Giriş Tarihi: 27.1.2022 16:59 Son Güncelleme: 27.1.2022 16:59

Bakara Suresi 153. Ayet - Bakara Suresi 153. Ayeti Okunuşu Ve Anlamı

Bakara Suresi, Kur’an-ı Kerimde ikinci sırada yer alan suredir. En uzun sure olması sebebiyle Bakara Suresi Kur’an-ı Kerim’in bir özeti niteliğindedir. Bu yüzden Bakara Suresini anlamak ve hayata uygulamak çok önemlidir. Bakara Suresinde bulunan bazı ayetler ise bu bağlamda öne çıkar. Öne çıkan ayetlerden biri de Bakara Suresinin 153. ayetidir. Bu ayeti okumak ve hayatına uygulamak isteyenler, bu ayetin anlamını ve okunuşunu doğru bir şekilde öğrenmelidir.

Medine döneminde nazil olan surelerden bir tanesi olarak karşımıza çıkan Bakara Suresi, Kur'an-ı Kerim'in en uzun suresidir. İsmini 67- 73. Ayetlerinde geçen "bakara" kelimesinden alır. Bakara kelimesinin anlamı ise "sığır"dır. Bu sure çok uzun olduğu için Kur'an-ı Kerim'in bir özeti niteliğindedir. Bakara'da başlıca bahsedilen konu, İslam hukukunun ana konularıdır.

Bakara Suresi 153. Ayet

Bakara Suresi 153. Ayet Okunuşu

Yâ eyyuhe-lleżîne âmenû-ste'înû bi-ssabri ve-ssalât(i)(c) inna(A)llâhe me'a-ssâbirîn(e)

Bakara Suresi 153. Ayet Anlamı

Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım dileyin. Şüphesiz Allah sabredenlerin yanındadır.

Bakara Suresi 153. Ayet Tefsiri

Tefsir (Kur'an Yolu)

Sabır teriminin anlamı ve önemiyle sabır ve namazın insanı dirençli kılmadaki etkileri üzerinde daha önce durulmuştu (bk. Bakara 2/45). Orada bu buyruğun muhatabı İsrâiloğulları idi; bu yüzden de "Şüphesiz bunlar (sabır ve namaz), Allah'a huşû ile boyun eğenlerden başkasına ağır gelir" buyuruluyordu. Halbuki burada muhatap müslümanlar olduğu için böyle bir ağırlıktan söz edilmediği gibi âyetin sonunda müslümanların sabırlı ve metanetli olduğuna işaret edilmektedir.

Âyette hangi konuda sabırlı olmak gerektiği belirtilmemiştir. Bu sebeple ibadetleri yerine getirmek, haramlardan kaçınmak, her türlü düşmanca hareketlere karşı direnmek, musibet ve acılara katlanmak gibi dayanıklılığı gerektiren her durumda sabretmek bu buyruğun kapsamına girer. Bunun yanında, kıble değişikliğinden sonra vuku bulan olaylar dikkate alındığında, burada özellikle İslâm'ın varlığına son verme kararında olan düşmanlara karşı verilecek mücadelelerde sabır ve metanet göstermenin kastedildiği de anlaşılmaktadır. Nitekim kıble değişikliğinden yaklaşık iki ay sonra Bedir Gazvesi vuku bulmuş, sonraki dönemlerde de müşriklere ve diğer gayri müslim unsurlara karşı silâhlı mücadeleler devam etmiştir. 153 ve devamındaki âyetler bir bakıma, müslümanları böyle bir sıkıntılı döneme hazırlıyor; bu dönemlerde sabır ve sebat göstererek, Allah'ın divanına durup namaz kılarak O'ndan yardım dilemelerini istiyor; Allah'ın sabredenlerin yanında olduğu müjdesini veriyor. Sabır, insanın bir amaç için ortaya koyduğu özverinin, kararlılığın, güçlü azim ve iradenin ürünüdür; dolayısıyla sabır, insanın kendi benliğiyle ilgili tavrıdır. Namaz ise onun bedeni, dili ve kalbiyle kısaca bütün varlığıyla Allah'a yönelmesi halidir; şu halde namaz da müminin Allah ile ilgili tutumudur. Böylece sabırla benliğini güçlendiren, namazla da Allah ile birliktelik kuran insan, başarının psikolojik şartlarını tamamlamış olur.

Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 1 Sayfa: 239-240

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.