'Doğalgaz tarihi eserleri de koruyor'

İGDAŞ Genel Müdürü Bilal Aslan İstanbul'da doğalgaz dağıtımını yürüten İGDAŞ'ın Türkiye'nin en büyük çevre yatırımı olduğunu ifade etti. Bilal Aslan, "Bizi aslında çevreci bir şirket olarak görmüyorlar. Çevreci bir şirketiz. 20-25 sene önce İstanbul'da nefes alamıyorduk. İstanbul'un basık yerlerinde nefes almak imkânsızdı. Gazeteler maske dağıtırdı. O kadar ciddi bir problem haline gelmişti ki bu. İGDAŞ'ın kuruluş nedeni hava kirliliğini bertaraf etmekti. İstanbul'un kurtuluşu doğalgazdaydı" dedi.

4 MİLYON ABONE
Kentin doğalgaz sayesinde temiz havaya kavuştuğunu belirten Aslan, "Hava kirliliği, insanları ve çevreyi etkilediği gibi tarihi eserleri de olumsuz etkileyebiliyor. Kömürün yakılmasıyla ortaya çıkan kükürt dioksit, su buharıyla birleştiğinde sülfürik asite dönüşüyor. Bu da bir asit yağmuru etkisiyle binalarda korozyona neden oluyor. Doğalgaz kullanımı sayesinde bunun da önüne geçiyoruz ve tarihi yapılarımızın ömrünü de dolaylı olarak uzatıyoruz" dedi. İstanbul'da şu anda 4 milyon İGDAŞ abonesi olduğunu kaydeden Arslan, "Bu nerdeyse İstanbul'un yüzde 90'ı. İstanbul'un nerdeyse tamamında doğalgaz var. Şimdi İstanbul'un köylerine gidiyoruz. Bu yıl Şile'nin sahil köylerine giriyoruz. Daha sonra Silivri'nin köylerine de gideceğiz" şeklinde konuştu. Evlerinin önüne kadar doğalgaz hattı gitmesine rağmen henüz doğalgaz kullanmayan 1 milyon potansiyel abone olduğunu belirten Aslan, "Onları da doğalgaz kullanıcısı olmaya davet ediyoruz. Doğalgazı kullanmamalarının en büyük sebebi kiracı olmaları. Çünkü doğalgazı almak için bir tesisat döşetmek gerekiyor. Onlar için de çeşitli kampanyalar düzenliyoruz ve bu potansiyel abone sayısını eritiyoruz" dedi.
Doğalgaz olmasaydı ne olurdu?
ASLAN, "İstanbul'da eğer doğalgaz olmasaydı ne olurdu?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: "İstanbul'da yılda 4 milyar metreküp doğalgaz kullanılıyor. Bunun kömür eşdeğeri 10 milyon ton. Bu kadar kömürün taşınması için yılda 663 bin adet kamyonun trafiğe çıkması gerekiyor. Bu kömürün yakılmasından sonra 1 milyon 596 bin 400 ton kül ortaya çıkıyor. Bu külü toplamak için 5 ay boyunca günde bin 63 kamyonun trafikte seyretmesi lazım. Atmosfere 5 ay boyunca 100 bin ton SO2 (kükürt dioksit) salınacaktı. Eğer bu havaya salınsaydı 20 yıl önce nefes alamadığımız ortam, hatta daha kötüsü olurdu."