Pazar 10.02.2013
Son Güncelleme: Pazar 10.02.2013

Beş parası yoktu halkına kullandı

Süha Arafat, eşinin milyonlarca dolar özel hesabı olduğu iddialarına öfkeli: "Kişisel hesabı yoktu. Parayı nereye saklayabilirdi ki... Ama yardımları halkı için kullanıyordu. Yönetimdekiler çok iyi biliyor"

Anılar yormaya başladı
Otelime gelip beni aldığı zaman heyecanla "Bak Nur, Yaser'in parkasını giydim" diye güldü.. Siyah pantolon ve çizmelerinin üstünde Abu Ammar'ın ünlü askeri parkasını giymiş boynuna da yeşil ipek bir eşarp takmıştı. Her zamanki gibi neşeli olmaya çalışıyordu ama nedense bugün farklıydı. Hüzünlü görünüyordu.. Belli ki üç gün boyunca girdiğimiz zaman tünelindeki hüzünlü anılar onu yormuştu. Arafat'ın ölümünden sonra zaten giderek bozulan uykuları acı tatlı anıları yeniden yaşayınca daha da bozulmuştu. Başı çok ağrıyordu ama yine de belli etmek istemiyordu. Kanuni Sultan Süleyman'ın 1565'te donanmasıyla kuşalttığı Malta'nın limana bakan sokaklarında dolaşmaya başladık.. Valetta Parkı'nda yürümeye başladığımızda Süha esen sert rüzgârdan korunmak için Arafat'ın ünlü parkasına adeta gömüldü. O anda yüzündeki hüznün daha da derinleştiğini gördüm.. Kutup Dalgakıran makinesiyla o anları hiç kaçırmadı. Sonra parktan çıkıp Valleta'nın taş sokaklarından yürüyerek 187 yıllık ünlü Cafe Cardina'ya geldik. Günün her saatinde boş bir masa bulmanın zor olduğu tarihi Cafe'de mermer masalardan birine oturduk. Sert rüzgârın da etkisiyle Süha'nın başının ağrısı iyice artmıştı. Zaman tüneline yeniden dalmadan önce bir ilaç aldı. Ve hayattaki en büyük gücü olduğunu söylediği 17 yaşındaki kızı Zahwa'nın doğum günlerine döndük. Süha Arafat'la zaman tünelinde dolaşmaya devam edelim.
Süha Arafat için neler demediler neler? Neden Gazze'de doğum yapmamıştı ki. Filistinliler sefalet içindeyken neden Paris'e gitmişti ki. Arap dünyasında bitmez tükenmez dedikodulara yol açan Paris'teki doğumun perde arkasını da Süha Arafat'tan dinledim. Süha şimdiye kadar gizlediği büyük sırrını anlatırken gözleri doldu. "Babam ölüm döşeğindeyken Paris'e gittim. Hamileliğim tehlikeye girdiği için aylarca yatmak zorunda kaldım. Düşünebiliyor musun Nur... Yaser doğuma gelebilsin diye resmi ziyaret tarihini bekledik. Cumhurbaşkanıyla randevusu vardı. Beklemesin diye doğumu da aynı tarihe aldık. Sezaryenle doğum yaptım.. Çünkü benimle kalıp doğumu bekleyecek zamanı yoktu. Sonra geldi hastaneye. Zahwa 2 kilo 400 gram doğdu. Küçücük bir bebekti."
"NASIL AYAKTA KALABİLDİM"
"Çok yalnız bir hayat değil mi" dedim. Süha'nın yüzünü kaplayan hüzün derinleşti sanki. "Evet hep yalnızdım. Nasıl ayakta kaldım. Nasıl yaşadım hâlâ bilemiyorum. Allah yardım etti. Allah yanımdaydı" dedi.. Yaser Arafat kızına "Neşe" anlamına gelen annesinin Zahwa adını verdi. Süha bir an yeniden o mutlu ana döner gibi oldu sanki. "Bütün dünya ona 'barış bebeği' dedi" diye gülümsedi. Ama o günlerde Abu Ammar'ın ne genç annenin yanında kalacak zamanı vardı ne de ilk ve tek çocuğunu sevecek vakti. Tarihi pazarlığını yapıyordu. Aslında Arafat, Oslo'da İsrail Başbakanı İzak Rabin'le anlaşarak hayatının en büyük siyasi kumarını oynadı ve Gazze ile Batı Şeria'da Filistin Geçici Özerk yönetimi için yıllarca reddettiği İsrail'i tanıdı. Bu yüzden radikal Filistinli gruplar arasında onu "vatan haini" ilan edenler bile oldu. İşte böyle bir siyasi kavga içinde kızını sevemeden son hazırlıklar için Paris'ten ayrıldı. Süha'ya gelince, ailesinin yanında kaldıktan sonra bebeğiyle Washington'a uçtular. Tarihi bir törene katılmak için. Ardından da Gazze'ye... Böylece Zahwa'yla birlikte Gazze yılları başlıyordu. 20 Ocak 1996'da Yaser Arafat halk oyuyla Filistin Özerk yönetiminin Başkanı seçildiği zaman büyük bir coşkuydu. Ama bu Arafat için olduğu kadar Süha için de zor ve mücadeleli yılların da başlangıcıydı. Filistinli Müslüman kadınlardan farklı olmanın faturasını ağır ödedi. Öylesine farklıydı ki; bazen mavi BMW'sinin direksiyonuna geçiyor, kızı korumasının kucağında tozlu yollarda dolaşıyordu. Sosyal hayatta ve özellikle de eğitim alanında aktifti. Engellere rağmen o günlerde Gazze'de bir arazi bulup kendisinin de Kudüs'te okuduğu gibi rahibelerin eğitim verdiği bir kolej açtı. Adını da Zahwa Koleji koydu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.