Cinayet gibi

İzmir'de 3 yaşındaki Alperen Sakin'in içinde unutulduğu servis aracında sıcak ve havasızlıktan ölümü ile ilgili ihmaller zinciri "Bu kadarına pes" dedirtti.
İddiaya göre servis hostesi, ağlayan bir çocuğu kucağına alıp diğer çocuklarla kreşe girerken, kreşin sahibinin kocası olan şoför, reklam kaplı aracın içini kontrol etmeden parka çekti.
Alperen'in serviste unutulduğunu fark eden kreş yöneticileri 'uykuda öldü' diyerek olayı örtbas etmeye çalıştı. Korkunç gerçek vicdan sahibi Arzu öğretmenin olayı anlatmasıyla ortaya çıktı.
İzmir'in Çiğli ilçesinde, 3 yaşındaki Alperen Sakin'in, kreşe götürülürken serviste unutulması sonucu, sıcak ve havasızlıktan ölmesi kamuoyunda infial yarattı. Korkunç ölümle ilgili ihmaller bu kadarına da pes dedirten cinsten. Almanya'da yaşarken 2 yıl önce kesin dönüş yapan gayrimenkul danışmanı Serkan Sakin ile elektronik mühendisi eşi Buket Sakin, 3 yaşındaki oğulları Alperen'i 4 ay önce aylık 800 lira karşılığında, Yurdagül İşgören'in sahibi olduğu Çiğli Özel Sevgi Yumağı Anaokulu'na yazdırdı. Çift, her sabah olduğu gibi dün sabahta çocuklarını kreşin servisine bindirdi. Kreşe geldiklerinde 18 yaşındaki servis hostesi Dilara Kanberler, öğrencileri indirmeye başladı. Bu sırada bir çocuk ağlamaya başlayınca, onu kucağına alan hostes, diğer çocuklarla birlikte kreşe girdi. Aynı zamanda kreşin sahibinin eşi olan servis şoförü Taner İşgören, aracı kontrol etmeyince, uyuyup kalan Alperen'in fark etmedi. Aracı da kreşin yanında bulunan boş araziye park ederek kilitledi. Camları kreşin reklamlarıyla kaplı olduğu için içi görünmeyen servis aracında kilitli kalan çocuğu kimse fark etmedi.

Aynı zamanda yurdun sahibinin eşi olan Taner İşgören 'taksirle ölüme sebebiyet' vermekle suçlanıyor.
SAATLER SONRA FARK EDİLDİ
Öğleden sonra Alperen'in kreşte olmadığını fark eden öğretmenler, küçük çocuğu aramaya başladı. Bir sonuç elde edemeyince de kreş yönetimine bildirdi. Bunun üzerine kreşin kamera kayıtları inceleyen yöneticiler ve öğretmenler Alperen'in okula hiç girmediğini gördü. Servis şoförü ve hostes "Getirdik" deyince, servise koşan okul yöneticileri, Alperen'i koltukta hareketsiz halde buldu. Yurdagül İşgören, ambulans çağırmak yerine, Alperen'i bir öğretmenle birlikte Karşıyaka'daki özel bir hastaneye götürdü. Ancak minik Alperen'in sıcaktan ve havasızlıktan ölmüştü. Okul yöneticileri ise Sakin çiftini arayarak, "Alperen bayıldı, hastanedeyiz acele gelin" dedi. Aileye ve polise de, "Alperen'i uyku saatinde uyuttuklarını, öğle yemeği saati geldiğinde de uyandırmak istediklerini, ancak küçük çocuğun uyanmadığını anlattı. Okula gelen polis, çalışanları ifadelerini almak üzere emniyete götürdü. Bu sırada okul yöneticileri, çalışanlara ve öğretmenlere baskı yaparak, çocuğun uyurken öldüğü yönünde ifade vermelerini istedi. Çalışanlar da bu yönde ifade verdi. Ancak vicdan azabı çekmeye başlayan öğretmen Arzu Gülmez, ifadesini değiştirerek gerçeği anlatınca korkunç olay ortaya çıktı.
ŞOFÖR TUTUKLANDI
Bu ifade üzerine kreş sahibi Yurdagül İşgören, sürücüsü eşi Taner İşgören, hostes Dilara Kanberber ve okul yöneticisi Ahmet Somun gözaltına alındı. Hostes ve şoför ifadelerinde birbirlerini suçladı. Şoför tutuklandı, diğerleri ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Anne Buket Sakin cenazede yakınlarının desteğiyle güçlükle ayakta durdu.
BABANIN İSYANI
Baba Serkan Sakin "Oğlum, saçma sapan bir ihmal yüzünden hayata gözlerini yumdu. Canımdan can koptu. 3 yaşındaki çocuğumun hesabını kim verecek bana. Kendi ellerimle götürdüm toprağa verdim. Servis şoförü zaten kreş sahibinin eşiydi. Servis annesi olan kadının ne kadar tecrübesi olduğunun araştırılmasını istiyorum. Bir çocuk nasıl bir arabanın içinde unutulabilir. Şoför de bunu kontrol etmez mi? Bu nasıl bir umursamazlık, nasıl bir ihmal. Kreşte çocukların sürekli izlenebildiği kameralar var. Ama olay günkü kayıtlar yok" diye konuştu.

Arzu Gülmez'in vicdanının sesini dinleyerek gerçeği anlatması binlerce meslektaşından büyük övgü aldı.
112'Yİ ARAMAMA BİLE İZİN VERMEDİLER
Gerçeğin ortaya çıkmasını sağlayan öğretmen Arzu Gülmez, "Alperen'in sınıfının öğretmeni yoktu. Okul yönetimi o sınıf için öğretmen ilanı vermişti. O nedenle ortada kalmışlardı. Öğleden sonra bahçede bir öğrencinin doğum günü kutlaması vardı. O kutlama sırasında Alperen'i görmeyince Dilara'ya sordum. O da sabah okula geldiğini söyledi. Okul servisi de bahçenin yakınında park halindeydi. Ancak camları reklamla kaplı olduğu için kimse görmedi. Serviste kemeri bağlı halde hareketsiz bulundu. Ben 112 Acil servisi aramak istedim ama okulun sahibi Yurdagül İşgören, engel oldu. Alperen'i de diğer çocuklar görüp etkilenmesin diye üzerine bir örtü örterek servisten çıkarıp hastaneye götürdüler. Tamer İşgören okuldaki kamera kayıtlarını imha etti. Baskı yaptıkları için önce onların isteği yönünde ifade verdik. Sonra vicdanımız elvermedi ve Nurcan öğretmenle konuşup gerçeği söyledik. Öğretmenin babası Halis Gülmez de kızını tehdit ederek olayı gizlemesini söyleyenlerin hak ettikleri cezayı almasını istedi.

Hasan Basri Bostancı
SERVİS DEĞİL SANKİ BİLBORT
İzmir Otobüsçüler ve Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Hasan Basri Bostancı, "Yaptığımız ön araştırmada, aracın hiçbir kurumdan belge almadığını tespit ettik. Maalesef bir servis aracının taşıması gereken niteliklerin hiçbirini haiz değil. Servis aracından çok başka her şeye benziyor, sanki yürüyen bir bilbort. Yetkililerden daha fazla denetim yapmalarını bekliyoruz. Önüne gelen okul aile birliği, özel okul veya kreş eğitimi veren merkezler, kendileri araç alıp servis taşımacılığı yapabiliyor. Bu konuda bir yasal boşluk var. Anaokulu, etüt ve eğitim kurumlarının kendi adına araçlarla servis taşımacılığı yapmaları bir muammadır. Bunun ne kadar yanlış olduğunu, ihmaller zincirinin konuyu nerelere taşıdığını bir kez daha gördük" dedi.
VALİZ Mİ BU UNUTUYORLAR!
Kapısına "Kreş 3 gün süreyle kapalıdır" yazısı asan kreş sahipleri, Facebook adresinden de siyah kurdele ile 'Yastayız' paylaşımında bulundu. Öğrenci velileri ve vatandaşlar, paylaşımın altına tepki ve eleştiri yüklü mesajlar yazarak, kreşin kapatılmasını istedi. Paylaşıma yorum yapan bir kadın ise olayın yaşandığı gün kreşin bahçesinde doğum günü kutlandığını öne sürerek, "Alperen servis içinde can çekişirken, doğum günü kutlandı" yazdı. Nuran Koca, "Ne yası! Siz çocuk katilisiniz. Defolup gidin bu mahalleden. Sizi görmek istemiyoruz. Yazıklar olsun size" derken, Özlem Hayta, "Yaptığınız sorumsuzluk ve olayı kapatma çabanız yanınıza kalmayacak. Utanın bu resmi buraya koyarken" şeklinde yorum yaptı. Canan Kaygısız Pulat, "Bu ihmaliniz küçücük bir yavrunun hayatına mal oldu. Vicdanınızda boğulun inşallah. Bunun hesabını nasıl vereceksiniz. Kaldırın o yas fotoğrafını" dedi. Meral Ada Küman, "Sizin sorumsuzluğunuz ve rahatlığınız yüzünden o küçük can gitti. Hala kendinizi aklamaya çalışmanız da cabası. Nefreti bile hak etmiyorsunuz" derken, Yelda Bayındır, "Benim oğlum da bu kreşe gitti. Sahiplerini de bilirim. Ama can bu can hem de. 3 yaşında. Valiz mi bu serviste unutuluyor. Hepsi birbirinden suçlu. Bunun affı da telafisi de olamaz. İnsan hayatı hata kaldırmaz. Çocuklar oraya emanet ediliyor" dedi. Bazı vatandaşlar ise "Sevgi Yumağı Anaokulu'ndan Nefret Edenler" adı altında bir grup kurdu.
MANTIĞA SIĞMAYAN İHMAL
İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, olayın ardından idari soruşturma başlattıklarını ve kreşe müfettiş gönderdiklerini söyleyerek, "Devlet okulu değil ama bakanlığın denetiminde olan bir okul. Bizim servis şoförleri ve hosteslerinin eğitimi çalışmalarını sürdürüyoruz. Akıl ve mantığa sığmayan bir ihmal. İdari anlamda soruşturma sürüyor" dedi.