Çarşamba 22.04.2010
Son Güncelleme: Perşembe 22.04.2010

Aynı ekrana 25 yıl baş koymak

Tek kanallı günlerden, yüzlerce kanal arasından ne izleyeceğimize karar veremediğimiz zamanlara geldik. Bakalım son 25 yılda ekranlarımızdan neler gelip geçmiş

YÜKSEL AYTUĞ
1985... SABAH'ın doğduğu yıl... Televizyon henüz tek kanallı... TRT var, başkası yok... O güne dek televizyondan yayınlanan maçlarda rakip takımların formalarından biri açık, diğeri koyu renk olmak zorunda. Çünkü siyah-beyaz ekranda takımları birbirinden ayırmanın başka yolu yok!.. 2010... Önümüzde yüzlerce kanal seçeneği var... HD kalitesinde yayınlanan maçlarla futbol keyfimiz katlanıyor. Arda'nın alnındaki ter damlasının süzülüşünü, topa vururken kaldırdığı çimleri 'tane tane' izliyoruz. "Star TV Barcelona'nın maçını nasıl canlı vermez de iki saat gecikmeyle yayınlar?" diye köşe yazıları döktürüyoruz... Heyhaaat!.. 18 Ocak 1985'te TRT'de 'anı, devrim, özgürlük' gibi sözcüklerin kullanılması yasaklandı. Gerekçe, "Bu kelimelerin Türkçe'nin yapı ve işleyişine ters düşmesi." Yıl 2010... TRT, Kürtçe ve Arapça yayın yapan kanallarıyla yayında... 18 Mart 1985... Bankaların televizyonda reklam yapma yasağı kaldırıldı. Yıl 2010... Atatürk, bir devlet bankasının yan kuruluşu olan sigorta şirketinin reklam filminde... 14 Ekim 1986, TRT'nin ikinci kanalı, 'TV2' adıyla yayında... İşte, o günlerden bir yayın akışı: 18:00 - Zenginler de Ağlar 19:00 - Jefferson Ailesi 19:30 - Ana Haber Bülteni 20:15 - Perihan Abla 21:30 - Hodri Meydan 23:00 - Gece Haberleri 23:45 - Sporkolik 24:00 - Para Durumu 24:10 - Hava Durumu 24:15 - Yayın Akışı ve Kapanış... İşte hepsi bundan ibaret... O zamanlar uzaktan kumanda aleti yok. Zaten 'seçenek' olmadığı için 'zap'lamaya gerek de yok. Ailenin en küçük çocuğu, evin kumanda aleti... Yani ben... Yıl 2010... Televizyonunuz yanınızda... Cep telefonunuzdan maç, dizüstü bilgisayarınızdan dizi izleyebilirsiniz. Evinizde kablolu TV, uydu alıcısı, bir-iki de dijital platform decoder'i varsa, önünüzde binlerce program alternatifi... Evin en küçüğü ben, yine kumandanın başındayım, 'Yakından Kumanda'nın...
ARADAKİ YILLARDA NE OLDU?
26 Mayıs 1989, 'Türk Televizyon Tarihi'nde bir dönüm noktasıydı. Cem Uzan - Ahmet Özal ortaklığıyla Türkiye'nin ilk özel televizyon kanalı olan Magic Box yayına başladı. Ardından da Teleon, Show TV, Kanal 6, Kanal D, atv, HBB gibi özel kanallarla televizyon izleyicilerinin önünde çok renkli bir seçenek yelpazesi açıldı. Ama tanıştığımız her özgürlük gibi, 'özel televizyonun' da suyunu çıkarmakta gecikmedik. 'Özel televizyon yayıncılığı' kısa zamanda bir 'yayın kaosuna' dönüştü. Bir yanda TRT'nin öpüşme sahnelerini makaslaması, öte yanda kırmızı noktalı filmler ve Tutti Frutti Show!.. Ve kaçınılmaz olarak reklamverenin tıpkı 'altına hücum' yıllarında olduğu gibi, bu yeni 'damara' hücum etmesi... Bir Galatasaray - Fenerbahçe maçı hatırlıyorum. Maç her 15 saniyede bir reklamla kesiliyor. Öyle; sanal reklam uygulaması, şerit reklam filan da değil. 'Tam ekran' reklam spotu... Eğer gol, reklam arasına rast gelirse ne ala, yoksa küfrün bini bir para... Sonra, etik-kütük demeden, 'reyting ve reklam potansiyeli' olan her şeyin, fütursuzca ekrana doldurulması... Biri Bizi Gözetliyor kavgaları, kaynana yarışması vukuatları, haber bültenlerinde pirelerle develerin uçuşması, medyumların canlı yayında birbirlerini yumruklaması, "Ne dedin sen? Şrakkk," efsanesi, "Acı var mı acı?" fenomeni, canlı yayında rüşvete suçüstü, Bağdat semalarından ilk 'naklen savaş' görüntüleri, depreme uyandığımız acılı sabahta Gölcük üzerindeki ilk helikopter görüntülerinin yarattığı ürperti ve diziler, diziler, diziler... Reytinglerin ölçülüp, reklamverenlere duyurulduğu ilk günden bu yana devam eden bu 'çala-kılıç ekran muharebesi' 25 yıl içinde hepimizi daha umutsuz 'ekran köleleri' haline getirdi. Türkiye halen ABD'den sonra insanların ekran başında en fazla zaman geçirdikleri ikinci ülke... Artık ihraç kalemlerimiz arasında kaynana yarışmaları, Kıvanç Tatlıtuğ dizileri var. İlk televizyon kritiklerimi yazdığımda yıl 1987 idi... Türkiye'nin bir gazete ile beraber verilen ilk televizyon ilavesini, Güneş Ekran'ı çıkarıyorduk. Sadece TRT 1 ve TRT 2 vardı. İki kanalın kısıtlı malzemesi ile 32 sayfalık ilaveyi hazırlıyor ve o 'yoklukta' yine de 'eleştirecek mevzu' bulabiliyorduk. Bugün sadece TRT'nin 15 kanalı var. Yeni sıkıntımız, eskisinden çok daha büyük: Şimdi hangi programa yetişeceğimizi bilemiyoruz... SABAH... İki tam sayfa televizyon akışı ve yarım sayfalık televizyon kritiği yayınlayan ilk gazete... İyi ki doğduk!

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.