Antakyalı Kilim Ustası Abdulla Akar, Hatay'ın anavatana katılışının 75. Yıldönümü nedeniyle dokuduğu 75 metrelik kilimi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hediye etmek istiyor. Bu konuda siyasilerden destek bekleyen Abdulla Usta, kendisi için manevi değeri yüksek olan kilimi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye etmek istediğini belirterek, Hatay milletvekillerinden destek istedi. Babasından kalan mesleği 38 yıldır Antakya'da icra etmeye devam eden 56 yaşındaki kilim dokuma ustası Abdulla Akar, mesleğini tarihi uzun çarşıda sürdürüyor.
KİLİME GÖZÜM GİBİ BAKIYORUM
Hatay'ın anavatana katılışının 75. Yıldönümü nedeni, günde 10 saat çalışarak 75 günde dokuyan Abdulla Akar, 2015 yılında noter huzurunda dokuduğu kilime değişik renklerde 800 kilometre yün kullanıp tam 4 milyon ilmik attı.
Kilime gözü gibi baktığını belirten 58 yaşındaki kilim ustası, "Benim için manevi değeri çok yüksek olan bu kilimi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hediye etmek istedim. Ancak birçok nedenden dolayı bu isteğimi gerçekleştiremedim. Cumhurbaşkanımıza el emeği göz nuru dökerek 75 günde dokuduğum dünyanın en uzun kilimini hediye etmek istiyorum. Bu konuda sayın valimizden ve milletvekillerimizden destek istiyorum."
DÜNYANIN EN UZUN KİLİMİ
"Yıllar önce dokuduğum 75 metrelik bu kilim şu anda dünyanın en uzun kilimi. Günde 10 saat çalışarak tam 75 günde dokudum. Kilimde çeşitli renklerde 800 kilometre yün kullandım, tam 4 milyon ilmik var bu kilimde. Anadolu'daki bütün motiflerin yer aldığı ikilimin ortasına Türk Bayrağını nakşettim. Cumhurbaşkanımıza yaraşır bir hediye ama bugüne kadar Cumhurbaşkanımıza hediye etmek nasip olmadı. Ama hala umudumu kaybetmedim. Sayın valimizin ve milletvekillerimizin desteği ile bu kilimi bir gün Cumhurbaşkanımıza hediye etmeyi umuyorum." dedi.
MESLEĞİMİN SON TEMSİLCİSİYİM
Babası ve aynı zamanda ustası olan Mehmet Akar'ın 1988 yılında hayatını kaybetmesinin ardından 1988 yılında kilim dokuma tezgahının başına geçtiğini ve o gün bugündür kilim dokuduğunu belirten Abdulla Akar, "Çocukluğumdan bu yana bu mesleğin içerisindeyim. Babam vefat ettikten sonra mesleği ben devraldım. Bu işi tam anlamıyla yapan bir tek ben kaldım. Babadan kalma mesleğimi gelecek nesillere taşımak istiyorum ama, bu konuda hiçbir destek yok. Kilim dokuma sanatının son temsilcilerinden biriyim. Mesleğimin yaşamasını istiyorum ama genç nesil bu mesleğe sıcak bakmıyor."
HİÇBİR YERDEN DESTEK ALAMIYORUM
"Hatay bölgesinde bu dokumaları yapan tek ustayım. Bu durum çok acı verici. Ben bu gün varsam, yarın yokum. Ben gittiğim zaman bu meslek ölecektir. Normal dokuma olabilir fakat bu eski iki ayaklı tezgahta dokuyan bir usta yok. Bu meslek zor değil fakat sabır isteyen bir meslek. İlmek ilmek, santim santim ilerliyorsun. Yeri geliyor bir santim işliyorsun. Yeri geliyor yarım metre işliyorsun, tamamıyla sabra bağlı bir meslek. Yok olmaya yüz tutmuş sanatlardan birini icra ediyorum. Hiçbir yerden destek almıyorum" diye konuştu.