Avustralya’dan gelen mail 26 yıllık sır cinayeti çözdü

Konya'nın Çumra ilçesinde 26 yıl önce yengesiyle yasak aşk yaşayan Ali Ekmekçi'nin yengesiyle bir olup, ağabeyini öldürerek su kuyusuna attığı ortaya çıktı. 26 yıllık cinayeti, Avustralya'dan mail yoluyla gelen ihbar aydınlattı. Düğünlerde çalgıcılık yapan Sami Ekmekçi, yıllar önce Safiye Demirci ile evlendi. Düğün olduğu tarihte askerde olan Ekmekçi'nin kardeşi Ali Ekmekçi kendisine gönderilen fotoğrafları görünce yengesi Safiye'ye aşık oldu. Askerden döndükten sonra yengesi ile yasak aşk yaşamaya başladı. 1990'da iddiaya göre Safiye, kayınbiraderine "Ağabeyinden kurtulup, seninle yaşamak istiyorum" dedi. Ali, yanında çalışan ve o tarihte 13 yaşında olan yengesinin kardeşi Şani Demirci ile ağabeyinin evinin önüne gitti. Safiye'nin evin ışıklarını açıp, kapatmasının ardından ikili eve girdi. Ağabeyinin başına sopayla vuran Ali Ekmekçi, daha sonra iple boğdu. Zanlı, battaniyeye sardığı cesedi Şani Demirci ile birlikte 10 kilometre uzaklıktaki su kuyusuna attı. Safiye Demirci, bu olaydan sonra boşanma davası açtı. Duruşmalara katılan katil zanlısı, "Ağabeyim yengemi görmek istemiyor" dedi. Sami Ekmekçi'ye ulaşılamayınca mahkeme çifti boşadı. Başka bir kadınla evlenen katil, yengesine bir ev tutup, onunla birlikte olmaya devam etti.
BOŞANMA DAVASINDA UYDURMA İFADE
Sami Ekmekçi'nin Avustralya'da yaşayan bir arkadaşı, 6 ay önce Konya Emniyet Müdürlüğü'ne mail göndererek ihbarda bulundu. Sami Ekmekçi'nin eşi ile kardeşi arasında yasak aşk dedikodusu çıktığını, arkadaşının hayatından endişe ettiğini yazdı. Olayı araştıran polis, boşanma davasında Ali'nin ağabeyi yerine ifadeler verdiğini belirleyince Ali Ekmekçi (49), Şani Demirci (39) ve İstanbul'da barda çalışan ablası Safiye Demirci'yi (45) gözaltına aldı.
'ÜZERİMDEKİ YÜKÜ ALDINIZ'
Ali Ekmekçi, "Düğün fotoğraflarını görünce ağabeyim çirkin, yengem çok güzel geldi bana. Askerden geldikten sonra yengemle yakınlaştık. Birlikte plan yapıp, öldürdük. Beni büyük bir yükten kurtardınız. İyi ki beni yakaladınız. Uykularım kaçıyordu" dedi. Şani Demirci'nin ise sosyal medya hesabından nisan ayında yaptığı paylaşımda "Kuyuya atılmasaydı Hz. Yusuf saraya nasıl giderdi" yazan bir fotoğraf paylaştığı ortaya çıktı. Demirci, "Kuyu hiç aklımdan çıkmıyordu. Olay sonrasında bir daha oraya hiç gidemedim" dedi. Cesedin atıldığı yerin yakınlarında iş makineleriyle kazı çalışması yapıldı ancak cesede ulaşılamadı. Suç tarihinin 1990 olması nedeniyle, zanlıların yürürlükten kaldırılan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında yargılanacağı öğrenildi.