Connor, Suriye için bağış topluyor

Dylan Connor kendi halinde Amerikalı bir müzisyendi. Ama 2002'de tanıştığı güzeller güzeli Arap kadını hayatını değiştirdi. Suriye'den işletme yüksek lisansı yapmak için ABD'ye gelen Reem Alhariri'ye aşık olan müzisyen, sevdiği kadın için Müslüman oldu. Eğitimini tamamladıktan sonra evine dönmeyi planlayan Reem ise bu aşık adamın evlenme teklifini kabul etti. Mutlu bir aile kurdular. Ancak Şam'daki ailesinden çatışma haberleri gelmesiyle kızları Feyruz ile kurdukları üç kişilik ailelerinin huzuru bozuldu. Connor (37), şimdi ABD ve Avrupa'da Suriyeliler için bağış topluyor. Nisan 2012'de çıkardığı Feza Feza (Yardım Yardım) şarkısıyla gıda, ilaç ve giysiye ihtiyacı olan Suriyeliler için çalışan Connor, Şam ve Dera'daki akrabalarının gözleri önünde yaşanan katliam tablosunu ve Suriyeli bir kadına aşık olmanın hikâyesini anlatıyor.

Suriyeli bir kadına âşık oldu, hayatı değişti
Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
- Üç yaşından beri şarkı söylüyorum. M. Headphone ile grupla 3 albüm yaptık. 2004'ten bu yana da solo müzik yapıyorum. Dindar bir ailede yetişmedim. Babam Budist. Annem herhangi bir dinin gereğini yerine getirmez.
Peki İslam'ı seçmeniz nasıl oldu?
- Sevdiğim kadın Suriyeli ve Müslüman. Ailesinin beni kabul etmesi için İslam'ı seçmek zorundaydım. İslam'ı henüz yeni tanıyorum. Büyüleyici, inanılmaz bir din olduğunu düşünüyorum.
Eşinizle nasıl tanıştınız?
- Karım Reem Alhariri 2002'de Şam'dan Connecticut'a yüksek lisansı yapmak için buraya gelmiş. Reem ile bir karaoke kulübünde tanıştık. Arkadaşlarıma, karşı odada çok ama çok güzel bir kadının olduğunu söyledim. Tam 15 dakika boyunca aynı cümleleri kurunca, arkadaşlarım çenemi kapatıp onunla konuşmamı söyledi. Ben de gittim konuştum. Bana geliş nedenini ve Suriyeli olduğunu anlattı. Mastırdan sonra eve geri döneceğini söyledi. Ona albüm CD'lerimden birini verdim. Albümdeki şarkılardan biri, George W.Bush'un Irak'ta savaşa girmesine karşıydı. Sanırım o da o şarkıyı dinlemiş ve düşüncelerimizin aynı olduğunu düşünmüş. Birkaç hafta sonra konserlerimden birine geldi ve ilişkimiz öylece başladı.
Akrabalarınızdan haber alabiliyor musunuz?
- Bu olaylardan önce iki kez Suriye'ye gittik. Orada konser de verdim. Şimdi online iletişim halindeyiz. Reem'in ailesinden birkaçı tutuklanmış, işkence görmüş veya öldürülmüş. Skype'te bir kuzeniyle konuşurken, dört yaşında bir çocuğun cenazede yanında dururken, sokağa birden fırladığı için rejimin keskin nişancıları tarafından gözleri önünde öldürüldüğünü anlattı. Başka bir kuzenimizse evinin penceresinden sokakta protesto gösterisi düzenleyen 50 kadar kişinin birkaç dakika içinde kurşun yağmuruna tutularak öldürüldüğünü görmüş. Reem'in annesi artık dışarı çıkmaya korktuğu için yanımıza taşındı.

YÜZ BİN DOLAR TOPLADI
Suriye'deki muhalif ailelere destek vermeye nasıl karar verdiniz?
- Esad'ın yanında olmak gerçeği reddetmek anlamına gelir. Ya da baskı altındaki insanların değişim istediği için öldürülmesi veya işkence görmesine karşı çıkmıyorsunuz demektir. Ayaklanmaların ilk günlerinde Esad rejimine karşı meşru talepleri olan barışçıl göstericilerin insafsız bir şekilde öldürülmesi söz konusuydu. Ama şimdi her şey daha kirli. Kimin neyi yaptığı, söz gelimi Şam'da büyük patlamaları gerçekleştirdiği belli değil. Ben hiçbir muhalif grupla temasta değilim. Sadece Suriyeli ailelerin acılarını duyurmak ve onlara yardım toplamakla ilgileniyorum.
Suriyeliler için bestelediğiniz "Feza feza"dan ne kadar para topladınız?
- Şarkının online satışıyla ABD ve Avrupa'daki ki yardım konserlerinden 100 bin doların üzerinde para topladım. Bağış toplama amaçlı etkinliklerde toplanan para, Amerika'daki Zekat Vakfı gibi büyük yardım kuruluşları aracılığıyla Suriye'ye ulaştı. Şarkının online satın alınması gibi küçük bağışlarsa oradaki akrabalarımıza gitti. Onlar bu bağışları gıda, tıbbi malzeme, giysi gibi ihtiyacı olan tanıdıklarına dağıttılar.
ABD'nin Suriye politikası hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Bence ne ABD, ne de BM'nin yaptığı yeterli. Siyasetçi veya asker değilim. Eminim askeri operasyonun riskleri büyük ve böyle bir kararı vermek zor. Ama diplomasi süreci çok uzuyor. Ve ne yazık ki durum acil.