Dede mesleği çini sanatını 33 yıldır sürdürüyor: "Çamura dokununca kopamıyorsunuz"
Bursa’nın İznik ilçesinde yaşayan Mesude Künen dedesinden devraldığı çini sanatını 33 yıldır icra ediyor. Çömlekçilik işiyle uğraşan göçmen bir aileden gelen Künen, Osmanlı’dan sonra İznik’te çini sanatının ateşini ilk yakan dedemler diyerek şunları kaydetti; “Benim çocukluğum sokakta, bahçelerde çini parçaları toplamakla geçti. Çinilerle çok iç içe büyüdüğümüz için bulduğumuz parçaları müzeye götürür karşılığında gazoz alırdık. Dedemler 4 kardeş en büyük ağabeyleri buraya geliyor. Zaten göçmen bir aileden geldiğim için onların ataları da çömlekçilik yapıyordu. Daha sonra diğer kardeşler de geliyorlar. Her biri ayrı ayrı atölye açarak çini sanatını icra ediyorlar.”

Çini sanatının yaptıkça bir sevda haline geldiğini ve daimi bir hayat hikayesine dönüştüğünü söyleyen Mesude Künen, "Babaannem ve dedemin anlattığı seramik hikayeleriyle büyüdüm. Ben başladığım zamanda burada sadece 2 tane atölye vardı, bir tanesine giderek eğitim aldım. Daha sonra bir sevda haline geldi, çamura dokununca kopamıyorsunuz bu daimi bir hayat hikayesi oluyor. Dedemler 4 kardeş en büyük ağabeyleri buraya geliyorlar.
ÇAMURA DOKUNUNCA KOPAMIYORSUNUZ…
Zaten göçmen bir aileden geldiğim için onların ataları da çömlekçilik yapıyordu. Daha sonra diğer kardeşlerde geliyorlar. Her biri ayrı ayrı atölye açıyorlar. Osmanlı'dan sonra İznik'te çini sanatının ateşini ilk yakan dedemler. Onlar buraya göç ettiklerinde burası yaklaşık bin nüfuslu bir şehirmiş.
Yetmişli yılların başında Türkiye'ye naylon kap kacağın girmesiyle beraber insanlar porselen eşyaların kullanımını bırakıp naylona yöneliyorlar. Böylelikle bu sanatı icra eden kişiler aileyi geçindirmek için çini sanatını bırakarak çiftçiliğe devam ediyorlar.
Bu sanatın belirli incelikleri var en başta sabırlı olmak gerekiyor. Şu anda günümüz İznik çinisi yapmaya çalışıyorum. Aslında İznik'te bir sürü dönem çalışmaları var. Bizans seramikleri geçmişe yönelik beylikler, Selçuklu azda olsa esintilerini görüyoruz ve en sonunda Osmanlı döneminde pik yapmış bir dönem çalışması görüyoruz." Dedi.
HER BİR AŞAMASI AYRI BİR İNCELİK İSTİYOR
Ortaya çıkarılan ürünün her bir aşamasının ince işçilik gerektirdiğini söyleyen Künen, "İznik Çinisi'nden bahsedecek olursam ana ham madde kuvars taşını büyük değirmenlerde öğüterek toz haline getiriyoruz. Daha sonra kil suyu ve cam tozuyla yoğurarak hamurlar elde ediyoruz. Bu hamurları elde ederken patpatlama dediğimiz plakalar oluşturup bunları basıyoruz.
Bunun en büyük özelliği yaşayan çini olması. Üzerinde bulunan porozlar sayesinde nemi alıyor ve tekrar dışarı verebiliyor biz buna nefes alan çini diyoruz. Saray, cami ve medreselerde gördüğünüz çiniler bu tip çiniler. Plakaları oluşturduktan sonra yine aynı hamurlu malzemeyle üzerine yine aynı hamurlu bir malzemeyle astar yapıyorum sonra bunu yaklaşık 950 derecede pişirip tekrar taş elde etmiş oluyorum. Aslında benim yapmış olduğum hikaye doğadaki amorf taşı alıp süslü bir taş haline getirmek.
Önce işleyeceğimiz deseni kağıda çizip yüzeyde milyonlarca iğneyle deliyoruz. Daha sonra tabağın üzerine yerleştirip kömür tozuyla deseni aktarıyoruz, aktardığımız deseni fırçayla ince ince tek tek çiziyoruz bu işlemden sonra bunu boyayıp kaplıyoruz tekrar fırına veriyoruz. 950 bin derecelik bir ısının ardından parlak bir yüzeye sahip olan ürün hazır hale geliyor. Aslında bir nevi ateşe teslim etmiş oluyoruz her şeyimizi." Şeklinde konuştu.
EN SON HABERLER
- 1 Sarıyer’deki korkunç olayda yeni detaylar! ‘Hayır’ dediği için vuruldu’
- 2 Devrilen vincin altında kalan operatör hayatını kaybetti
- 3 Son dakika: "İmamoğlu'nun her şeyden haberi var!" İtirafçı olan CHP'li meclis üyesi rüşvet çarkının detaylarını anlattı
- 4 9 katlı binanın 8.katındaki balkon çöktü! Balkon çökmesi mahalle sakinlerinde paniğe neden oldu
- 5 Devrilen motosikletin sürücüsü öldü
- 6 Orman yangını büyümeden söndürüldü
- 7 Emekli albay kaza kurbanı oldu
- 8 Serinlemek istedi hayatından oldu! Kızılırmak’ta feci son
- 9 Muğla’da geniş kapsamlı deprem tatbikatı
- 10 Manisa Emniyet Teşkilatında üst rütbeye yükselen personele yeni rütbeleri takıldı