Balıkçının 'merhameti' ne ola?

Sabah'ın saat 05.00'i. Geceye hükmetmiş beter fırtınanın ertesinde, ayazı bol, sağanağı dur duraksız, zorbalığı dünden berdevam bir günün cücüğündeyim. Hem de kıyı bir yerlerde; denizin dudak ucunda, dalga homurtusu, aç martı çığlığı, kalabalık labarbalarının efekti altındayım burada. Burası mı? Memleketin en kallavi, iri kıyım, itiş kakış balıkhanesi Kumkapı Su Ürünleri Hali'nde yani. Muradım; avdan taze dönmüş avcılarla hasbıhal, kabzımal, marketçi, dükkancı ve de tekmil balık hali esnafıyla da "işler nasıl?" meselesi konuşmak. Şunca tıklım tebelek olmuş mekânda ben, ayak altında dolaşan düğün veledi gibi sağa sola seğirttikçe herkesler somurtuyor.
KİBAR İNSANLAR VALLA
Eee haksız mı adamlar? Kasalarca barbun, mezgit, dülger, istavrit, kalkan, kefal, ilerya, orfoz, palamut ve dahi 93 tür balık (hal müdürü söyledi) ortalıkta, mezatta. Alanlar, satanlar, çığırtkanlık yapıp araya reklam atanlar, zabıtalar, hamallar, kontrolcü baytarlar, hesap tutanlar cevval cevval iş kotarıyor, ben kalkmış kamera sokuyorum gözlerine gözlerine peeh! Yine de efendi adamlarmış. Sitem bile etmeyip, iş arası cevap yetiştiriyorlar bana gurban olayım.
- Rastgele reis. - O sefere çıkan avcılara denir Savaş Abi, bize hayırlı işler de yeter.
- Ezme beni, cehaletimi yüzleme. Kaçtan gidiyor bugün istavrit? - (gülüyor) 40-50 lira arası abi.
- Uyy, kilosu mu? - Yoook nerdeee? Sandığına o para.
- Kaç kilo var bir sandıkta? - Tartılmaz burada bu balık abi. Sandık hesabı yapılır.
- Orada TIR enkazı gibi köpek balığı yatıyor, hangi sandığa sığar ki? - O başka, büyük balıklar tabii ki kiloyla. Dediğin balık da Marmara Canavarı bir camgöz.
- Büyük balık küçük balığı yutar di mi. Hepsi böyleyse niye canavar oluyormuş adam mı yedi? - Ağları parçalıyor ya canavar adı oradan, tekneciler merhamet ediyor bak.
- Ne merhamet edecekler, zıpkınlamışlar hayvanı. - Ha ha haaa. Balıkçı merhameti tabirini bilmez misin? Bizde yırtılan ağları onarmaya matiz ya da merhamet etmek denir. Aslı meremet ama dilimizde merhamet olmuştur.
BİRİ ERKEK, BİRİ DİŞİ
Az öteye, tezgahların imparatoru kalkan balıklarıyla dolu sandıklara yürüyorum. Soru aynı soru:
- Kaç para kalkan usta? - Dişisi 50, erkeği 60 lira.
- Cinsiyet ayrımı ayıp olmuyor mu? - Dişide yumurta yeri var, boşluktur orası et tuttmaz. Daha lezzetlidir ama hafif çeker erkeğe göre.
- Demin soramadım. Şu koca köpek balığı kaç kilo kaç paradır - Az önce satıldı duydum. 420 kilo, 3 bin liraya gitti. - Piyasa nasıl, balık bol mu, iyi para yapıyor mu? - Çinakop yasağı olmasa bollaşır ama küçük diye yazık günah tutulmaz. Büyüsün lüfer olsun diye bekleyince de güneye kaçıyor, Yunanlıya yarıyor. Hamsi de kıt bu sene kim bilir nedense.
- Trolcülere sormak lazım, dibini kazıdılar deryanın. - Aaaah aaah! Söyletme beni Savaş Abi. Sen balık da alıcan mı, verelim mi 3- 5 kilo.
- Aaa! Parakende satış var mı burada? - Aslında yok. Zaten iş sahibi olmayan nasıl alacak ki kasayla? Senin gibi eş dost olursa o kadarcık torpil yapılır bazen.
- Benden müşteri olmaz da savcı olur mesela, tekirdi, kofanaydı, tırsi, gümüş, uskumruydu fiyatları ne sorayım savcı gibi? - Tekir kasası 140 liradan, gümüş 30'dan gitti de uskumru kofana filan gelmedi hiç.
- Hal binası gidecekmiş buradan diyorlar? - Evet Gürpınar'a çok modern çok büyük hal yapılacak. Burası da metronun, hafif raylının, havayi hattın kesişme istasyonu olacak.