'Ben size oğlum yüzme bilmez demedim mi?'

Karaman Ermenek'te önceki gün madenden cansız bedenleri çıkartılan 8 işçi, dün Ermenek Keleşoğlu Camisi'nde kılınan toplu cenaze töreniyle son yolculuklarına uğurlandı.

PATRONLARA mesa J
Ölen madenciler Hüsnü Çolak, Hüseyin Çolak, Tezcan Gökçe, Uğur İlhan, İsmail Gürses, Bahri Üzer, Mehmet Tokat ve Osman Çoksöyler'in tabutları Türk bayrağına sarıldı. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ın da aralarında bulunduğu 10 bin kişinin katıldığı törende, cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, tek tek kıldırdı. Görmez konuşmasında ölen işçilerin şehit sayıldığını söyleyerek patronlara "İşçilerin alın teri kurumadan hakkını vermek ne kadar mukaddesse, ne kadar değerliyse, onların iş güvenliğini sağlamak, onların güvenli ortamlarda çalışmasını sağlamak da o kadar önemli, büyük bir hak, o kadar büyük bir adalet ve o kadar mukaddes bir vazifedir. İşçinin alın teri kurumadan hakkını verememek ne kadar büyük bir vebal, ne kadar büyük bir günahsa, onların emeğini çalmak ne kadar büyük bir günahsa, onların iş güvenliğini sağlamadan, maliyetleri indirmek adına onların hayatını tehlikeye atmak da o kadar büyük bir suç, o kadar büyük bir vebal, o kadar büyük bir günahtır" dedi. Bu sırada işçilerden Hüseyin Çolak'ın bir yakını, "Bunlar bizim şehitlerimiz, görün. Buna yürek dayanmaz" diye tepki gösterdi.
'HESABINI VERECEKLER'
Törenin ardından toprağa verilmek üzere köylerine gönderilen işçilerin tabutlarını cemaatle birlikte taşıyan Bakan Lütfi Elvan'a sarılan bir işçi yakını, "Bakanım bunun hesabı sorulsun. Sorumlular hesabını versin" dedi. Bakan da "Hepsi hesabını verecek"' yanıtını verdi. İşçilerden Bahri Üzer, Hüsnü Çolak ve Osman Çöksöyler Aşağı Çağlar köyünde, İsmail Gürses Gökçekent köyünde, Uğur İlhan Görmeli köyünde, Mehmet Tokat ve Tezcan Gökçe Kazancı beldesinde, Hüseyin Çolak da Güneyyurt beldesinde gözyaşları arasında toprağa verildi. Toprağa verilenler arasında, facianın ilk günlerinde maden ocağının önünde beklerken, "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı? Geceleri uyuyamıyorum" sözleriyle Türkiye'yi ağlatan 85 yaşındaki Ayşe Gökçe'nin oğlu Tezcan Gökçe de vardı. Oğlunun ölüm haberi ile yıkılan Ayşe Gökçe, "Ben size oğlum yüzme bilmez demedim mi? İşte onu toprağa veriyorum. Yüreğim yanıyor. Gelir diye yolunu çok bekledim ama evladımı yitirdim. Ne diyeyim artık" sözleriyle bir kez daha herkesi ağlattı. Acılı anne, yakınlarının desteğiyle ayakta durabildi. Evli ve 2 çocuk babası Tezcan Gökçe, Kazancı beldesinde gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı. Bu arada işçilerden 3'ün Başyukarı bölümünde birbirine sarılı halde, diğerlerinin de birer metre arayla bulunduğu öğrenildi.