Son Güncelleme: Pazar 14.04.2013
'Değişimin yüzü Beyoğlu oldu'
Kentsel dönüşümün sahibi vatandaş, biz sadece rehberlik ediyoruz. Türkiye bu kadar gelişip değişirken kentlerin eskisi gibi kalması düşünülemez. Karşı çıkanlarsa, 'İstemezük Korosu'ndan
ÇOCUKLARIN TAVRI ANLATIYOR
Başbakanımız, Van depreminden sonra milli bir kentsel dönüşüm hareketi başlattı. 'Yaşayan Estetik Şehirler Projesi', şehircilik faaliyetlerini, özellikle kentsel dönüşüm faaliyetlerini teşvik edici bir program. Kentsel Dönüşüm Ödülü'nü, Beyoğlu'na kazandırdık. Tarlabaşı çok tartışıldı. Burada yaşayan vatandaşlar bu işe karşı olsalardı mutlaka bunları evlerinde konuşurlardı. Bu konuşmalardan çocuklar etkilenirdi. Sokakta beni gören bütün çocuklar, "Ahmet Amca" diyerek koşup sarılıyor. Öyle bir noktaya geldik ki, kentsel dönüşüm programını başlatmadığımız mahalleler de dönüşüm istiyor. Beyoğlu, kentsel dönüşümde Türkiye'nin diğer kentlerine örnek olacak referans bir model oldu kentsel dönüşümde.
Ekmek gibi, su gibi hem de. Türkiye'de her yıl 1 milyon araç trafiğe çıkıyor. İstanbul'un nüfusu 15 milyonu geçti. 1 milyar dolar ihracat yapan Türkiye, bugün 135 milyar dolar ihracat yapıyor. İstanbul'a her gün binlerce uçak inip kalkıyor. İnşaat yapım teknikleri değişti. Depreme karşı güvenli yaşam arayışı arttı. Hizmet, sosyal donatı, sağlık, eğitim, iş talepleri büyüdü. Milyonlarca turistin en gözde varış noktası Türkiye. Kişi başına düşen milli gelir 3 bin dolarlardan, 13 bin dolara yükseldi. Bütün bu dönüşümlere sahne olan şehirlerin olduğu gibi kalması düşünülebilir mi? Eskimiş, yıpranmış, onlarca yıl önceki şartlarda kurulmuş şehirler yeni ihtiyaçlara cevap verebilir mi? Kentsel dönüşüm, medeni bir yatırımdır. 2023, 2071 hedeflerinin yolu kentsel dönüşümden geçiyor.
KADINLAR DÖNÜŞÜM İSTİYOR
Zahmetsiz bir iş değil. Bilgi, enerji ve istikrarın yanı sıra vatandaşın güveni yoksa başarılı olamazsınız. Özellikle kadınlar kentsel dönüşüm istiyorlar. Adım adım ilerledik. Talimhane'de tamirciler vardı, orayı dönüştürdük. Talimhane 20 bin yataklı dev bir otel haline geldi. Galata Kulesi çevresini düzenledik, dönüştürdük. Terkedilmiş evler şenlendi. Metruk dükkânlar; modacılar, reklamcılar, galeriler, kitapçılara işyeri oldu. Geliştirdiğimiz restorasyon, renovasyon programı ile 5 bin binanın yaşama dönmesini sağladık. Arka sokaklar aydınlandı, hayata dahil oldu. Beyoğlu'nun çocukları kolay iş bulmaya başladı. Yaşam kalitesi yükseldi. Tarlabaşı, Sütlüce, Kasımpaşa kentsel dönüşüm projeleri ve Beyoğlu'nda vatandaştan gelen kentsel dönüşüm talepleri bu güvenin eseridir. Kentsel dönüşümün sahibi vatandaş. Biz rehberlik yapıyoruz.
TAKSİM'İN GERÇEK SAHİBİ YAYALAR
Değil. Dönüşüm projelerinin dağılımı, vizyonumuzu özetliyor. Talimhane'de turizmi, Tarlabaşı'nda tarihi, Sütlüce, Bedrettin ve Kasımpaşa'da mahalle kültürünü, Kuledibi ve Karaköy'de kent estetiğini ihya ediyoruz. Taksim dönüşümü ise Gordion'un düğümünü kesmek gibi oldu. Araç trafiğini yer altına alarak Taksim'i gerçek sahiplerine, yayalara geri vereceğiz.
Dönüşüm ihtiyacı olan bölgeleri planlarda görebilirsiniz. Tarlabaşı bu bakımdan isabetli bir örnek. Vatandaşın hakkını teslim eden, kimseyi mağdur etmeyecek bir modelde mutabık kaldık. Vatandaş-özel sektör anlaşmalarını, koruma kurulu onaylarını tamamlamamız 5 yıl sürdü. Nihayet 2011'de proje başladı. İnşallah 2 yıl sonra tamamlayacağız. Hak sahipleri haklarını alacak.
Hayır. Tarlabaşı'ndaki 9 yapı adasında, 20 bin metrekarelik alandaki 188'i tescilli 269 binayı yeniliyoruz. Proje tam manasıyla bittiğinde, Tarlabaşı'nın tamamında dönüşüm, aynı modelle kendini gerçekleştirecek.
O eskidendi, bizim uyguladığımız modelde, mutabakat esas. Mutabakat olunca tepki ve protesto doğal olarak olmuyor. Herkes, şehir kazanıyor. Bu karşı çıkışlar ve haberler, 'İstemezük Korosu'ndan besleniyor.
BU TAVIR PSİKOLOJİK BİR SORUN
Her yeniliğe karşı çıkan, profesyonel bir protestocu grup var. Bunlar; kaderine terk edilmiş Emek Sineması'nın restore edilerek yaşamasını da, Atatürk Kültür Merkezi yenileme projesini de, Taksim Camisi, Taksim Meydan düzenlemesi, Topçu Kışlası projelerini de istemiyor. Her şey olduğu yerde çöksün kalsın istiyorlar. Bu oryantalizmdir. Konforlu hayat yaşayan sözüm ona aydınların, yoksullara, "aman ha bu konumunu terk etme" demesi psikolojik bir sorun, kibirli bir tutumdur.
269 BİNA YENİLENİYOR
Başkan Demircan, Erhan Öztürk'e projeyi anlattı: "Tarlabaşı'nda 188'i tescilli 269 bina yenileniyor. Beyoğlu'nda 5 bin binanın yaşama dönmesini sağladık. Arka sokaklar aydınlandı. Proje 2 yıl sonra tamallanacak ve hak sahipleri haklarını alacak." Ahmet Misbah Demircan, çocukların kendisine gösterdiği sevgiden çok mutlu (solda).
EN SON HABERLER
- 1 Aksaray'da yolcu otobüsü devrildi: 2 ölü, 34 yaralı
- 2 Osmaniye'de sağanak yağış etkili oldu
- 3 Elazığ'da 4 büyüklüğünde deprem!
- 4 6 Şubat Depremi'nde yıkılan Furkan Apartmanı davasında ara karar: 'Kolon kesenlere' tahliye!
- 5 Adana'da motosiklet fabrikasında yangın! Bölgeye çok sayıda ekip sevk edildi; hava desteği de istendi
- 6 Yerli motor ile Türk Havacılık tarihinin irtifa rekoru! TB3 2 uçuşunu da başarıyla tamamladı
- 7 SON DAKİKA | AFAD duyurdu: Hatay'da korkutan deprem!
- 8 Türkiye’deki üniversitelilerden yabancı üniversitelilere Gazze desteği
- 9 Hataylı Kıdemli Başçavuş Mustafa Yaşar şehit oldu
- 10 Yapay zeka destekli "4. İstanbul Dijital Sanat Festivali" AKM'de sanatseverlerle buluştu