Değersiz parayla euro vurgunu

Sabah, Boğaziçi Köprüsü, Galata Kulesi, Galata Köprüsü, kent meydanlarındaki devasa saatler, vapurlar gibi değerli kamu mallarını vatandaşlara satmasıyla efsane haline dönüşen 'Sülün Osman' lakaplı Ziya Sülün'ün tahtını sallayan 'yeni nesil dolandırıcıları' ele alıyor. Teknolojinin nimetlerinden faydalanan modern dolandırıcılar, vazgeçemedikleri eski yöntemlere yeni teknikler ekliyor. Emniyet de bu yöntemleri çözüyor ve suçluları adalete teslim ediyor. Yeni nesil dolandırıcılar, günlük hayatımızda bazen telefon hattının diğer ucunda, bazen bankamatik önlerinde veya hastanelerde, kimi zaman da internet ortamında karşımıza çıkıyorlar. İstanbul'da 2011 yılında polise intikal eden 4 bin 105 vaka sayısı, 2012'de 6 bin 145'e yükseldi. İnternet ortamında gerçekleşen dolandırıcılık olaylarının sayısı ise 2012 yılında 740'tan 2 bin 79'a fırladı. İşte emniyet kayıtlarına yansıyan film gibi ama gerçek ve inanılması zor dolandırıcılık hikâyeleri...

Arjantin, Brezilya, İran ve Peru'nun değeri düşük olan veya tedahülden kalkan paralarını 'euro' diyerek yaşlı ev sahiplerine kapora olarak veren ve paranın üstünü Türk lirası olarak alan bir dolandırıcılık şebekesi, ekim ayında çökertildi. Çetenin, İstanbul'da 'euro'ya benzeyen yabancı paralarla 89 kişiyi dolandırdığı ve bir yılda aynı yöntem ile 370 bin lira haksız kazanç elde ettikleri ortaya çıktı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda 580 bin Peru, 240 bin Brezilya ve 1 milyon 880 bin İran parası ele geçirildi. Ayrıca şebekenin yurt dışı ayağının bulunduğu, İran uyruklu üç kişinin, değersiz paraları İran üzerinden Türkiye'ye getirerek şebekeye ulaştırdıkları da tespit edildi. Dolandırıcılık şebekesi, evlerin veya iş yerlerinin camlarına asılan kiralık ilanlarında yer alan iletişim numaralarını arayarak ev sahipleri ile tanışarak buluşuyordu. Bakmaya gittikleri adreslerde karşılarındaki ev sahibinin yaşlı olması durumunda dolandırıcılık oyunu başlıyordu. Evi çok beğendiklerini ve değerinin üzerinde para vereceklerini söyleyen şebeke, ilk olarak ev sahibine kaparo vermeyi teklif ediyordu. Ancak yanlarında 'euro' bulunduğunu söyleyerek Arjantin, Brezilya ve İran ve Peru paralarını verip para üstünü ise Türk Lirası olarak geri alıyorlardı. Şebeke üyeleri bu yöntemle onlarca kişiyi dolandırdı.
ADRESLERE BOŞ KUTU
2012'de patlama yaparak 'dolandırıcılık suçları listesi'nin birinci sırasına yerleşen internet dolandırıcılığı yöntemi... En yeni ve en tehlikeli olarak nitelendirilen yöntem hakkında 2011'de toplam 740 adetken, 2012'de sanal âlem patlaması yaparak 2 bin 79'a kadar yükseldi. Kurbanlarını satış siteleri üzerinden seçiyor. Dolandırıcılar, elektronik olan veya olmayan, akla gelebilecek her türlü malzeme ve eşyanın, vatandaşlar tarafından satışa sunulabildiği ve söz konusu eşyaların kredi kartları ile satın alınabildiği ikinci el satış sitelerine giriyor, üye oluyorlar. Eşyanın fotoğraflarını çekerek siteden değerinin çok altında satış listesine koyuyorlar. Talip olan kişiden kredi kartı ile vakit geçirmeden tahsilatı yapıyor ve verdiği adrese ulaştırılacağını ifade ediyorlar. Sözde sattıkları eşyanın boyutlarına uygun olacak ebatlarda kutu ayarlıyor fakat içerisine sattıkları eşyayı koymuyorlar. İnternetten kart ile ödeme yaparak dizüstü bilgisayarı satın aldığını zanneden vatandaş, kutuyu açtığında dolandırıldığını fark ediyor fakat şikâyette bulunulsa dahi iş işten geçmiş oluyor. Çünkü mağdur, satın aldığı eşyanın paketini açtığı için eşyanın kendisine gerçekten gönderilip gönderilemediğinin tespitinin yapılmasının mümkün olmadığı ifade ediliyor.