MPİ Genel Müdürü Bekir Yunus Uçar, "Son günlerde basına yansıyan haberlerin de ardından onlarca sayıda farklı başvuru, girişimler ve aramalar oldu. Bunlardan en sonuncusu da önceki gün itibariyle yaşandı. Konuyu cumhuriyet savcılığına bildirdik, şikayette bulunduk." dedi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Uçar, büyük ikramiyenin gerçek sahibinin çıkıp gelmesini ve 7 ay sonra da olsa ikramiyesini almasını beklediklerini söyledi.
Uçar, son günlerde basına yansıyan haberlerin de ardından onlarca sayıda farklı başvuru, girişim ve aramayla karşı karşıya kaldıklarını belirterek, "Bunlardan en sonuncusu da önceki gün itibarıyla yaşanan bir hadise oldu. Konuyu cumhuriyet savcılığına bildirdik, şikayette bulunduk." diye konuştu.
AMORTİ BİLE ÇIKMAMIŞ BİLETİ UZATTI, İDARE ÇALIŞANLARINA İFTİRA ATTI
70 milyon liralık ikramiyenin çıktığı biletin sahibi olduğunu ileri süren bir kişinin idareye başvurduğunu anlatan Yunus Uçar, olaya ilişkin şu bilgileri verdi:
"İdaremize gelen kişi cebinden biletini çıkardı ve idare yetkililerine vermek istedi. İdaremiz yetkilileri 40 yılı aşkın tecrübeyle bileti kontrol amaçlı teslim almadan önce arkasına ismini, soy ismini ve imzasını atmak suretiyle ciro ederek teslim etmesini istediler, bu kişi bundan imtina etti. Bizim arkadaşlarımız da ısrarla isim ve imzasını yazmasını istediler. Daha sonra bu kişi mecbur kalarak 70 milyon liralık ikramiyenin tuttuğunu iddia ettiği biletin arkasına adını yazarak bize uzattı. Biz gerek cihazlarımızla, gerek ikramiye bültenindeki numaralardan kontrol ederek, bunun amorti dahi isabet etmemiş bilet olduğunu görüp bileti kendisine teslim ettik. Bu arada bir telefon görüşmesi yapması gerektiğini ifade ederek, odadan dışarı çıkıp telefon görüşmesi yapıp tekrar geldiğinde bileti idareci arkadaşlardan istedi. Bir dakika önce cebine koyduğu bilet için 'Biletimi geri verin, size verdim, geri vermediniz.' şeklinde ifade kullandı."
"POLİS GELİNCE BİLETİ ÇIKARDI"
Söz konusu kişinin ikramiye ödeme heyetini de töhmet altında bıraktığına işaret eden Uçar, bunun üzerine üst araması için karakoldan polis memuru talep ettiklerini söyledi. Uçar, polis memurlarının gelmesi üzerine kişinin yanlışlık olduğunu belirterek, bileti bulup çıkardığını aktarırken, "Bu durum, kişinin dolandırma çabası içinde olduğunu düşüncesini uyandırdı. Biz bunu adli vaka haline getirdik, kurumumuz ve arkadaşlarımızın itibarı için cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduk." ifadesini kullandı.
Uçar, başka bir vatandaşın da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına büyük ikramiye çıkan biletinin çalındığına dair başvuru yaptığını belirterek, iki dosyayla birlikte konunun bir de yargı yoluyla incelenmesi için başvuruda bulunduklarını söyledi.
"MERKEZ BANKASI VE SAVCILIĞA SORULACAK"
İdarenin yüzde 100 şeffaflık kuralıyla çalıştığını bildiren Uçar, şöyle devam etti:
"Bize sorulan hukuki çerçevedeki bilgiyi vermekle mükellefiz. O çerçevede o soruşturma da yürüyor. O soruşturmanın sonucu ortaya çıkmadan, gerçekten biletini ibraz ederek talihli olarak ortaya çıkan bir kişi de gelmiş olsa cumhuriyet savcılığının bu soruşturmasıyla paralel şekilde Merkez Bankasından teyit almadan bu ödemenin yapılması mümkün olmayacak. Bir talihli elinde biletle geldiğinde iki kuruma soru soracağız. Bunlardan birisi, biletlerimizin basıldığı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en güvenli matbaası olan Merkez Bankası matbaası. Biletin gerçek olup olmadığını onlara soracağız. Cumhuriyet savcılığına da gelen kişiyle, 'biletim çalındı' suçlamasıyla başvuran kişinin arasında bir bağ olup olmadığını soracağız. Yargının vereceği karar doğrultusunda bu işlem gerçekleştirilecek. İkramiye ödenmesi, soruşturmanın bitmesine, yargı kararına kalmış bir durum haline gelecek."
Uçar, günü geldiğinde ikramiyenin ödendiğine yönelik açıklamanın kamuoyuna yapılacağını dile getirerek, talihlinin ortaya çıkmaması halinde de ikramiyenin Hazineye iade edildiğini ilan edeceklerini söyledi.
MPİ'nin, ülkenin en güvenilir kuruluşlarından birisi olduğunu vurgulayan Uçar, "Hiçbir siyasi düşüncenin, hiçbir ticari girişimin, hiç kimsenin, herhangi bir saikle bu teşkilatı, kamu kurumunu yıpratmaya hakkı ve haddi olamaz. İnsanlara bu bileti satarken, oyunları oynatırken umut satıyorsunuz. Bunun devamında en hakkaniyetli şekilde neler yaşandığını, kazanan varsa kimin kazandığını ifade etmek durumundayız. Bu vazifeyi yerine getirmeyi de ümitle bekliyoruz." dedi.
