'Düşmeden ensesine vurulmuş olabilir'

Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun ölümüyle ilgili tutuksuz yargılanan Paksoy Holding'in veliahtları Can Paksoy ile Mahmut Emre Paksoy'un davasında şok bir gelişme yaşandı. Mahkeme, karar aşamasına gelen davada, müdahil avukatların dosyaya sundukları bir raporu dikkate alıp Erköseoğlu'nun ölüm nedeninin tespiti için dosyayı Adli Tıp Kurumu (ATK) 1. İhtisas Dairesi'ne gönderdi. Müdahil avukatların sunduğu bu rapor, Erköseoğlu'nun öldürülmüş olabileceği ihtimalini akla getirdi. Rapora göre, Erköseoğlu'nun düşmeden önce ensesine vurulmuş olabilir... İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde iki yıldır süren davanın dünkü oturumuna tutuksuz sanıklar Can Paksoy, ağabeyi Mahmut Emre Paksoy, babaları Mahmut Paksoy ile ölen Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun babası Ergün Erköseoğlu ve annesi Ferah Kural katıldı. Duruşmada söz alan Kural, "Ben kızımın cinayete kurban gittiğini düşünüyorum" dedi. Reddi hâkim talebinin reddedildiğini tutanağa geçiren mahkeme başkanı Ahmet Müşteba Özbek, olay yerine yakın camilerde okunan ezanın saat kaçta okunduğunun tam olarak tespit edilemediğini belirtti. Daha sonra müdahil tarafın avukatları Rezzan Epözdemir ile Ayfer Bayar söz aldı. Celse arası İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı'ndan bir rapor aldırdıklarını belirten avukatlar, "Rapora göre Nazlı Sinem'in ensesinde bulunan ekimozların düşme sonucu oluşması mümkün değildir. Raporu hazırlayan bilirkişilerin mahkemenizde uzman olarak dinlenmesini talep ediyoruz. Yine ATK 1. İhtisas Dairesi'nden olayın orjinine ilişkin rapor alınmasını istiyoruz" dedi. Karşı taraf, talebin reddini istedi. "Daha önce Adli Tıp'tan alınan raporlar yeterlidir. Bu raporlarda maktulün bir boğuşma sonucu aşağıya itilmediği, vücutta boğuşma olmadığı belirtilmiştir" dendi. Savcı ise dosyanın ATK'ya gönderilerek yeniden rapor alınmasını istedi.
'DÜŞMEYLE UYUMSUZ'
Mahkeme, ATK'ya gönderilmesine karar verip, Erköseoğlu'nun ölüm sebebinin tespit edilmesini istedi. Mahkeme, müdahil avukatların sunduğu raporun da dikkate alınmasını kararlaştırdı. İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan alınan 26 Mart 2012 tarihli bilirkişi raporu Prof. Dr. S. Serhat Gürpınar, Prof. Dr. Şevki Sözen ve uzman doktor Birgül Tüzün tarafından oluşturuldu. Otopsi raporunda ölenin vücudunda oluşan ezilmelerin ön bölümde olduğu ancak kafada saçlı deri altında (ense) yaklaşık 8 santimetrelik bir ekimozun düşme sonucu oluşamayacağı belirtildi. Ensedeki ekimozun yerde yüzü koyun yatan maktulün düşme sonucuyla uyumlu olmadığı anlatılan raporda, "Kişinin kendisinin atlaması veya düşmesi durumunda genellikle yüzükoyun düşmesi beklediğinden başının arkasında enseye doğru olan bölümünün de herhangi bir yere çarpması beklenemez. Ensedeki ekimozun kişinin yüksekten düşmesi veya düşürülmesinden önce kafasının arkasında enseye doğru olan bölümüne doğrudan sert ve künt vurulmasıyla da oluşabilir" denildi. Nazlı Sinem Erköseoğlu, 27 Eylül 2010'da işadamı Mahmut Paksoy'un sahibi olduğu Beyoğlu'ndaki bir apartmanın havalandırma boşluğunda ölü olarak bulunmuştu. Genç kızın geceyi işadamının oğlu Can Paksoy'la geçirdiği belirlenmişti. Gözaltına alınan Can Paksoy ve ağabeyi Emre Paksoy hakkında kasten adam öldürmekten müebbet hapis istemiyle dava açılmıştı.