Bir çadırda koca teşkilat

Meslek yaşantımın iri kıyım bölümü polis muhabirliğiyle geçti. İşte bu nedenle, bugün 166. yıldönümünü kutlayan Emniyet Teşkilatına küçümen bir 'hayırlı olsun' temennisini boynuma borç bilip, bu haftaki MOLA'mı onlara ayırdım. İstanbul Emniyeti'nin Taksim'deki çadırına gittim bakın neler görüp, ne muhabbetler kurdum onlardan bazılarıyla. Aramızdaki kestirme namı "Vatan Emniyet". İstanbul Vatan Caddesi'ndeki İl Emniyet Müdürlüğü'nün 'kod adı' yani. Taksim Meydanı'nda her bayram olduğu gibi yine kurdukları geleneksel çadırlarına girince gördüm ki, koca "Vatan Emniyet" i Miniatürk gibi yapmış, o çadıra sığdırmışlar adeta. Her şubenin standı var içeride. Her standın önünde de, güler yüzlü uzman amir memurlar, silahlar, mühimmat, araç, gereç, broşür ve kitapçıklarla minik armağanlar var. Çoluk çocuk, yaşlı genç bir dolu yurttaş keyifle, hayretle, gururla bazen de ağır silahların, gaz bombalarının yarattığı ürküntüyle dolaşıyor her bölümü.

MAKİNELİ TÜFEKLER
Balonlar, şekerlere sorti yapan minikler, son model motosikletlerin selesinde hayal kuran afacanlar, aslan parçası gibi genç memurlara içtenlikle maşallah çeken teyzeler, amcalar gırla. O kadar çok emniyetçiyle sarılıp, kucaklaşıp, dertleşip, bayramlaşıyorum ki saymaya bile kalkmam. Coşkuyla, özgüvenle, hevesle anlatıyorlar birimlerinin neler yapıp ettiğini.
'TETİĞE BASARSAN...'
Özel Harekâtçıların olduğu bölüm film sahnesini andırıyor. Beton heykel gibi duran boylu boslu yiğitlerin kendileri gibi kullandıkları ekipman da çok dikkat çekici. Kallavi tüfeklerin yamacında sergilenen çelimsiz bir makineli tabancaya dokunma izni alıp elleşiyorum hemen. Pek matah bulmadığın o alet meğer yakın korumaların gözdesi ünlü Uzi'ymiş. Bilgi veren memur kardeş diyor ki; "Savaş abi, öyle seridir ki, tetiğe sürekli basarsan ilk merminin boş kovanı yere düşmeden 36'lık şarjör biter." Silah külahla pek iyi geçinemediğim için olay yeri incelemenin kimya laboratuvarlarına taş çıkartacak standına seğirtiyorum. Narkotik ve detektör köpeklere de alaka yoğun. Onlar da bunca maharetlerine karşın ne kadar çelebi, uysal, sokulgan davranıyor ah bir görseniz keşke.