İstanbul Büyükşehir Belediyesi AK Parti Meclis Üyesi Kübranur Uslu, İBB Meclisi'nde başörtüsü meselesi konusunda bir konuşma yaptı. Uslu, "Başörtüsü meselesine dair cevabımız ektedir" diyerek İBB Meclisi'ndeki konuşmayı sosyal medyadan paylaştı.
Cumhuriyet Halk Partili Fikri Sağlar'ın bir televizyon programında başörtülü hâkim ve savcılara karşı nefret söyleminde bulunmasına değinen Uslu, geçmiş yıllarda CHP'nin başörtüsü konusunda takındığı tutumumu da ele aldı. İşte o İBB Meclis Üyesi Uslu'dan başörtüsü açıklaması:
"BİNLERCE KADININ OKUMA VE MESLEK EDİNME HAKKINI KİMLER ELLERİNDEN ALDI?"
"Gerçekten bıktım bıktık, aklımızın hafife alınmasından, yaşanan vakaların hiç yaşanmamış gibi davranmamızın bizden beklenmesinden bıktık. Seçilme hakkımızın yıllarca kullanmamıza kimler engel oldu, üniversitelerde başörtüsü yasağını Anayasa Mahkemesi'ne kimler götürdü, binlerce kadının okuma ve meslek edinme hakkını kimler ellerinden aldı? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kimler gitti? Çok değil, 10 yıl önce, hangi genel başkan, 'Ya kanunlar değişemez, biz bunları değiştiremeyiz, hem zaten ömür boyu kapatacak değil de canım, belki de açacaktır' diye akla ziyan açıklamalarda bulundu. Yine çok erken, üç-dört yıl önce hangi parti sözcüsü 'Poliste başörtüsü polis olamaz!' diye açıklama yaptı."
"SİYASİ GEÇMİŞLERİ BAŞÖRTÜSÜ MESELESİNİN ÇÖZÜMÜNE KARŞI ENGEL OLMAYLA AYAK DİREMEYLE DOLU"
"Ve daha yeni kim, 'Türbanlı hâkim olamaz' diye açıklama yaptı. Kim kadınları ayrıştırdı, başörtülü başörtüsüz türbanlı diye. Zaten o zihninizdeki türbanlı başörtüsü farkını inanın hala daha bilmiyorum. Fakat şunu çok net biliyorum ki, biraz önce söylediğimi yapanların siyasi geçmişi ne yazık ki başörtüsü meselesinin çözümüne karşı engel olmayla ayak diremeyle dolu. Peki dün bu kadınların hakların gasp edilmesine engel olanlar, bu kadınlardan özür diledi mi pişman oldu mu? İnanın ben hatırlamıyorum. Biz diyoruz ki bu meseleyi artık konuşmayalım. Bu konuda söylenenler söylendi, yapılması gerekenler yapıldı. Fakat yıllar geçiyor ama bir türlü bu zihniyet sone ermiyor, bitmedi, bitmiyor, bu konu sürekli devam ediyor."
"SAMİMİYETİ ELBETTE SORGULUYORUZ"
"Dün bu yasakçı zihniyeti savunanların bugün tersine bir tutum bulunduklarını görüyoruz. Burada sorguladığımız şey çok açık ve net şudur: Bu husustaki samimiyetiniz. Samimi olup olmadığınıza elbette millet karar verecektir. Fakat samimi olmak en azından hak gaspına uğrayan kadınlardan özür dilemeyi ve pişman olmayı gerektirir. Ayrıca parti içindeki tecavüz vakalarına sessiz kalanların, 'CHP'de taciz tecavüz oldu, olacak' diye bağıra bağıra açıklamaya yapanların hicap duyup mahcup olmak yerine, yine ayrıca Pınar Gültekin'in babasını arayıp da davadan vazgeçmesini söyleyen milletvekilini derhal partiden ihraç etmeyenlerin, bir anda kadınların başörtüsünü savunuyor olmalarındakini samimiyeti elbette sorguluyoruz.
"ÖZGÜRLÜKLERE SAYIN CUMHURBAŞKANLIĞI ÖNCÜLÜĞÜNDE AK PARTİ İKTİDARI DÖNEMİNDE KAVUŞULMUŞTUR"
"Hakikat şudur: Bugün geldiğimiz noktada evet bu sorunlar ortadan kalkmıştır. Evet isteyen istediği partide yer alır isteyen istediği gibi seçilir. Ve bu özgürlüklere bu iktidar döneminde sayın Cumhurbaşkanlığı öncülüğünde AK Parti iktidarı döneminde kavuşulmuştur, hakikat budur. Bizden geçmişimizi unutmamızı beklemeyin, yaşanan şeyler hiç yaşanmamış gibi davranmamızı beklemeyin, unutmayacağız. Fakat şunu da bilin, inanın biz bu meseleyi böyle konuşmak istemiyoruz. Biz siyasetimizi buna da dayandırıyor ya da bundan besleniyor değiliz. Bizim söylemek istediğimiz yepyeni sözlerimiz, hayallerimiz hedeflerimiz var. Ve bu hayallerimizi gerçekleştirmek için ayrıştırmadan hep birlikte çalışmak istiyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz."