Cumartesi 24.03.2012 14:54

Akupunktur 300 hastalığın şifası

Vücut yüzeyindeki noktalara iğne batırılarak hastalıkları tedavi etmeyi amaçlayan akupunkturun Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, solunum yolu rahatsızlıklarından, psikiyatrik ve kalp-damar hastalıklarına 300 civarında hastalığın tedavisinde uygulanıyor.

Gazi Üniversitesi Akupuntur Teşhis ve Tedavi Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Cemal Çevik, tamamlayıcı tıp olarak akupunkturun birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını ve başarılı sonuçlar elde edildiğini söyledi.

Çevik, Türkiye'de obezite ve sigara bağımlılığı gibi hastalıklar için özel polikliniklerin açıldığını, kampanyalar düzenlendiğini, ancak istenilen başarının elde edilemediğini, bu tür bağımlılıkların tedavisinde akupunkturun daha etkili olduğunu öne sürdü.

Akupunkturun Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen 300 hastalığın tedavisinde kullanıldığını belirten Çevik, akupunktur tedavisinin masraflarının SGK tarafından karşılanması durumda daha fazla rağbet göreceğini ve akupunktur merkezlerinin de en fazla hastanın bulunduğu kliniklerden biri olacağını dile getirdi.
''Merkeze gelen hastaların birçoğu iyileşmeye başladı''

Migren gibi hastalıkların tedavisinde modern tıp tekniklerinin yetersiz kaldığını, hastaların çok fazla ilaç kullandığını ve ilaçların yan etkisi nedeniyle de organlarının zarar gördüğünü ifade eden Çevik, ''Vücudumuzda bulunan enerji kanalları üzerindeki akupunktur noktalarına uygulanan iğneleme yöntemiyle hem hastalığın tedavi edilme oranı yükseliyor hem de ilaç kullanılmadığı için organlar zarar görmüyor'' dedi.

Merkezlerine gelen hastaların birçoğunun da üç hafta içinde iyileşmeye başladığını belirten Çevik, şunları kaydetti:

''Diyelim ki hastanın disk kayması, belinden topuğuna kadar yayılan ağrıları var. Bize geldiği anda bu ağrılarından tamamen kurtulur. Akupunktur için alternatif tıp yerine tamamlayıcı tıp terimi kullanıyoruz. Diyelim ki migrenin modern tıpla iyileşmeyeceği ortaya çıktı. Burada akupunktur devreye girerek tedaviyi tamamlıyor. Vücudumuzda 26 enerji kanalı var. Bu kanalların her birinden 'çiğ' diye tabir edilen yaşam sıvısı akar. Bu suyun akmadığı noktalarda hastalık meydana gelir. Örneğin mide kanalı karın üzerinden devam edip gözün kenarında son buluyor. Demek ki mideyle karın arasında bir ilişki var. Yani bütün organlar birbirleriyle etkileşim içindedir. Bu kanalların üzerinde bulunan akupunktur noktalarına yerleştirdiğimiz iğnelerle tedaviyi gerçekleştiriyoruz. Akupunturda belirli bitkisel destekler var, ancak henüz bu bitkileri kullanmayı tercih etmiyoruz. Türkiye'deki bitki florası belirlendi, ama henüz ilaç olarak kullanılmaya başlanmadı.''

''Akupunkturun dezavantajı, pahalı bir tedavi yöntemi olduğundan masraflarının SGK tarafından karşılanmamasıdır'' diyen Çevik, ''SGK, masrafları karşılarsa akupunkturun daha fazla ilgi göreceğine inanıyorum. Akupunktur merkezleri de en fazla hastanın bulunduğu kliniklerden biri olacaktır'' dedi.
''Türklerden bütün dünyaya yayılan bir ilimle karşı karşıyayız''

Akupunturun latince bir kelime olup iğnelemek anlamına geldiğini bildiren Çevik, ilk kez Çinlilerin kullandığı bilinse de aslında bu tedavi yönteminin Uygur Türklerince bulunduğunu ve çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanıldığını savundu.

Akupunktur tedavi yöntemininde kullanılan birçok terimin Türkçe olduğunu dile getiren Çevik, şöyle dedi:
''Mesela 'yang' denince yan tarafı anlarsınız aynı zamanda yandan türeyen yangın kelimesini yani ateşi anlarsınız. Anadolu'da sık kullanılan rüzgarda kalma, pencereyi açma, soğuk su içme hasta olursun gibi deyimlerin Batı tıbbında karşılığı yok. Bunlar Türkçe deyişlerdir. Akupuntur Çinlilere, Uygur Türklerinden geçmiştir. Çinliler de bu tedavi yöntemi geliştirerek uygulamıştır. Yani Türklerden çıkıp bütün dünyaya yayılan bir ilimle karşı karşıyayız.''
Akupunkturla tedavi edilen hastalıklar

Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği akupunturla tedavi edilen bazı hastalıklar şunlar:

Solunum Yolu Hastalıkları: Astım, bronşit, sinüzit, larenjit, farenjit, soğuk algınlığı.
Sindirim Sistemi Hastalıkları: Aft, diş ağrısı, dişeti yangısı, yemek borusu ve gastrit, ülser, kabızlık, ishal, kolit.
Üro-genital Sistem Hastalıkları: Gece altını ıslatma, sistit, adet düzensizliği, ağrılı adet, kısırlık.
Endokrin Hastalıklar: Guatr, şeker hastalığı.
Cilt Hastalıkları: Akne, sedef, egzema.
Nörolojik Hastalıklar: Migren ve diğer baş ağrıları, yüz felci, kas hastalıkları.
Psikiyatrik Hastalıklar: Stres, depresyon, uyku bozuklukları, kekemelik, tikler.
Kalp-Damar Hastalıkları: Ritm bozukluğu, hipertansiyon, hipotansiyon.
Romatizmal Hastalıklar: Behçet, kireçlenme, boyun-bel-diz ağrıları.
Diğer: Kronik yorgunluk, el ve ayak yanmaları, aşırı terleme, sellülit, şişmanlık, alkol ve tütün bağımlılığı.''

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.