'Anne, ne olur beş dakika daha duralım'

İzmir'de geçtiğimiz salı akşamı parkta oynarken maganda kurbanı olan 6 yaşındaki Umut Ceylan'ın annesi yaşadığı en büyük acıyı SABAH'a anlattı. Umut'un ablası Doğa ile birlikte parka gitmek istediğini söyleyen Gülhan Ceylan, "Neşeyle oynuyordu. Olaydan 5 dakika önce 'Oğlum hadi artık eve gidelim' dedim. O da 'tamam' dedi. Tam gitmeye hazırlanırken, okuldan bir arkadaşını görünce 'anne ne olur beş dakika daha duralım' dedi. Ben de kıramadım. Demek o beş dakikada kurşununu bekliyormuş. Oğlum yere düşünce hemen koşup kucakladım. İlk anda düştüğünü ve başını çarptığını sandım ve 'annem düştün mü? Başını mı vurdun?' diye sordum. O da bana 'acıyor, yanıyor anne' diye cevap verdi. Son sözleri de bunlar oldu.
'O BİZİM KÜÇÜK ADAMIMIZDI'
Oğlunun kendinden geçince bayıldığını sandığını anlatan Gülhan Ceylan, "Kendinden geçince bayıldığını sandım. Kurşun isabet ettiği aklımın ucundan bile geçmedi. Eve kadar kucağımda güçlükle taşıdım. Ardından eşimle birlikte hastaneye götürdük. Kurşun isabet ettiğini de hastanede öğrendim. 12 yıldır burada yaşıyoruz, ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyoruz. Kızıma ağlamayacağım diye söz veriyorum ama kendimi tutamıyorum. Oğlum otomobilleri çok severdi. Hep, "Anne ayaklarım pedallara yetişince arabayla seni gezdireceğim' derdi. Olay anında parkta silah sesi falan duymadık. Oğlumun katili bir an önce bulunsun. Kanı yerde kalmasın" diye konuştu. Bir beyaz eşya mağazasında çalışan baba Ufuk Ceylan ise "Yaşadığımız olayın yorumu yok. Kendi elinle parka götürdüğün çocuğunun başına bu olay geliyor. Hastane çok yakında ve kısa sürede götürdük. Oğlum her kucağıma aldığımda bana 'baba' diye sarılırdı. Hastaneye götürürken son kez kucağıma aldığımda ise sarılamadı. Çünkü oğlum kollarımda can verdi. Giderken elimle dilini dışarı çekip suni teneffüs yaptım. Fakat bir yararı olmadı. Hastaneye vardığımızda doktorlar kalbi durdu dediler. Bir saat uğraştılar ama kurtaramadılar. Vücudunda kurşun yarası olduğunu da bilmiyorduk. Yarım saat sonra öğrendik. Giden can geri gelmiyor. Bundan sonra ağızlarıyla kuş tutsalar ne olur. Ama başka Umutlar da ölmesin. Umut'a ben hiçbir zaman 'Umut' diye seslenmedim. O'na hep 'Umut abi' derdim ve bir ağabey olarak uğurladık. O bizim küçük adamımızdı. İyi ama kısa yaşadı" dedi.

"O MAGANDA BULUNACAK"
İzmir Emniyet Müdürü Ali Bilkay, kendisinin de Umut yaşlarında bir çocuğu olduğunu belirterek, yardımcılarına ve ekiplere, "Gerekirse evinize bile gitmeyin ama o magandayı bulun" talimatı verdi. Şoruşturmayı yürüten Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Umut'un uzaktan ateşlenen bir tabancadan çıkan bir kurşunla vurulmuş olabileceği ihtimali üzerinde duruyor. Polisler olay yerinin çevresindeki tüm sokaklarda dolaşıp vatandaşlara olay saatinde silah sesi duyup duymadıklarını sormaya devam ederken, metal dedektörlerle boş kovan arıyor. İhbarların çok önemli olduğunu söyleyen polis yetkilileri, "Olay günü silahla ateş eden birini gören ya da ses duyan vatandaşlar 155'i arasın" dedi.