pusula

Çanakkale Savaşı'na katılan İngiliz Yüzbaşı P.D. Castle'ın savaş meydanında kaybettiği pusula 97 yıl sonra torunu Susan Mertens'a ulaştı. Torun şaşkın ve gururluydu.

THY'nin kaptan pilotu 39 yaşındaki Murat Söylemez'in Çanakkale hikâyesi, henüz küçük bir çocukken Çanakkale gezisinde Alçıtepeli yaşlı bir köylünün eline tutuşturduğu bir avuç üniforma düğmesi ve şarapnel parçası ile başladı. O günden sonra boş zamanlarını, o günleri tarihsel gerçeklerle ifade eden kitap, belge, obje ve fotoğrafları araştırmaya adadı. Bu tutkusunu bilen bir arkadaşı, 3 yıl önce internetten aldığı antika pusulayı ona verdi. Söylemez, bu nadir savaş hatırasının tarihi bir buluşmanın mimarı olacağını bilmiyordu. Üzerinde "P.D. Castle 6th Batt. Essex Regt." yazan çalışır durumdaki pirinç pusulayı gören Söylemez, bunun Çanakkale'de çarpışmış bir subaya ait olabileceğini tahmin ediyordu ancak gerçek hikâyeye ulaşmak için araştırmaya başladı. "P.D. Castle" ismini Ray Westlake'in "British Regiments at Gallipoli" kitabında, Essex alayı subayları kadrosunda gördü. İnternetten, yurtdışında yaşayan I. Dünya Savaşı araştırmacıları ile diyaloğa geçti. Onların yardımıyla, pusulanın 1915'te, 6. Tabur'da görev yapan Percy David Castle'a ait olduğunu öğrendi. İngilizlerin 6 Ağustos 1915'te gerçekleştirdiği ikinci büyük çıkarmada Anafartalar'a çıkan Castle, o taburdan ülkesine sağ olarak dönebilen az sayıdaki subaydan biriydi. Castle'ın Gelibolu'da başlayıp devam eden askerlik kariyeri savaş sonunda İngiltere'ye döndükten sonra da başarıyla sürmüş ve 1924-25 yılları arasında yarbay rütbesindeyken, üniformasını onurla taşıdığı 6.Essex taburunun komuta kademesinde yer almasıyla sona ermişti.
İKİNCİ SAHİBİNİN İZLERİ
"Pusula sadece antika bir obje olarak kalmamalıydı, onun bir hayat hikâyesinin parçası olduğunu ortaya çıkartmak gerekiyordu" diyen Murat Söylemez, araştırmasını sürdürdü. Pusulanın neden sahibiyle birlikte ülkesine dönmediğini saptayamadı. "Yüzbaşı Castle pusulayı muharebe alanında kaybetmiş olabilir, belki de bir Türk askere hediye etmiştir" diyen Söylemez, pusulada Osmanlıca yazıları fark etti. "Pusulanın kadranına sonradan gayet itinalı şekilde monte edilmiş parçanın üzerindeki Osmanlıca işaretler dikkat çekiyordu" diyen genç araştırmacı ekledi: "Rüzgar istikametlerini gösteren işaretlerin anlamı açıktı. Üstelik kıble yönünü gösteren bir ok işareti de vardı. Bu, bana pusulanın itinayla korunup, kullanıldığını düşündürdü. Belki de bu parça, onu muharebe alanında bulup itinayla koruyan bir Türk Subay sayesinde bugünlere ulaşabildi. Ancak pusulada ikinci sahibiyle ilgili herhangi bir isim ya da işaret yoktu." Yüzbaşıyı araştırmaya devam eden Söylemez, Castle'ın 16 Ekim 1915'te dizanteriden hastalandığı için yarımadadan tahliye edildiğini öğrendi. Savaş onun için bitse de askerlik kariyeri sürdü ve İngiliz asker I. Dünya Savaşı'ndan da sağ çıktı. Söylemez, P.D. Castle'a ve yer aldığı 6. Essex Taburu subaylarına ait fotoğraflara da ulaştı. 1872 doğumlu Castle İngiltere, Hertford'da doğmuştu ve savaş öncesi Essex olarak anılan bölgede yaşamıştı. 1909'da Mary Claus ile evlenen Castle, arşiv kayıtlarına göre 21 Kasım 1948'de hayatını kaybetmişti. Castle'ın 1. Dünya Savaşı'nda aldığı pek çok terfi ve madalya belgesine de ulaşan Söylemez subayın, 17 Şubat 1924'te yarbay rütbesiyle emekli olduğunu da öğrendi. 3 çocuğu olan Castle'ın 22 Temmuz 1911'de doğan ve II. Dünya Savaşı'nda savaşıp pek çok madalya alan oğlu John David Castle ise, 1998'de 87 yaşında yaşama veda etmişti.

97 YIL GECİKEN BULUŞMA

Murat Söylemez, Percy David Castle'ın hayattaki çocuklarına ulaşmaya çalıştı ama gerek yoğun iş temposu ve gerekse zaman ve mesafe sorunları buna imkân vermedi. Hikâyesini NTV Tarih Dergisi ile paylaşan Söylemez, derginin danışmanları aracılığıyla İngiliz Araştırmacı John Shepard'ın yardımını aldı. İngiliz araştırmacı, tam da o sıralar internetteki soy ağacı veri tabanına giriş yapan Castle'ın torunu Susan Mertens'in ismine ulaşıp bağlantı kurdu. Mertens Türkiye'ye davet edildi. Mertens'ın yaklaşık 10 gün önce Türkiye'ye gelmesiyle de 97 yıl geciken tarihi buluşma gerçekleşti. Muharebe Meydanı'nda yitirilen pusula sahibinin torununa ulaştı. Babasının savaştan kalan madalyalarını saklayan ancak dedesi hakkında çok az şey bilen Mertens hem şaşkın hem de gururluydu. Dedesinin Çanakkale'de yaşadıklarını Söylemez'den dinledi. Hikâyesini NTV Tarih Dergisi'nin eylül sayısında kaleme alan Murat Söylemez ise pusulayı yıllar sonra sahibinin ailesine ulaştırdığı için vicdanının rahat olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Pusula elime geçtiğinde çok heyecanlanmış, araştırırken ve hikâyesini gün yüzüne çıkartırken çok keyif almıştım. Açıkçası pusulayı teslim ederken değerinin bilinip bilinmeyeceği konusunda kaygılıydım ancak artık içim rahat, o artık olması gerektiği yerde."
TORUNA PUSULAYI ELLERİYLE VERDİ
Torun Susan Merters, "Büyükbabam, annem ve babam evlenmeden önce vefat ettiği için hakkında çok az şey biliyordum" diyor. "Murat Söylemez'in pusulayı aileye vermek istediğini duyunca çok mutlu oldum ve memnuniyetle Türkiye'ye gelme davetini kabul ettim" diyen Mertens "Hakkında hiçbir şey bilmediğim büyükbabama ait pusulayı elime ilk aldığım an çok duygusaldı. Birçok zorlukla pusulayı bize ve ailemize geri kazandıran Murat Söylemez'e minnettarız. O artık ailemizin en kıymetli varlığıdır" diye konuştu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.