Pazartesi 17.05.2010
Son Güncelleme: Pazartesi 17.05.2010

'Aş' yaparken yoksa göz mü çıkacak?

Bilge köyü katliamının gerçekleştiği evin yeni halini, bir yıl sonra ilk gören gazeteci Savaş Ay oldu. Kalanlarsa dertli: Olaydan beri 61 çocuğa yemek yapılan aş evi kapatılıyor. Valilik yaptığı yardımı kesiyor, biz ne yaparız?

Tam bir yıl geçmiş, vay ki vay!.. Oysa daha dün gibi; Mardin'de Bilge köyü katliamını duyup gelinebilecek en kısa sürede ulaşmıştık olay yerine. Böyle bir kanlı zulümlü, böyle bir kalp parçalayan, keder solutan olayı yansıtabilmek için nafile yarışlara girmiştik meslektaşlar arası. Denk gelmişti, o ölüm kuyusuna dönen eve ilk ben girip görüntülemiştim dehşetin tortularını. O gün bugündür herkese kapatılıp, yaraları tımar edilen, duvarları sıvanıp, boyanıp, damı aktarılan, camı çerçevesi değişen eve bu haliyle de ilk giren gazeteci olmak bana kısmetmiş. Şimdi, ev sahibi olan muhtar babası yerine geriye kalabilen 2 oğuldan büyüğü ikamet ediyor orada. Sadece kendi eşi ve çocukları değil, dul kalan kadınlar, yetim öksüz kalan yavrular da şimdi pırıl pırıl edilmiş o katliam odasında yaşayıp, gün tüketiyor. Canlarını çok sıkan bir haberi baştan verdiler ben de hemen size naklederek başlayayım. "Savaş Abi, katliam gününden beri 61 çocuğun doyması için yemek yapılan aş evi kapatılıyor. Mardin Valiliği yarından (bugün) itibaren çocuklara erzak, aşçı ve yemek yardımını kesiyor. Şaşırdık, üzüldük, kırıldık..."
'MİNİBÜS HATLARI VAR'
Ne olacak peki?
Yeni muhtar Abdurrahman Çelebi yanıtlıyor: "Çoğu anasız babasız, 61 yavrumuz var. Bunları beslemeye gücümüz yetmeyecek sefillik çıkacak."
Söylemediniz mi vali beye?
"Söyledik ama kimse sözümüze itibar etmiyor." Sıkıntının bu kadar büyük olduğunu görünce hemen görüşüyorum Mardin Valisi Hasan Duruer'le. Oldukça ketum davranıyor Vali Bey: "Aşçı kursu açtık, kadınları göndermediler. Bilge köylüler aslında zengin. Minibüs hatları, kamyonları, evleri var. Yemek devam etsin diye teklif dahi etmem. Bilge köyü olayı Mardin'in imajını bozuyor, unutmak unutturmak lazım."
İSYANLARI ARTIYOR
Bunu köylülere naklettiğimde üzüntü ve sitemleri daha da artıyor: "Biz de devlete yük olmaz istemeyiz, acıları unutmayı, olayın izlerini kaldırmayı arzularız. İyi de bu çocukların yeme içmesiyle ne alakası var bunun? Köyde ölen ve göçenlerden sonra 4 kadın kaldı eli iş tutan. Onlar da hem kendi çocuklarına hem de yetim öksüzlere bakıyorlar. 2-3 kişinin minibüs hattı ve parası var doğrudur. Diğer yoksul aileler ne olacak? Başka bir çivi çaktılarsa alıp o çiviyi de götürsünler. Dava Çorum'a alındı. Bir defa yol paramızı verdiler o kadar. Katillerin ailelerine Kırklareli'nde özel evler satın alınıp yerleştirildi. Ölen korucuların maaşları, tazminatları ödenmiyor o günden beri. Bu yaranın kapanması için gerekirse 3-5 yıl daha destek olmalı bize devletimiz. Kalan çocuklar intikam ateşiyle değil, barış ve huzur duygusuyla büyüsün diye yapılmalı bu."
HEDİYE'NİN KADERİ...
O ölüm odasından tek kurtulan 3 yaşındaki Hediye'yi, yaralı yattığı hastanede ziyaret etmiştim. Küçük kız, mermi giren sol kolunu artık kullanamıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.