Son Güncelleme: Pazar 31.01.2010
Abdi Bey'in öldüğü gece oradaydım
Gazeteci Abdi İpekçi, terörist M. Ali Ağca tarafından katledildikten az sonra olay yerindeydim. Kendi gazetemin genel yayın müdürünün cesedini morga nakletmek zorunda kaldım
ABDİ BEY VURULDU
Önce dikkate almıyorum. Sonra ısrarını sürdürüyor Coşkun. Fevkalade bir durum olduğunu anlıyor, kesiyorum müziği. Milletten "Yapma etme" sesleri yükseliyor. Coşkun'un yanına giderken yanıyor ışıklar. Ve o anda kül rengi bir Coşkun Aral suratı görüyorum. - Savaş. Telefonda Başkomiser Affan var. Seni istiyor. - Hayırdır Coşkun ne oldu? - (yutkunarak) Bilmem ben. Ona sor... Başkomiser Affan dediğim Affan Keçeci. Sonradan çok başarılı, namlı bir emniyet müdürü oldu malum. O dönemlerde de kardeş gibiyiz. Şişli Gece Ekipler Amiri. Bölgesinde çok önemli bir şey olmalı ki arasın. Yoksa ağzı beter sıkı bir polis şefiydi Affan. - Alo Affan, hayırdır ağabeycim? - Savaş araya taraya zor buldum seni. Tavernanın telefonunu güç bela buldum. - Ne oldu ki? - Kötü!.. Abdi Bey vuruldu maalesef Savaş. Bizim bölgede vuruldu. Şişli Çocuk Hastanesi'ndeyiz. Telefon elimden mi düştü, Affan'ın yüzüne mi kapattım, Allah canımı alsın ki hatırlamıyorum. Masamıza doğru gittim. Babamın kulağına eğildim; "Ben gidiyorum baba" diyebildim sadece. Coşkun'la birlikte dışarı nasıl çıktık. Benim köhne arabama nasıl binip, Tarabya'dan Şişli'ye son hızla nasıl gittik!.. - Durumu ağır mı acaba? - İnşallah hafif yaralıdır. - Kim ne ister Abdi Bey'den be?..
GAZETEDE ÖLÜM SESSİZLİĞİ
HASTANEYE girdiğimde Affan ve ekibi morg kapısında bekliyordu. Boynuma sarıldı ve ağlamaya başladı koca adam: - Kaybettik. Kaybettik Abdi Bey'i. Sersem hallerimiz kaç dakika sürdü kim bilir? Sonra birlikte morga indik. Sonra gazeteye gittim. Sadece bizimkiler değil. Diğer gazetelerde gece görev yapan kim varsa, hepsi bizim binaya doluşmuş. Sayfalar yıkılacak, acı haber tam sayfa verilecek. Yazı işleri gececi gündüzcü tam kadro orada. Turhan Aytul, Hasan Pulur, Doğan Heper, Tufan Türenç, Zeki Sezer, Hakkı Martı, Eren Güvener ve diğer yazı müdürleri. Hepsi hepsi orada ama, Tufan abi hariç hiçbirinin eli işe gitmiyor ki. Masaya Hürriyet ve Tercüman'dan gelen müdürler, sayfa sekreterleri oturmuş, birlikte çiziyor sayfaları. Manşet donuk ve mat: "Abdi İpekçi Öldürüldü" Sonra bir fotoğraf seçip koyuyorlar göbeğe. Abdi Bey'in kalbine giren kurşunlardan biri iç cebindeki dolma kalemi kırmış önce. Foto Muhabiri Yalçın Çınar, karakolda işte o tarihi kareyi, "Kurşunun kırdığı kalem"i çekmiş. Birkaç gün sonra toprağa verdik büyük ustayı. Gazeteden uğurlanışında gazetedeki en yakın dostu ve halefi Turhan Aytul'un sözleri geliyor. "Onu biz öldürdük. Hepimiz..." Cenazesinde görev yaptık. İzlenim notlarını da istihbarat şefimiz Güngör Gönültaş yazdı. Notların sonuna da o ünlü sözleri iliştirdi: "Böyle haber yazılır mı diyeceksiniz Abdi Bey. Ama siz hiç, bir gazetecinin bayrağa sarılı tabutu ardında bütün bir ülkenin yürüdüğünü gördünüz mü?"
EN SON HABERLER
- 1 Hak-İş Kazancı yokuşuna karanfil bırakıp Taksim anıtına çelenk bıraktı
- 2 Bisiklet çalan hırsızın pes dedirten ifadesi: “İşe gidip gelmek için çaldım”
- 3 Turist rakamları yüz güldürüyor
- 4 Küp Açılımı Formülü - İki Küp Farkı ve Çarpanlara Ayırma Formülü, Örnekleri ve Yöntemleri ile Tam Küp Açılımı Formülü
- 5 Şanlıurfa’da tespit edilen 351 kayıt dışı trafo 25 bin haneye, 100 bin nüfusa yetecek güçte
- 6 Antalya şehidine ağlıyor
- 7 Babaannesini öldüren torunun dehşet mesajları ortaya çıktı: Çapa, muşta, sopa ve bıçak ile gitmiş!
- 8 Ceyhan Nehri’nde erkek cesedi bulundu
- 9 Çorum’da eski eş dehşeti… Boşandığı karısının yeni kocası ile komşunun karısını öldürdü
- 10 KEVSER SURESİ OKUNUŞU, Kevser Suresi Türkçe Anlamı, Arapça Yazılışı Ve Meali