Pazartesi 19.07.2010

Christie's krizde dünyayı satıyor

Ekonomik krize rağmen tarih ve sanat eserlerinin özel müzayede ve online satışı artışta. Müzayedelerin yeni avcılarıysa Çinliler

James Christie isimli İngiliz 1766'da Londra'nın Pall Mall caddesi üzerindeki binada iki oda kiraladı. Eline aldığı 2 sürgü, bir çarşaf, iki yastık kılıfı ve dört ütüyü Londralılara birkaç şilin'e satmayı başardı. Ancak kimse, onun işi 12 yıl sonra Birleşik Krallık'ın ilk başbakanı olarak bilinen Sir Robert Walpole'a ait portreleri, Rus İmparatoriçesi Büyük Catherine'e 40 bin sterline satacak kadar geliştireceğine ihtimal vermiyordu. Tam 7 yıl sonra, Kral 15. Louis'in metresi Madam du Barry'nin mücevherlerini 8 bin 791 sterlin'e satarak satış taktiğinin işe yaradığını anladı. Aynı yıl 18. yy İngiliz ressamı Sir Robert Walpole'un resimlerini 25 bin sterline satması, sadece James Christie adının sürekliliği anlamına gelmiyordu. İngiliz adam, sanatın kendisine şaşırtarak kadar çok para kazandıracağını hissetmişti.

ONLINE SİSTEM DEVREDE

1823'te Londra'da 8 King Street'e, bugünkü merkeze taşınan dahi adam, kentin zenginlerinden birer koleksiyoner yapacağını; 18'inci yüzyılın en zengin İngiliz bankeri Mayer Amschel Rothschild'e ait eşyalarla başlayan zincirin Elton John, Frank Sinatra, Rudolph Nureyev, Marilyn Monreo, Eric Clapton ve Ellen Barkin'le devam edeceğini tahmin etmiş miydi? Christie's Avrupa Başkanı Jussi Pylkkanen, "Bu işlere girdiğim 1980'lerde sanatın bu kadar para yapacağını tahmin edememiştim. Küçükken anavatanım Finlandiya'da yerel eserler satılıyordu. Şimdi eserlerin milliyeti yok. Bunu da öngörememiştim" diyerek, üstadı Christie's ile aynı şaşkınlığı yaşıyor. Pylkkanen, "Özellikle 18, 19 ve 20'nci yüzyıl eserlerine ilgi büyük. Online sistemin de devreye girmesiyle satışı uluslararası hale getiriyor. Artık neyin nerede satılacağını kestiremiyoruz. Sevindirici olan, çağdaş sanatın daha çok para ediyor olması" diyerek işin insanların çağdaş Picassolar, Van Goghlar, Giacomettiler peşinde koştuğunu anlatıyor. Açık artırma pazarının yüzde 56.4'üne sahip olan Christie's, yılda 450'nin üzerinde, başta her türlü sanat ve dekoratif eserden mücevher, fotoğraf, koleksiyon, şarap olmak üzere 80 kategoride, 200 dolardan başlayan eserler satıyor. Christie's sanat ajanları 30 ülkedeki 53 ofisinde dünyanın altını üstüne getiriyor. Pylkannen, "İranlı bir çağdaş sanatçıların eserlerini bile New York'ta bir müzayedede görebilirsiniz" derken, ben onun "Bizden bir şey kaçmaz" demek istediğini anlıyorum. Geçenlerde Avustralya'da kayıt altında olmayan silahları devlete iade edenlerin affedileceği açıklandı. Yaşlı bir kadın üzerinde Fransızca yazan uzunca bir süngüyü devlete teslim etti. Avustralya polisi, süngünün tarihi bir değeri olacağı düşüncesiyle açık artırmayla satışa çıkaracağını açıkladı. James Christie's yanılmamıştı. Bense süngüyü yarın bir Christie's müzayedesinde satıldığını görürsem şaşırmayacağım.
CHRISTIE'S'İN 2009 NOTLARI
Kişiye özel satışlar yüzde 9.5 arttı. n Çinli koleksiyonerler eserlere yüzde 94 daha fazla değer biçti. Rus alıcılarsa daha az değerli eserler satın aldı. Ortadoğulu koleksiyonerler yüzde 30 arttı.
Açık artırmaların yüzde 30'u, kazanan bahislerinse yüzde 14'ü online yapıldı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.