Perşembe 02.08.2012
Son Güncelleme: Perşembe 02.08.2012

'Anne çok açım' dedi ve melek olup gitti

Ağrı'da kocası ve ailesi tarafından dövülüp tuvalete kilitlenen Melek'i 4 yaşındaki oğlu besleyip temizlemiş. Anne babası onu kurtardıktan sonra ilk sözleri "çok açım" olmuş

Ağrı'nın Hamur ilçesinde 8 yıl önce evlendirildiği kocası ve kocasının ailesi tarafından dövülerek akıl sağlığını kaybeden Melek, tuvalete bağlanmış ve açlıktan ölmek üzereyken bulunmuştu. Günlerce tuvalete bağlı kaldığı için yürüyemeyen, açık yaraları kurtlanan 24 yaşındaki talihsiz kadın Ankara'da tedavi gördüğü hastanede öldü. Melek'in yürek burkan hikayesini kamuoyuna ilk duyuran SABAH, bu kez talihsiz kadının köyünde ailesiyle görüştü. Şiddet gören kızlarını kurtarmak için çok uğraştıklarını anlatan acılı aile Melek'i ilk buldukları an yaşadıklarını anlattı. Hapsedildiği tuvalette 4 yaşındaki oğlu tarafından ekmekle beslenen talihsiz kadının ilk sözleri "Anne çok açım" olmuştu. Tüyler ürperten bir hikayeyle hayata gözlerini yuman Melek'in büyüdüğü Ağrı'nın Çağlayan köyünde Melek'ten sonra keşfedilen bir Melek var. Köyde taziye ziyaretlerinin biri bitiyor, diğeri başlıyor. Köye girişimizde BDP heyetiyle karşılaştık. Önceki gün de Ağrı Valisi'nin ziyaret ettiği köy, sanki Melek'le yeniden keşfedilmiş gibi.

BABAMA SİLAH ÇEKTİLER

Ziyaretçilerin ardından Melek'in 16 yaşına kadar büyüdüğü evde annesi Hanım, babası Kasım, amcası Aziz Levent ile kızkardeşleri Aysu, İnci, Sevgül ve ağabeyi Reis'ten Melek'in öyküsünü dinledik. Ve bu öyküde yine hiç kimsenin bilmediği ayrıntılarla karşılaştık. İlk sözü Diyadin'de bir köyde evli olan İnci alıyor: "Ablamın yaşadığı şiddeti biliyorduk. Babam her seferinde gidip onlarla kavga ediyordu, birkaç sefer alıp eve getirdi. En son geldiğinde bir ay kalmıştı. Ama onlar 'gelinimizi verin' diyorlardı. Bir defasında kayınvalidesi Naciye Karaaslan babama silah d a h i çekti." Melek'in 7 erkek çocuğu babası olan amcası Aziz'i en çok üzen olaylardan biri yeğeninin saçının zorla kesilmesi olmuş. Aziz Levent, Melek'i en son geçen sene görmüş. O zaman çok sağlıklı olduğunu söylüyor ve oralar için önemli bir ayrıntıdan bahsediyor: "Karaaslan ailesi Melek'in hep sağlıksız olduğunu iddia ediyor. Ama bu yalan. Melek öyle güçlü bir kızdı ki, ailenin 300 koyunluk sürüsünü tek başına güderdi. O güçlü ve güzel kızı bir avuca sığacak hale dönüştürmüşler üstelik bir de saçını 3 numara kesmişler. Öğrendiğimiz kadarıyla bunu da kayınvalidesi ve kocası birlikte yapmış."
"BEBEK ÖLÜ DOĞDU"
Melek'i bir tanıdıklarının aracılığıyla Karaaslan ailesiyle görücü usulü evlendiren Hanım ve Kasım Levent, Karaaslan ailesinden duydukları korkuyu gizlemeden konuşuyorlar. Kızının durumunu öğrendikten sonra kocasıyla Hamur'daki Karaaslan ailesinin evine giden Hanım Levent'in tanıklığı ise daha önemli ayrıntılar içeriyor: "Kızımı tuvalette o halde gördüğümde bayılarak kendimden geçmişim. Ayıldığımda kocam, Naciye Karaaslan'ın üstüne yürüyerek 'Madem bakmayacaktınız getirip kapımın önüne koysaydınız ya da devlete haber verseydiniz' diye bağırıyordu. Götürmek isteyince o anda bile bize engel oldular. Önce yatağını, yorganını, sandığını da götürün diye oyalamak istediler. Anladık ki polisin onu tuvalette bir tahtanın üstünde bulmasını istemiyorlardı. Ağlaya ağlaya polise gittik. Polis geldiğinde Melek'i alarak bir taksiye bindirdik. 'Askeriye bile gelse onu götüremezsiniz' diyorlardı. Tehditleri işe yaramayınca bindiğimiz taksiyi taşlamaktan bile çekinmediler." Ablasının son günlerinin tanığı olan 16 yaşındaki Aysu'nun anlatımlarıysa yürek parçalayıcı. Ablasının kendisine "Beni tuvalete kocam ve kayınvalidem bağladı, saçlarımı da onlar kesti" dediğini anlatan Aysu sözlerini şöyle sürdürüyor: "Ablam bir yıl hamile kalmadı. Kayınvalidesi bütün gelinler doğurdu, sen doğurmadın diye baskı yapmaya başlamış. Bir yıl sonra hamile kaldı ve doktor ultrasonda bebeğin kız olacağını söyledi. Onlar da baskılarını sürdürdüler ve bir gece yarısı onu karda dışarı attılar. Fakat ne yazık ki doktor yanılmıştı. O bebek erkekti ama soğukta doğduğu için öldü." Ablasının kocasından ve ailesinden çok korktuğu için son ana kadar yaşadıklarını kendilerine anlatmadığını, ancak sürekli sırt ağrılarından şikayet ettiğini söyleyen Aysu Levent bu ağrıların nedeninin de demir sopayla dövülme sonucu olduğunu komşulardan öğrendiklerini aktarıyor. Sekiz çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olan Melek'in ölümünden sonra askerden izin alarak Ağrı'ya gelen kardeşi İdris ve anne babasıyla Ağrı merkezde buluşuyoruz. Baba Kasım Levent'in anlattıkları kan donduracak cinsten: "Melek'i bulduğumuzda üstündeki sineklerden yüzü dahi görünmüyordu. 4 yaşındaki oğlu Hakan annesinin ağzına ekmek veriyordu ve o yaşında altını temizlemeye çalışıyordu. Onu hastaneden önce büyük oğlumun evine getirdik, yıkadık. Kendine gelir gelmez 'Açım' dedi. Annesi yoğurda ekmek doğrayarak yedirdi. Karnını doyurduktan sonra 'Oh mis gibiymiş' diye gülümsedi."
"O BENİM CİĞERİMDİ"
Neden kızlarıyla Ankara'ya gitmedikleri sorusunu ise şöyle yanıtlıyor: "'Melek iyileşecek ve bir hafta burada' dediler. Oğlumuzu ve gelinimizi Melek'le bırakıp köye gittik, ertesi gün dönecektik. Sonra Ankara'ya kaldırılmış, oğluma da gelmene gerek yok denmiş." Baba kamuoyunun kendisine yönelik tepkisinden de şikayetçi: "Gücüm olsaydı o adamlar bu kadar rahat dışarıda dolaşamazdı. Bizi korkutmuşlardı." Savcının kendisine "Niye yardım etmediniz?" diye sorduğunu da anlatan baba, Melek'in sadece bel ağrısı şikayeti olduğunu belirterek "O benim ciğerimdi, bu kadar insanlıktan çıkacaklarını bilseydim bırakır mıydım. Bunu vahşi hayvanlar bile yapmaz" diye yanıt veriyor.
"O AİLE İŞKENCEYLE ÖLDÜRMEKTEN YARGILANMALI"
Melek Karaaslan'ın (24) faillerinin dört ayrı suçtan yargılanması gerektiği belirtildi. Sokakta doğurduğu çocuğunun ölümünden sonra bunalıma giren iki çocuk annesi Karaaslan'ın ölümüne neden olan eşi ve eşinin ailesinin sadece 'adam öldürmek' değil, 'eziyet', 'eşe karşı yaralama sonucu ölüme sebebiyet vermek' , 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından yargılanması gerektiğini belirten Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkan Yardımcısı avukat Münip Ermiş şöyle konuştu: "Yasa hiçbir hukuki yoruma izin vermeyecek kadar açıktır. Karaaslan'ın Adli Tıp raporu çıktıktan sonra yargılamanın daha sağlıklı gideceğini düşünüyorum. Rapordan sonra ölüme neden olabilecek derece ve yoğunlukta eylem sonucu ölümün gerçekleştiği anlaşılırsa, hiç tartışmasız şekilde sanığın öldürme suçunun ağırlaşmış halini düzenleyen TCK.82/b -d, yani 'eşe karşı işkence ile insan öldürme' suçundan cezalandırılması ve yargılanması gerekecektir." Ermiş, bu kişilerin ağırlaştırılmış ömür boyu hapsin yanı sıra diğer suçlardan da toplam 7 yıla kadar hapis istemiyle yargılanması gerektiğini belirtirken, "Tutuklu yargılanması gerekiyor" dedi.
BAKANLIK İZLİYOR
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Melek Karaaslan vakası için bugün Ağrı'ya geliyor. Şahin, olayla ilgili gelişmeleri öğrenmek için Ağrı Valisi Ali Yerlikaya'yla bir araya geldikten sonra, ailenin yaşadığı Çağlayan köyüne gidecek. Bakan Şahin ayrıca Melek'in ailesini bugün iftar yemeğinde ağırlayacak.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.