Giriş Tarihi: 16.11.2010

Arafat'taki dua hacılığın tescili...

Milyonlarla birlikte Arafat'a yürüdük ve 15 kilometreyi 2 saatte alabildik. Çadırlar kuruldu ve sabah ezanla ayaklandık. İşin uzmanları haccın finalini Hz. Muhammed'in sözüyle anlatıyor: "Hac demek Arafat'ta bulunmaktır"

İnsanoğlunun ergime noktası hayli yüksekmiş meğer. 50 dereceye yaklaşan sıcakta, 5 milyon kişiden ziyade bir muazzam kalabalıkta sıvı olup akmadık, buhar olup uçmadık ya, vay bize... Adana'dan Şadiye Halam sanki feryadımı duymuş gibi mesaj attı telefonuma. Dedi ki; "Cenabı Rabbimiz cehennem ateşinin nasıl yakıp kavuracağını kavrayasınız diye böyle sıcakları ibretlik yollar size, şikâyet etmeyin ders alın" Ben de böyle bir yere tedariksiz gelinmeyeceği dersini aldım mesela. Mahrumiyeti önceden sezen ya da bilenler; şemsiyeli, yelpazeli, şilteli, yastıklı, pikeli, termoslu, buz kaplı, çakı bıçaklı gelmiş. Biz gazeteci milleti tüm el çantalarını aküler, şarj cihazları, kablolar, yazıcılar, fotoğraf atma kartları, kameralar ve spotlarla doldurduk. Sonra da bir bardak suya, bi sokum ekmeğe, bir kuru peynire muhtaç hallerde hayıflandık durduk.



GECE YARISI

Kendimize acındırma seansını burada kesip dünyanın başka yeri ve zamanında eşi emsali bulunmayan çaptaki dini etkinliğine, aziz mübarek Arafat günü ve mekânına davet edeyim sizi. Alın gözüm seyreyleyin dersem 2 gece öncesinden başlamam lazım. İhramlarımızı giyip, Arafat'a doğru yola çıktığımızda vakit gece yarısına yakındı. Aynı menzile aynı kent merkezinden milyonlarca kişi ermek istediği için geniş caddeler neredeyse durma noktasına gelen trafikle maluldü. 15 kilometre yolu yaklaşık 2 saatte geldikten sonra Türk hacılara ayrılan bölgede, çadır kente vasıl olduk. Her yan bizimkiyle ikiz, içleri de tıklım tıklım insan dolu yüzlerce çadırla doluydu.
UYKU VAKTİ

Görüntü alma derdiyle tez sürede dev labirentin ara sokaklarını, hangi ilden gelenlerin hangi numarayla ne yöne konuşlandığını belledik ne olur ne olmaz diye. Bir hayli sıcak, sevimli bir meslektaş muhabbetlenmesi ardından da çadırımız içinde bir yerlere kıvrılıp uykuya çekildik. Sahra hoparlörlerinden bir ses yankılandı aniden. Sabah ezanı okunmaya başladı ve biz de kalktık herkesin kendi çadırında namaza duracağı kuralı gereğince davrandık. Aklım ezandaydı hâlâ. Ses yabancı gelmiyordu çünkü. Sonra baktım ki diyanet çadırı bize komşu, ezanı okuyan din görevlileri de o çadırın önüne kurulu şadırvan kısmında yanık yanık ilahi haykırıyor bu defa.
'HAC ARAFAT'TIR
O zaman anladım niye tanıdım ben bu sesi, meğer ezanı birlikte okuyan iki kişiden biri gece nöbetlerinden sesine aşinalık kazandığımız Sultanahmet Camii müezzini Muzaffer Çelikendaze'ymiş. Diğer arkadaşını da "Ankara İlahiyat Fakültesi ve Korosu öğretim üyelerinden Fatih Koca" diye tanıştırdı. O gün boyunca yapacaklarımızı daha baştan bu genç hocalar anlattı bize. Sonunda da dediler ki; "Savaş Abi, Arafat, herkesin bildiği gibi haccın finali. Peygamberimiz buyuruyor ki; 'Hac demek Arafat demek, Arafat'ta bulunmak demek.' Sonrasında çadır kentte sabah turlarımıza başladık. Tuvaletlerin yetersiz sayısı yüzünden, özellikle ileri yaştaki kadın erkek hacılarımızın ne uzun beklediklerine, katlandıkları meşakkatlere tanık olduk, aynı sıkıntıyı elbet bizler de yaşadık.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.