Giriş Tarihi: 31.08.2011

35 yıl sonra töre çıktı

Almanya'dan gelip Kahramanmaraş'ta kaybolan annesinin, 35 yıl sonra dayıları tarafından töre cinayetine kurban edildiğini ortaya çıkaran Sıkıyürek, " Onu öldüren dayıları şimdi Almanya'da elini kolunu sallaya sallaya geziyor. AİHM'ye kadar başvuru yapacağım" dedi

Almanya'dan gelip Kahramanmaraş'ta kaybolan annesinin, 35 yıl sonra dayıları tarafından töre cinayetine kurban edildiğini ortaya çıkaran Şengül Sıkıyürek, "6 yaşındayken, beri sımsıkı yüreğine basıp ağladığı gözlerimin önünden gitmiyor. Kardeşlerimle birlikte yıllardır annesiz büyümenin acısıyla yaşadık. Fotoğraflarına bakıp, 'Senin katillerini bulacağım' diye söz verdim" dedi. Kahramanmaraş'tan 1972'de eşiyle birlikte Almanya'ya çalışmaya giden 23 yaşındaki Zeynep Renklitepe Ongan, 3 yıl sonra 3 çocuğunu ve eşini bırakıp, geçici bir süre için Pazarcık ilçesine bağlı Çiğli köyündeki baba evine döndü. Ancak iddiaya göre, dayıları Halil ve Bektaş Yüzmüş, yeğenlerinin Almanya'da çalıştığı sosyal hayatın etkisiyle köyde rahat davranmasından rahatsız oldu. Dayıların bir gün sinemaya götürme bahanesiyle yeğenleri Ali Ünlüyurt'un aracına bindirdikleri genç kadından bir daha haber alınamadı. Aile kayıp başvurusunda bulunurken, bir süre sonra Türkoğlu ilçesinde genç bir kadının cesedi bulundu. Kayıp kadının annesi cesedin kızına ait olmadığını söyleyince, kimliği belirlenemeyen ceset kimsesizler mezarlığına gömüldü.

3 AY YATIP ÇIKTILAR

3 yıl sonra jandarmaya gelen bir ihbar mektubu üzerine Halil ve Bektaş Yüzmüş ile Ali Ünlüyurt tutuklandı. Ancak kayıp kadının ailesi şüphelilerin lehine ifade verince, 3 ay sonra 3'ü de serbest kaldı. Şüpheli dayılar daha sonra Almanya'ya yerleşti. Bu arada genç kadının eşi de 3 çocuğunu da alarak memleketine geri döndü. O dönemde henüz 6 yaşında olan 3 kardeşin en büyüğü Şengül Sıkıyürek, çocuk aklıyla yaptığı araştırmalarda, annesinin köyde rahat davrandığını, dayılarının da bu durumdan rahatsız olduğunu ve birlikte sinemaya gittikten sonra kaybolduklarını öğrendi. Birkaç yıl sonra baba ve 3 çocuğu yeniden Almanya'ya döndü.

ARACIN ŞOFÖRÜ SÖYLEDİ

Yıllardır içini kemiren şüphenin peşine düşen Şengül Sıkıyürek, geçen yıl Çiğli köyüne gelerek, annesinin son olarak bindiği aracın sürücüsü Ali Ünlüyurt ile konuştu. Vicdan azabından kurtulamayan Ünlüyurt, Sıkıyürek'i karşısında görünce "Dayıların, anneni sinemaya gideceğimizi söyleyerek evden aldı. Kapıçam mezrasına geldiğimizde bir şey göstereceklerini söyleyerek anneni araçtan çıkarıp uzaklaştılar. Birden 3 el ateş silah sesi duydum. Koşarak gittiğimde annen kanlar içinde yatıyordu" dedi. Konuşmayı CD'ye kaydeden Sıkıyürek, yeniden soruşturma açılmasını istemek için, avukatı Eren Keskin aracılığıyla Adalet Bakanlığı'na başvurdu.
'ADALETE GÜVENİYORUM'
Annesinin mezarının bile belli olmadığını belirten Sıkıyürek, "Dayıları şimdi Almanya'da ellerini kollarını sallayarak geziyor. Tek istediğim bu soğukkanlı katillerin yargılanması. Hem annemin mezarına kavuşmak hem de katillerin cezalandırıldıklarını görmek için ölünceye kadar çalışacağım. Benim Türkiye'de bakanlığa başvurduğumu öğrenince zaman aşımına güvenerek, 'Hiçbir şey elde edemez, sadece canımızı sıkar' demeye başlamışlar. Ancak Türk adaletine güveniyorum. Hukuk onları Türkiye'de cezalandırmasa AİHM'e başvuracağım" diye konuştu.

HÂLÂ YAŞIYOR GÖRÜNÜYOR

Avukat Eren Keskin ise cinayetin aydınlatılması ve bilgi edinme talebiyle 8 Temmuz 2011 tarihinde Adalet Bakanlığı Hukuk İşeri Genel Müdürlüğü'ne başvuruda bulunduklarını anlatarak, "Zeynep Renklitepe Ongan nüfus kayıtlarında hala yaşıyor görünüyor. Bu aslında bir kadın cinayetinin ne kadar kolay gizlenebildiğini ortaya koyuyor. Olayın üzerine savcıların yeterince gitmemeleri de, bu ülkede söz konusu kadın olunca devletin, yargının ve toplumun nasıl da anlaştıklarının bir kanıtıdır. Bakanlıktan gelecek cevapla yargı sürecini başlatacağız" dedi.
"ANNEANNEM ÖRTBAS ETTİ, 'CESET KIZIMIN DEĞİL' DEDİ"
Şengül Sıkıyürek, annesini son olarak 6 yaşındayken havalimanında gördüğünü anlatarak, "Büyüdükçe, annemin ailesinin onun hakkında takındığı tavır şüphelerimi arttırdı. Olaydan sonra bulunan ceset büyük ihtimalle annemindi. Ancak anneannem cinayeti örtbas etmek için 'Benim kızım değil' demiş" diye konuştu. Gerçekleri öğrendiği günden bu yana dayılarıyla hiç konuşmadığını anlatan Sıkıyürek, "Yıllarca, 3 çocuklu bir anneyi nasıl öldürüp o vicdanlarıyla sokaklarda dolaşabildiklerini düşündüm. Annemin siyah beyaz fotoğraflarına yüzlerce kez sarılıp ağladım. Ama 'Senin katillerini de mezarını da bulacağım' diye söz verdim. Sonunda cinayetin bir numaralı görgü tanığı bunu itiraf etti" dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.