‘Can olmak’ Şirvan’ın vasiyetiydi

Üniversite sınavında kazandığı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'ne (ÇOMÜ) kayıt yaptırmak için giderken geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden, 19 yaşındaki Şirvan Yahşi'nin ailesi, Erzurum'dan İstanbul'a göç etmiş. Baba Güven Yahşi tekstil işiyle uğraşıyor. Büyük kızı Elvan 22 yaşında sınıf öğretmenliği bölümünü bitirdi. En küçük çocuğu 10 yaşındaki Eren, ilkokul öğrencisi. Ortanca kızı Şirvan ise üniversite sınavına girerek, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'ne (ÇOMÜ) İş Sağlığı Güvenliği bölümünü kazanmıştı. Kızının can verdiği kazada aracı kullanan baba Yahşi o acı günü şöyle anlattı: "Annesi, kardeşi, dayısı, yengesi kayıt için Çanakkale'ye gidiyorduk. Şirvan "Baba 26 dakika sonra üniversitedeyiz' dedi son kez. İşte o anda ne olduysa oldu. Kazada hepimiz yaralandık. Annesinin burnu kırıldı. Hepsinden önemlisi canımızı kaybettik." Şirvan'ın kalbi, karaciğeri ve 2 böbreğini bağışlama kararlarını da anlatan baba Yahşi, "Şirvan 'Bana bir şey olursa organlarımı bağışlayın' diyordu. Toprakta çürüyeceğine başkalarına can olsun diye söylerdi. Biz de kızımın vasiyetini yerine getirdik. Çok paylaşımcıydı. Şimdi organları başka hayatlara hayat verdi" dedi. Taziye ziyaretine gelenlerin, Şirvan'ın Çanakkale'ye kayıt için yola çıkmadan önce kendilerini arayıp vedalaştığını anlattıklarına dikkat çeken Yahşi "Sanki helallik istemiş" dedi.