Büyük buluşma

Hz. Adem ile Havva'nın cennetten indirildikten sonra ilk buluştukları, Peygamberimizin de veda hutbesini gerçekleştirdiği Arafat Dağı bölgesi, bu yıl 4 milyona yakın Müslümana ev sahipliği yaptı. Arafat vakfesi ile cuma gününün aynı güne rastlaması ile bu yılki hac, Kuran'daki ifadesiyle "Haccı Ekber" olarak kabul ediliyor. Mekke'nin 25 kilometre güneyinde olan bölgeye akşam saatlerinden bu yana akın eden Müslümanlar, geceyi de burada geçirdi. 61 bin 300 Türk hacı adayı da Mekke'den otobüslerle Arafat'a taşındı. Gece boyunca Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez konuşmalar yaptı, toplu dualar edildi. Kuran tilavetleri ve ilahiler okundu.
HACI OLACAKLAR
Bugün öğle namazından sonra gerçekleşecek Arafat Vakfesi'nden sonra yaklaşık 6 kilometrelik yolu yürüyecek olan Hacı adayları, Müzdelife'ye geçip orada da vakfe duası yapacak. Geceyi Müzdelife'de kurulan çadırlarda geçirecek olan Müslümanlar, taş toplayarak büyük şeytanı taşlamak için otobüslerle Mina'ya taşınacak. Şeytan taşlamadan sonra tavafını gerçekleştirecek olan milyonlarca Müslüman, kurbanlar kesildikten sonra tıraş olup ihramdan çıkacak ve hacı olacak.
TÜRK HACI ADAYLARI CENNET BAHÇESİNDE
Hac ibadeti sırasında vefat edenler hem İslam Fıkhı'na göre, hem de Suudi devletinin yasalarına göre bu bölgede defnediliyor. Defnin yapıldığı yerin adı ise Cennet-ül Mualla, yani cennet bahçesi... Tapınma, kutsama olmasın diye bu mezarlarda ne isim yazıyor, ne de yükselti bulunuyor. Sadece küçük bir taş var. Cenaze yakınları ise mezar yerlerini daha sonraki ziyaretlerde bulabilmek için adımlayarak işaretlemeye çalışsalar da bu çoğu zaman mümkün olmuyor. Kâbe'de her yıl hac mevsiminde yaklaşık 2 bin kişi yaşamını yitiriyor. Geçen yıl 25 Türkiye vatandaşı son nefesini mukaddes topraklarda verirken bu yıl Kâbe'de yaşamını yitiren hacı sayısı 20.
BEN BU TOPRAKLARDA GÖMÜLMEK İSTİYORUM
12 Eylül 1980 darbesinden sonra Mekke'ye gelen ve bir daha ayrılamayan İnşaat Mühendisi Nazım Karaman, 35 yıldır mukaddes topraklarda yaşıyor. Nazım Karaman, Sanayi Bakanlığı'ndaki müsteşarlık görevinden istifa ederek önce Suudi Arabistan'da oturma izni alır. Daha sonra ailesini de Mekke'ye getiren Karaman, çeşitli inşaatlarda çalıştıktan sonra turizm işine girer. Refah-Yol hükümeti döneminde Başbakan Necmettin Erbakan'ın müsteşarlığını da yapan Karaman, 28 Şubat süreci ile birlikte yeniden Mekke'ye döner. Karaman'ın en büyük isteği son nefesini Kâbe'de vererek Hz. Hatice'nin kabrinin bulunduğu Cennet-ül Mualla'ya gömülmek.