Domuz gribine karşı öneriler

Buzgan, zorunluk hali varsa riskli ülkelerde mümkünse topluluktan uzak durulması, hastalığın yoğun görüldüğü bölgelere gidiliyorsa tedbir olarak maske takılması ve genel hijyen kurallarına uyulması gerektiğini söyledi.
Buzgan, Meksika'da ortaya çıkan ve ABD başta olmak üzere birçok ülkede yaygın bir şekilde görülen ve domuz gribi virüsü olarak adlandırılan H1N1 virüsü ile ilgili olarak Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) 25 Nisanda halk sağlığı acili, pandemi başlangıcı olabileceğini ilan ettiğini hatırlattı.
Türkiye'nin bu konudaki hazırlıklarını daha önceden oluşturulan Ulusal Pandemi Planı'na uygun bir şekilde yaptığını anlatan Buzgan, DSÖ'nün pandemi ihtimalini ifade etmesi üzerine plan gereği yapılması gerekenleri hayata geçirdiklerini kaydetti.
Önce bilim kurulunu toplantıya çağırdıklarını ve burada alınması gereken kararları aldıklarını belirten Buzgan, daha sonra kurumların temsilcilerinin katıldığı bir toplantı yaptıklarını, ardından da Başbakanlık'ta Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in başkanlığında kurum temsilcilerinin katıldığı toplantılarda hazırlıkları gözden geçirdiklerini ifade etti.
DSÖ'nün solunum yoluyla bulaşan ve kuluçka döneminde de bir ya da iki gün bulaşıcı olabilen böyle bir hastalık konusunda ne kadar tedbir alınırsa alınsın bulaşmasının engellenemeyebileceği yönünde açıklaması bulunduğuna işaret eden Buzgan, ancak tedbirlerle hastalığın ülkeye geç girişini ya da çok az sayıda vakayla girmesinin sağlanabileceğini ifade etti.
Tedbirleri bütün uluslararası uçuşa açık havaalanları başta olmak üzere, kara hudut kapıları ve deniz girişlerinde uygulamaya koyduklarını anlatan Buzgan, bu yerlerde hareketli ya da sabit termal kameralarla hastalığın en önemli belirtisi olan ateş takibi yapıldığını, ateşi tespit edilen kişilerin grip açısından muayene edildiğini belirtti.
Buzgan, Türkiye'ye giriş yapan insanların büyük bir kısmının değişik nedenlerle Türkiye'yi ziyaret eden yabancılar olduğuna dikkati çekerek, uygulamayı onları rencide etmeden, kırıcı olmadan, onları çok iyi bir şekilde karşılayarak yaptıklarını anlattı. Türk vatandaşlarına da aynı şekilde davrandıklarını belirten Buzgan, bunun yanı sıra giriş noktalarında çalışanları hastalığa karşı korumak için gerekli tedbirleri aldıklarını söyledi.
SAĞLIK BEYANI ZORUNLULUĞU
Buzgan ayrıca, Türkiye'ye giriş yapan yolculara sağlık beyanında bulunma mecburiyeti getirdiklerini belirterek, yurt dışından gelen bütün yolcuların Türkiye'ye girmeden önce uçaklarda dağıtılan sağlık beyanlarını doldurduklarını kaydetti. Bu beyanlarda Türkiye'de bulunacakları adreslerin ve telefon numaralarının da yer aldığını anlatan Buzgan, böylece herhangi bir problemli durum ortaya çıktığında yolcuların sağlık yardımı almalarının ve başka insanlar için risk oluşturmalarının önüne geçilmesinin sağlandığını ifade etti.
Bu süreçte de 60 kadar kişide yüksek ateş tespit edildiğini belirten Buzgan, ateşin başka sebeplerinin de bulunduğunu, bunların içinde sadece bir kişide domuz gribi virüsünün tespit edildiğini, yakın aile fertlerinin de muayenesi sonucunda sadece bir kişide, hastalığın belirtileri görülmemesine rağmen virüsün ''pozitif'' çıktığını bildirdi. Buzgan, bu kişilerin izole edildiğini ve gerekli tedavilerine başlandığını belirterek, aynı uçakta bulunan diğer yolcuların birçoğuna ulaştıklarını, şu ana kadar bu yolculardan herhangi birinde hastalığa dair bir bulguya rastlanılmadığını söyledi. Ulaşamadıkları çok az kişi kaldığını bildiren Buzgan, bu kişilere ilgili elçilikler aracılığıyla ulaşmaya çalıştıklarını kaydetti. Buzgan, uygulamaya 21 Mayısa kadar devam edeceklerini belirtti.

YURT DIŞINA ÇIKACAKLARIN DİKKAT EDECEĞİ HUSUSLAR

Turan Buzgan, hastalığın çok görüldüğü Meksika, ABD, İspanya, İngiltere gibi ülkelere giden herkese hava alanlarında İngilizce ve Türkçe hazırlanmış broşürler dağıttıklarını anlattı. Bu broşürlerde hastalıkla ilgili belirtilerin, ne şekilde başladığının, hastalık belirtileri başladığında yapılması gerekenlerin ve korunmak için alınacak önlemlerin yer aldığı bilgilerin bulunduğunu ifade eden Buzgan, şunları kaydetti:
''İkinci olarak uluslararası uçuşa açık hava alanlarımızda poster ve broşürler hazırladık. İngilizce ve Türkçe posterlerde, el yıkama ve öksürüp, hapşırırken ağız ve burun kapatmayla ilgili mesajlar iletiyoruz.
DSÖ, 'seyahat kısıtlamasına gerek yok' diyor ama biz vatandaşlarımıza zorunluluk olmadıkça seyahatlerini gerekirse ertelemelerini öneriyoruz. Zorunluluk varsa da riskli ülkelerde mümkünse topluluktan uzak dursunlar, hastalığın yoğun görüldüğü bölgelere gidiliyorsa tedbir olarak maske taksınlar ve ellerini sık sık sabun ve suyla yıkasınlar. Hastalık ihtimali yüksek olan bölgelerde mümkün olduğunca yakın temastan kaçınsınlar.
Konuyla ilgili zaten günlük basın bilgilendirmesi yapıyoruz. İnternet sayfamızda da bilgilendirmemiz var. Yine internet sayfamızda hastalığın çok görüldüğü ülkelerle ilgili linkler var ve o ülkelerde durum, nerelerde daha çok görüldüğünü yansıtıyoruz.
Zorunlu olmadıkça vatandaşlarımızın seyahatlerini, durum biraz daha stabil olana kadar ertelemelerini öneriyoruz. Ama herhangi bir paniğe, endişeye gerek yok. Riskli bölgelere giden vatandaşların biraz daha dikkatli olması gerekiyor. Ülkemizde görülen zaten herhangi bir vaka yok. O konuda rahat olmak lazım ama tedbiri de elden bırakmamak gerekiyor. Genel korunma tedbirlerine genel hijyen kurallarına uymak gerekiyor.''