Son Güncelleme: Cumartesi 24.11.2012
Bırakın herkes istediğini dinlesin
ENKA Kültür-Sanat buluşmaları kapsamında bir konser veren İdil Biret son günlerde tekrar gündeme gelen arabesk tartışmaları için "Bu bir 'zevkler ve renkler' tartışması; münakaşa gereksiz" dedi
Çok önemli besteciler var. Fakat bunların hepsi piyano için eserler bestelememiş. Mesela Monteverdi zamanında piyano yoktur. O da diğer klavyeli enstrümanlar için besteler yapmıştır. Bach da muazzam bir virtüözdür. Beethoven ve Mozart da keza... Ancak Mozart'ın piyano eserlerini ben o kadar sevemiyorum. Beethoven ise daha farklı benim için. Bu konserde de Beethoven'ın birkaç eserini tercih ettim. Bunlar önemli eserlerdir. Beethoven'ın iç dünyasını yansıtır. Dış dünyayı duyamadığı için bu eserler bize onun iç dünyası hakkında bilgiler verir. Ben Beethoven üzerine çalışırken çok düşünmüştüm acaba ne duyuyor diye. Hatta bir - iki ay kulağımı kapatmak, neler duyabileceğime bakmak istedim. Fakat bu mümkün olmadı.
Bestecinin istediği bazı şeyler vardır. İpuçları da vermiştir. Çalışırken onları da bulursunuz zaten. Dikkatli okuduğunuzda bestecinin her şeyi önceden düşündüğünü, bunları yazıya döktüğünü görürsünüz. Yorumlamakta önemli olan, bestecilerin yazdıklarının analizini yapmaktır. Eserin bir doruk noktası vardır. Onu kaçırmamalısınız. En doğru yorum diye bir şey belki de yok. Zamana ve yere göre değişir. Salonların akustiği de önemli. Bazen akustiğin iyi olmadığı salonlarda insanlara kendinizi duyurmak için ideal yorumdan uzaklaşırsınız. Ama kendinizi daha iyi duyurursunuz.
Caz severim, evet. Özellikle modern caz, çağdaş müziğe çok yaklaştı. Bu nedenle ilginç geliyor bana. Klasik Türk müziğini de çok asil buluyorum. Kökleri eskilere giden, çok kaliteli bir müziktir. Son zamanlarda bildiğiniz gibi Çin turnesindeydim. Durmadan piyano dinledim. Düşünün, Çin'e gittim ama Çin müziği bile dinleyemedim. Çünkü sabahakşam çalıştım. Konserler vardı. Ustalık dersleri de verdim.
Bence herkes istediğini dinlemeli. Her şeyde olduğu gibi müzikte de bazı türleri sevenler de olabilir, sevmeyenler de... Bu da bir "zevkler ve renkler" tartışması. Münakaşa götürmez. Siz bir türü seversiniz, kendinize yakın bulursunuz; bir başkası aynı duyguları başka bir tür için hisseder, ya da sizin sevdiklerinizden nefret eder. Madem ki arabeski de sevenler var, o zaman tartışma bitmiştir. Herkes istediğini dinlemekte serbest olmalı.
Eğitim analitik olmaya zorlar
Eğitim yaptığınız zaman eserleri çok fazla dinliyorsunuz ve en iyisini bulmak için çok çaba harcıyorsunuz. Bu sizi analitik olmaya zorluyor. Bu durumda da her şeyi eleştiren bir hal alıyorsunuz, eserleri eleştirel bir kulakla dinliyorsunuz. Bence bir denge kurmak lazım. İkisini bir arada götürmek daha doğru.
EN SON HABERLER
- 1 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 2 Katil İsrail'e en ağır ve son darbe Türkiye'den! Gazze Batı’nın foyasını ortaya çıkardı
- 3 TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: Hedef Özgürlükçü ve yeni bir anayasa
- 4 Sivas'ta kontrolden çıkan araç Kızılırmak Nehri'ne uçtu
- 5 Kocaeli'de oto servisinde yangın çıktı! 15 otobüs alev alev yandı
- 6 Emekli öğretim üyesinin sır kaybı! Yıldız Dağı'nda kaybolduğu ortaya çıkmıştı: Defalarca 'süpürme' yöntemi uygulandı
- 7 Kartepe'de korkutan yangın: Isuzu servisinde 15 otobüs alev aldı!
- 8 Kartepe'de korkutan yangın: Isuzu servisinde 15 otobüs alev aldı!
- 9 İşte Türkiye'nin en zeki şehirleri güncel listesi! Listenin ilk sırasında o ilimiz var: İşte il il IQ seviyeleri
- 10 Serinlemek için denize giren Melih boğuldu!