Son Güncelleme: Cumartesi 11.02.2012
Darbukalı Aynur kadının kırık hikâyesi
Hayat öyle bir savurmuş ki Aynur Altıparmak'ı o kadar olur. Evlenmiş, çocukları olmuş ama göremiyor. Çok onurlu, darbukasıyla şarkılar söyleyip para kazanıyor
- Anlat o zaman.
- Bak Bakırköy Çocuk Yuvası'na torunuma gittim bugün. Çikolata, gofret bir de cips götürdüm. 30 lira tuttu. Sen mi verdin o parayı? Başkası mı verdi? Ben kazandım beeen. Darbukamla, alnımın akıyla...
- Nasıl yaptın bunu?
- Çaldım çaldım söyledim. O dümtek ben gürlek.
- Gürlek ne?
- Okuyayım da gürlek neymiş gör. Ses gör ses. Hem de en kral adamdan, Müslüm Babam'dan...
DUVAĞIMLA GELDİM İSTANBUL'A
Ardından altı sekiz ritm atmaya başlıyor ustaca. Bana 'gürlek'ten çok 'iç delici' gelen bir sesi dinliyorum keyifle. "Bir cigara ver oğlan/ gel kapımdan geç oğlan." Yaman şarkıdır... Beceriyor... Sonra iki başımıza kaldığımızda, talimat veriyor. - Sen sorma efendi. Ben anlatacağım. Girme araya... Emir büyük yerden; dev hayata direnen bir acılar cücesinden. Okuyun, ruhunuza asit damlasın: "Ben şimdi Konya'da bir güzel ailenin kızıydım tamam mı? Gelin çağımda everdiler, İstanbul'a geldim. Bir de oğul yaptım ki aslan parçası ilk senemizde. İzmir'de ama görmüyorum. O beni görmek istemiyor. Babası yani eski kocam 3 sene sonunda terk etti. Ailem de geri almadı beni. Çocuğu kayınvalideme bıraktım, sokağa düştüm. 'İş yapayım, temizliğe gideyim' dedim hep tacize uğradım. Ben de barlarda tuvalet bekçiliği, çiçekçilik yapmaya başladım. Bir gün bir baskında beni de yanlışlıkla alıp götürdüler. Damgalanacaktı adım az kalsın. Baktılar ki ben ekmek kavgasında, namusumla mücadele ediyorum, bıraktılar. Ama tuhaf hissettim kendimi. Sanki kirlenmiş gibiydim. Oğlumu görmeğe gittiğimde utanıyordum. Öpmedim bile. Hiç hediye götürmedim. Elimin değdiği hiçbir şeye onu dokundurtmadım. 'Bu ne biçim anne? İstemem ben bunu' demiş. O gün bu gün çocuk bana yasak..." "Başımda dönmeler başladı. Bulantı şu bu. Böcekler görüyordum güpegündüz. Alıp Bakırköy'e götürdüler. Deli sandılar beni. Tımarhanede kaldım bir süre. Sonra Manisa'ya yolladılar. Orada baktılar, 'Bu deli değil. Biraz şizofren' dediler, saldılar. Sonra bir adam tanıdım. Sahip çıktı bana. İmam nikâhı bile kıydı. Sucuk fabrikasında muhasebedeydi. Kızımız oldu. Ev hanımıydım oh. Ama adam emekli olunca, tazminatını alıp biriyle kaçtı. Kızım da arkasından bir adama. Çocuk doğurdu daha çocuk yaştayken. Sonra kayboldu. Torunumu kapıya bırakmış. Ben kendime yetmiyorum, nasıl olacak. Götürdüm yuvaya yazdırdım. Ara sıra gidip görüyorum. 'Anneanne' diyor, sarılıyor bana. Haa bu arada akrabalarım var ama gitmem. Taş taş üstünde olur, insan insan üstünde olmaz. En son sığındığım bir evden dayak yiyip karda sokağa atıldım. Belediyeciler gördü beni, donmak üzere. Buraya getirdiler. İyi bir yer ama kocakarılar sevmiyor darbukayı. Haa bir de Kadri Bey var ya hani bize burayı açan belediye reisi. (Kadir Topbaş demek istiyor) O buraya gelirse ona da Sezen'den filan okuyacağım. Baba adam Kadri Reis..."
Yarın: ARAP YILMAZ OTELİNE BARBUT ATTI ŞİMDİ EVSİZ....
EN SON HABERLER
- 1 Antalya'da başıboş köpek dehşeti! 15 yaşındaki Hamitcan: Bayılmışım, ambulans geldiğinde uyandım
- 2 Üzümlü Sınır Kapısı’nda inceleme yapıldı
- 3 Otobanda feci kaza: 1 ölü
- 4 Afyonkarahisar ve Kütahya bu defilede buluştu
- 5 Bodrum’da ana isale hattı yine patladı, vatandaş isyan etti: Sabır taşı olduk
- 6 MSB: Hudutlarımızda uyuşturucu kaçakçılarına geçit yok!
- 7 Tır kasasında 8 ton midye ele geçirildi
- 8 Emekli öğretim üyesinin sır kaybı! Yıldız Dağı'nda kaybolduğu ortaya çıkmıştı: Defalarca 'süpürme' yöntemi uygulandı
- 9 Son dakika haberi | Edanur Gezer soruşturmasında flaş gelişme: 4 gözaltı kararı var
- 10 Fatih'teki gasp dehşeti kamerada! Genç kadın kafa ve yumruk darbeleriyle neye uğradığını şaşırdı...