Anayasa Mahkemesi'nden ramazan davulu kararı
Yüksek Mahkemenin, ramazan ayında gece davul çalınması nedeniyle oluşan gürültüden rahatsız olan kişinin yaptığı bireysel başvuruyu kabul edilemez bulduğu kararının gerekçesi Resmi Gazete'de yer aldı. Gerekçeli kararda, "Maruz kalınan sesin ortalama bir insanda oluşturacağı etkinin ve sese maruz kalma süresinin kural olarak katlanılmayacak boyuta eriştiğini söylemek güçtür" denildi
Anayasa Mahkemesinin, ramazan ayında gece davul çalınması nedeniyle oluşan gürültüden rahatsız olan kişinin yaptığı bireysel başvuruyu kabul edilemez bulduğu kararının gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı.
Karara göre, İzmir'de oturan başvurucu, ramazan ayında gece davul çalınması nedeniyle uykusundan uyanmak zorunda bırakıldığını, sağlıklı çevrede yaşama hakkının engellendiğini ve ibadete zorlayıcı sonuçlarının olduğunu iddia ederek uygulamanın dayanağı olan işlemin iptali talebiyle Konak Kaymakamlığı aleyhine İzmir 4. İdare Mahkemesine dava açtı. Mahkeme, davayı reddetti.
Başvurucunun, İdare Mahkemesi kararını da temyiz etmesi üzerine dosya Danıştay'a geldi. Başvurucu, Danıştay'ın da İdare Mahkemesinin kararını hukuka uygun bulması üzerine, Anayasa Mahkemesine özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasıyla bireysel başvuruda bulundu.
Yüksek Mahkeme, başvurucunun iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle başvuruyu kabul edilemez buldu.
KARARDAN
Şikayete konu davul çalmanın, her yılın farklı zaman diliminde, bir ay süreyle gece saatlerinde genellikle birkaç dakikayı geçmeyecek şekilde gerçekleşen geleneksel bir faaliyet olduğu vurgulanan kararda, Türkiye'de yaşayan bireylerin çoğunluğu bakımından benimsenen ve sahiplenilen bu geleneğin, birlikte yaşama amacını taşıyan diğer bireyler yönünden de hoş görülmesi gereken bir olgu olduğuna işaret edildi.
Kararda, davul sesinin, gece uyku saatlerinde oluşması nedeniyle başvurucunun yaşam kalitesinin etkilendiğinin tartışmasız olduğu belirtilerek, şu tespitlerde bulunuldu:
"Ancak maruz kalınan sesin ortalama bir insanda oluşturacağı etkinin ve sese maruz kalma süresinin kural olarak katlanılmayacak boyuta eriştiğini söylemek güçtür. Ayrıca meydana gelen rahatsızlığın yılın sadece belli bir zaman diliminde gerçekleşmesi ve bu zaman diliminin belirliliği nedeniyle öngörülebilir oluşu da başvurucunun ortaya çıkan rahatsızlığa katlanabilmesini sağlayacak önemli bir etkendir."
Sesin süresi ve yoğunluğunun Anayasa'nın 20. maddesinde koruma altına alınan güvenceleri işletecek asgari ağırlıkta bulunmadığına işaret edilen kararda, davul çalma eylemi nedeniyle oluşan gürültünün devletin müdahalesini gerektirecek seviyeye ulaşmadığı sonucuna varıldığı bildirildi.
EN SON HABERLER
- 1 Yer Gümüşhane: Kahvede çıkan kavgada kalbinden bıçaklandı!
- 2 Survivor eleme adayı kim oldu? 5 Mayıs 2024 Survivor'da dokunulmazlık oyununu kim kazandı? 2. eleme adayı belli oluyor!
- 3 73 yaşındaki büyükanne aşkı 39 yaşındaki eşinde buldu! "Aramızdaki yaş farkı bizi etkilemiyor..."
- 4 İnternette gördüğü numarayı aradı başına gelmeyen kalmadı: Eve gelen tamirci öyle bir şey yaptı ki!
- 5 Bursa'da faciadan dönüldü: 3 yaşındaki çocuk metrelerce yükseklikten düştü!
- 6 Neden bazı şarkıcıların sesini severken diğerlerini beğenmiyoruz? Meğer asıl sebebi oymuş...
- 7 Binlerce Yörük, Türkmen Şöleni’nde buluştu
- 8 Ayda 100 bin TL’ye çoban aranıyor: Vasıfsız birisi bile…
- 9 İstanbul’da İngiliz Katie’in korkunç sonu: Seni bugün öldüreceğim son kararım! 3 saat 15 dk…
- 10 Metrobüs sapığını telefonu ele verdi: Onlarca etek altı fotoğrafı bulundu!