Çarşamba 05.08.2009
Son Güncelleme: Çarşamba 05.08.2009

Asıl hikâyeyi unutmayın

Kitabını mahlasla yazarak merak uyandıran gizemli yazar Kemal Safa Güntekin, "Aslolan hikâyedir, biz bunu unutuyoruz. Milli romanları masum bulmadığım için bu parodi romanı yazdım" diye konuşuyor

Geçen ay içinde, İletişim Yayınları'ndan mahlas bir adla Kadın Düşkünü adlı roman yayımlandı. Demokrat Parti (DP) iktidarının ilk yıllarında geçen, "Cumhuriyet dönemi boyunca yazılmış bütün romanların sesiyle konuşan, ama onlar gibi söylemeyen bir roman" olarak tanıtılan kitap, yazarı tarafından da 'milli roman parodisi' olarak anılıyor. Kitabın yayınlanışından bu yana, edebiyat dünyasında yazarın kimliğine dair pek çok aday ortaya sürüldü. Kim olduğu hâlâ belli olmadı. Geçmişte yaygın olan ama şimdilerde pek de uygulanmayan bu mahlas yazarlı romanları özler olmuştuk. Hal böyle olunca, kitabın yazarı Kemal Safa Güntekin'e yazılı olarak ulaştık, kendisine sorularımızı yönelttik.
Romanınızı neden mahlas ile yazdınız? Edebiyatta anlatılandan çok yazarın kimliği, nasıl yazdığı, neyle yazdığı, nasıl çalıştığı, neyi sevip sevmediği daha önemli hale geldi. Yazarların isimlerini de çok önemsediğini düşünüyorum. Aslolan hikâyedir ve bunu unutuyoruz. Şöyle de söyleyip bir parça muamma katayım işe: okunmak istediğim için tanınmak istemiyorum.
Aynı isimle başka kitaplarınız da var. Kendi adınızı kullanmaktan neden sakınıyorsunuz? Sakındığım şey ismim ya da yazdıklarımın içeriği değil. Size şöyle söyleyeyim: Gerçek adımla yazdığımda "Vay, şu kadına -belki de adama- bak, gemi azıya almış" diyecekler ve ne yazdığımdan çok benimle ilgilenecekler. Bunu istemiyorum. Oyunbazlık üstüne epeyce konuşabilirim veya Japon ressamlarından söz edebilirim: Bir şehirde yeterince ünlü olduklarını hissettiklerinde, başka bir şehre göçer ve o şehirde yeni bir isim ve üslûpla yeniden çalışmaya başlarlarmış. Ben kenarda durmayı, hiç yokmuş gibi o sokaklarda gezmeyi yeğliyorum. Sokaklarda gezerken fotoğrafımın çekilmesini isteseydim, mahlas kullanmazdım.
Mahlasınız Yaşar Kemal, Peyami Safa ve Reşat Nuri Güntekin gibi büyük yazarların soyadlarının toplamı mı? Eğer öyleyse, onların hikâyelerinin izinden gidilerek mi oluştu bu roman? Bu tespiti yaparken, lütfen Kemal Tahir'i unutmayalım. Orhan Kemal de aklımızdan çıkmasın. Takdir edersiniz ki, bu da parodinin bir parçası. Tek tek isimlerin izinden gittiğimi söylemek yanlış olur. Bir toplamdan, bir tortudan söz edebilirim. Hepimizin büyürken okuduğu belki okumak zorunda kaldığı roman ve hikâyeler gibi konuşan ama onlar gibi söylemeyen bir tersine çevirme yapmak istedim. Kapak resminden içeriğine kadar böyle bir izden gidildi demek daha doğru olur.
Kitabın kapağında 'memleket romanı', arka tanıtımında da 'milli roman parodisi' deniyor. Günümüzde hâlâ memleketin hali pür melâli milli romanda mı tezahür ediyor? Milli roman adı altında yazılanları masum bulmadığım için onlara karşı bir parodi yazdım. Milli roman yazan Peyami Safa, Necati Sepetçioğlu, Halide Edip gibi yazarların bazı romanlarına dayanamayıp, olsa olsa bunları reddetmek için memleket romanı yazılır diyerek böyle bir adlandırma seçtim. Yani memleket romanı yakıştırması ve tavrı bana ait, öncesi yok. "Memlekette neler oldu-oluyor" sorusuna cevap. Bana kalırsa milli romanda bireylerin iç dünyası yoktur, olsa ne gam, o iç dünya da resmi ideolojinin tekrarıdır. Yararsız bir böbürlenme, "biz biz" deyip duran birtakım adamlar, aşağılanan kadın cinselliği, şu bu. Oysa memlekette-sokakta işler böyle değil, herkes herkese sunturlu küfür savuruyor, aksırıyor, tıksırıyor...
Bundan sonra bu mahlasla yeni bir şeyler yazacak mısınız? Okurlar bu adı takip etsinler mi? Ben aslında bir üçleme düşünmüştüm. Henüz ilkini yazdım anlayacağınız, ikinci kitap Erkek Düşkünü, sonuncusu Düşkünler adını taşıyacak. Demokrat Parti dönemini anlattığım için üçleme 27 Mayıs ile birlikte sona erecek. Ölmez de sağ kalırsak bu iki yeni roman için söz verebilirim.
Kadın Düşkünü / K.S.Güntekin / İletişim Yayınları
'EROTİK ROMAN' DİYEN İNSANLAR YANILMASIN

Roman 50'lı yıllarda geçse de pek çok konu günümüzle bağdaşıyor... Cinselliği de buna dâhil edebilir miyiz? Gayelerinizden biri de bu muydu? Cinsellik odaklı bir hayat sürdürüyoruz. Çok konuşuyoruz bu meseleyi, dönüp dolaşıp lafı buraya bağlıyoruz. Edebiyatın 'edeb'ten gelen kökenini hesap ederek bir yandan da Kadın Düşkünü diye roman ismi olur mu diye düşünebiliyoruz. Bilerek seçilmiş bir isim bu, erotik roman yazdığımı sananlar olabilir, yanılmasınlar. Romandaki herkes bir biçimde bu ortak paydayı iğdiş ediyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.