Yaptığını toyluğuna veriyorum

Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, katıldığı bir TV programında, milli kaleci Rüştü Reçber hakkında, "39 yaşında bir oyuncuyu takımda görmek istemiyorum. Yeni gelecek olan teknik adam ne der bilmiyorum, ancak Rüştü'nün Beşiktaş'ta devam etmesi doğru değil" demişti malum. Yeni teknik direktör Samet Aybaba da onu takımda düşünmediğini belirtince milli kaleci bir anlamda 'kapı dışarı' edildi takımından. O günlerden bu yana her sorana; "Şu anda konu ile ilgili yorum yapmam doğru olmaz" diyerek küskünlüğünü suskunlukla belli eden Reçber, sonunda konuşma orucunu SABAH'a bozdu. Ben de bu haftanın MOLA'sında bu değerli sporcumuzu konuk ederek duygularını derledim.
Seni Türkbükü'nde ailece tatil yaparken rahatsız etmek istemezdim Rüştü kardeşim ama gazeteci olarak merakta, hayranın olarak da üzüntüdeyim.
Senin ailemiz için özel bir yerin var Savaş Abi. Zor günlerimizde yazdığın moral veren yazılarını unutmadık, severiz biz seni.
'DUYUNCA ŞAKA ZANNETTİM'
O zaman 'Rüştü'nün konuşma orucu için iftar vakti' diyelim mi?
Aslında bir büyük basın toplantısı yapıp yanıt verecektim ama kısmet bu rastlaşmamızaymış. Yine de malum olayı çok uzun konuşmak istemiyorum, bana yakışmaz.
Görüyorum ki vücudunda dirhem yağ yok. Hani gençleri bozacak, taş gibi bir sporcu fiziği var hâlâ. 2-3 sene rahat oynarsın sanki.
Önemli olan kaç sene oynayacağım ya da bırakacağım değil ki abi. Tavır, şekil, zamanlama ve üslup şık olmadı.
İlk duyduğunda ne düşündün?
Amerika'da tatildeydim. Telefonda anlattıklarında dostlar şaka yapıyorlar sandım. Sonra kendim de izledim ve o an bir dal kırıldı içimde. Kendimce bitirdim bu olayı.
Dino Zoff vardı ben gençken. İtalyan milli takım kalesini dünya kupasında korurken 40 yaşını geçmiş, efsane olmuştu.
Dedim ya abi... Yaş değil tavır üzücü. Ben bunu başkanın kulüp lideri olarak toyluğuna, deneyimsizliğine veriyorum. Yoksa ne taraftarla ne yöneticilerle ne de takım arkadaşlarımla ilgili en ufak bir sitemim, sorunum yok. Bir başkan kulübünde bir futbolcuyu görmek ya da görmemek isteyişte yerden göğe haklıdır. Yeter ki adabıyla, yaraşır söylemlerle olsun.
Kısa vade planların nedir?
Yurtdışıyla 2-3 takımla temastayım. Olursa yurtdışında 2-3 sene daha kalemi korurum. Bir yandan da hocalık için gereken prosedürleri başlattım.
'FUTBOLUN İÇİNDE OLACAĞIM'
Kaleci yorumcu yok gibi programlarda, ne dersin?
Neden olmasın. Aktif futbola devam birinci tercihim. Olmazsa ille ki futbolun içinde kalacağım.
Sen çok zor günleri aştın defalarca. Hatırladığım kadar Fatih Terim Antalyaspor'da keşfetti seni ilk ama Galatasaray alamamıştı. 1993'te Beşiktaş'la anlaştın ama bu defa da ağır bir trafik kazası geçirip Antalyaspor'a dönmüştün. Sonrasında da 1994'ten 2003'e kadar korudun Fenerbahçe kalesini. "UEFA 2002 yılının en iyileri" anketinde, en iyi kaleci seçildin değil mi? Sonra da Barcelona'ya gittin. Mucize gibisin valla...
Sağol abi. Sonra tekrar Fenerbahçe'ye döndüm. 2007'de de Beşiktaş'a geldim ama sonuç itibariyle dediğim gibi şık olmadı...