Giriş Tarihi: 15.8.2019

Büyük acı 20’nci yılında

Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın kırılmasıyla meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki Marmara Depremi, Türkiye yakın tarihinin en büyük felaketi olarak hafızalara kazındı

Türkiye'nin yakın tarihinin en büyük felaketi olarak gösterilen Marmara Depremi'nin üzerinden 20 yıl geçti. 1999'da 16 Ağustos'u 17 Ağustos'a bağlayan gece meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki yer sarsıntısı, Türkiye tarihinin en büyük ikinci depremi olarak kayıtlara geçti.
YER KABUĞU KIRILDI
Merkez üssü Gölcük olan deprem, Marmara Bölgesi'nin genelinde hissedildi. Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın kırılmasıyla meydana gelen deprem, İstanbul, Bolu, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya ve Yalova'da can ve mal kaybına neden oldu. Türkiye'nin kuzey bölgelerden boydan boya geçen Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın batı bölümünde meydana gelen deprem, 45 saniye sürdü. 17 km derinlikte meydana gelen sarsıntıda yer kabuğunun sağa doğru hareket ettiği ve 120 km'lik bir hat boyunca kırıldığı tespit edildi. Jeoloji Mühendisleri Odası, depremden 3 ay sonra yayımladığı raporda, fayın üzerinden geçen alanların ortalama 4 metre civarında sağa ve ileriye doğru kaydığını yazdı. 2 aynı raporda, Gölcük'teki ana merkez üssündeki kırılmanın ardından aynı fay kuşağı üzerinde daha doğuda yer alan Arifiye bölgesindeki bir başka deprem üssünün de devreye girmiş olabileceğinin düşünüldüğü belirtildi. 17 Ağustos depreminden yaklaşık 3 ay sonra, bu kez 12 Kasım'da yine Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde merkez üssü Düzce olan bir başka deprem daha meydana geldi. 7.2 büyüklüğünde olan ve 30 saniye süren Düzce Depremi'nde 845 kişi hayatını kaybetti. 3 ay içerisinde meydana gelen büyüklüğü 7'nin üstündeki bu iki deprem, Türkiye'deki riskin ve özellikle de İstanbul'un güneyinden geçen fay hattında meydana gelmesi beklenen kırılmaya karşı alınacak önlemlerin daha fazla tartışılmasına neden oldu.Resmi rakamlara göre, depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi de yaralandı. 5 bin 840 kişi de kayboldu. Resmi olmayan kaynaklar, can kaybınının 50 bin civarında olduğunu iddia ediyor. İzmit Körfezi'nin güneyinde bulunan Gölcük, Değirmendere ve Karamürsel gibi bazı yerlerde sahile yakın kısımların depremle birlikte deniz sularının altında kalması can kaybı ve hasar tespitini zorlaştıran en önemli unsur olarak gösteriliyor.

2001 EKONOMİK KRİZİNİ DE TETİKLEDİ
17 Ağustos Depremi, ekonomi üzerinde de çok ciddi olumsuz etkiler yarattı. Farklı kurumların yaptığı hesaplamalara göre, depremin ekonomik maliyeti 12- 20 milyar dolar arasında. Depremin ardından özellikle yeniden yapılanma çalışmaları nedeniyle dış kaynak ihtiyacı artarken, sanayi bölgesinde bir süre üretim faaliyetlerine ara verilmesi de ekonominin küçülmesine neden oldu. Bazı araştırmalar, 1999 depreminin yarattığı etkinin 2001'de ekonomik krizinin çıkmasında etkili olan nedenler arasında yer aldığını gösteriyor.
DEPREM SİGORTASI ZORUNLU OLDU
Dönemın koalisyon hükümetine depremin vurduğu yerlere yardım göndermekte geç kalındığı eleştirileri yapıldı. Deprem sonrası yürürlüğe konulan bir dizi yasal düzenlemelerden bazıları ise şöyle: Ulusal Deprem Konseyi kuruldu ancak bu Konsey 2007'de lağvedildi. İstanbul'un birçok noktasına deprem konteynırları yerleştirildi ve toplanma alanları belirlendi. Deprem sigortası zorunlu hale getirildi. Aramakurtarma ekiplerinin sayısı artırıldı. Yapıların depreme dayanıklılık esasları ve denetim kuralları değiştirildi. 2007, 2012 ve son olarak 2019'da yönetmeliklerde ciddi değişikliklere gidildi.
MÜTEAHHİTLERE 2100 DAVA
Depremın ardından 170 kamu görevlisi hakkında görevi ihmalden dava açıldı. Bazıları görevden uzaklaştırılırken, bazı davalar da zaman aşımı nedeniyle düştü. Ayrıca yıkılan ya da zarar gören binaların müteahhitleriyle ilgili 2 bin 100 dava açıldı. Ancak bu davalarda verilen hükümler ertelendi veya zaman aşımı nedeniyle düştü. Yalova'da inşa ettiği binaların önemli bir kısmı çöken ve 200'ye yakın insanın hayatını kaybetmesine neden olan müteahhit Veli Göçer'le ilgili yargı süreci sembol davaya dönüştü. Göçer, 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul Avcılar'da enkazdan canlı çıkarılan ve boynunun üzerine düşen kolonla çekilen fotoğrafı sembol olan Ömür Kınay'ın 20 yıllık hukuk mücadelesi Nisan 2019'da sonuçlandı. AYM binanın ruhsatsız ve kaçak yapı olduğunun tespit edilmesiyle Kınay'ın yaşam hakkının ihlal edildiğine karar verdi ve 27 bin lira manevi tazminata hükmetti.
EN AKTİF DEPREM KUŞAĞINDAYIZ
Kocaelı Üniversitesi (KOÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Şerif Barış, Türkiye'nin dünyanın en aktif deprem kuşağı üzerinde bulunduğunu söyleyerek son 2 bin yıl içinde Türkiye'de 327 büyük deprem olduğunu aktaran Barış, bunun 38'inin İstanbul ve Marmara Bölgesi'nde hasara yol açtığını kaydetti.
ENKAZ ALANINA AT YARIŞI PİSTİ
Binlerce binanın yıkıldığı Marmara Depremi'nin merkez üssü olan Gölcük'te, enkazın döküldüğü alanda oluşturulan at yarışı pistiyle ata sporu binicilikle ilgili etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Kocaeli temsilcisi Osman Kalyoncu "At biniciliği, insanlar için bir terapi. 17 Ağustos'ta büyük acı yaşadık. Buraya yarışları izlemeye gelen halkımız hem duygulanıyor hem de buranın ata sporuna hizmetinden memnuniyet duyuyor" dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.