Eğitim 'deli'sinin buruk öyküsü
Tanzanya'ya eğitim gönüllüsü olarak giden Erkan Çağıl Türk Koleji'nin bahçesindeki mezarda yatıyor. Bir yandan çok sevdiği öğrencilerinin seslerini dinliyor
BİRLİKTE GÖRELİM
Erkan Çağıl Erzurum'da dünyaya gelir. 20 yaşına kadar Erzurum'da ikamet eder, askerlikten sonra İstanbul'a gelir. Metropolün varoşlarından Sultanbeyli'ye yerleşir. Burada oto tamir işine girer ve ilerleyen yıllarda kendine bir dükkân açar. Hemşerisi ve sonraları kader ortağı Murat Karakaya ile bu senelerde tanışır. 2001'de bir Tanzanya gezisine katılır, "kara inci" adını taktığı yerli halkı çok sever. Eşi Arzu Çağıl, şöyle anlatır o günleri: "Dönüşünde geldi, ağladı, ağladı. Gözünün yaşı hiç durmadı. Oralara gitmeyi kafasına koymuştu. 'Ben gideceğim, sen de gelirsen başımın üzerinde yerin var' diyordu. Benden, 'Gelirim; göreceğimiz varsa birlikte görürüz' cevabını alınca da çok sevinmişti."
KAZADAN SONRA
Erkan Çağıl 2005'in kasım ayında yola çıkar. İki zorlu ayın ardından işler bitince ailesini getirmek için Türkiye'ye döner. Sonra da eşini, 2 çocuğunu alıp göç eder Tanzanya'ya. Öğretmen arkadaşları aileye bir öğrenci yurdunda yer ayırmışlardır. Dört ay burada kaldıktan sonra evlerine geçerler. Aklından geçen orada bir Türk üniversitesi kurulmasına yardımcı olmaktır. "Şükür ki anaokulumuz, orta ve lisemiz var burada. Bir de ismi 'Kara Elmas' olacak üniversite lazım" demektedir. Bir gün pikniğe gidilir arkadaşlarla. Yemekler yenilince üniversite arazisine bakmak için yola çıkarlar. Kısa süre sonra elim kaza haberi gelir. Erkan Çağıl ve beraberindekileri taşıyan araç takla atmıştır. Erkan Ağabey'in dışardan gözüken yarası yoktur. Ancak hastaneye ulaşılınca gerçek öğrenilecektir. Karaciğeri zedelenmiştir. Dört saat süren bir ameliyat neticesinde karaciğerinin üçte biri alınır. Ameliyattan çıktığında morali yerindedir. Hatta Türkiye'deki yakınlarına haber verdiği için şaka yollu kızar ortağına. Sekiz günlük hastane devresi başlar. Oğlu Haluk Çağıl, babasının hastaneye gelişinin sekizinci gününde bir rüya görür. Baba oğul bir arabaya binip Türk kolejinin bahçesine gelmişlerdir. Bahçedeki iki ağacın yanında kazma, kürek vardır. Ağaçların arasında açılan çukurdan ışık yayılmaktadır. Erkan Çağıl oğluna döner ve "Sakın ağlama, ağlayanları da ikaz et. Her şeyi sana emanet ettim" diyerek açılan çukura girer. Aynı dakikalarda ağırlaşır Erkan Ağabey ve yaşamını yitirir.
RÜYADAKİ YERE...
Cenazesini Türkiye'ye götürmek için ağabeyleri geldiğinde son kararı eşi Arzu Çağıl verir: "Rahmetlinin vasiyeti var, buraya defnedilecek." Karar verilmiştir ama mezar nereye kazılacaktır. Bu sefer Türk kolejinin yöneticileri "Burada Hıristiyan okullarının bahçesinde mezarlar var. Biz de ağabeyimizi okulun bahçesindeki iki ağacın arasına defnedelim" teklifini getirirler. Tarif edilen yer, Haluk Çağıl'ın rüyasında gördüğü, Erkan Çağıl'ın vefat etmeden önce ortağı Karakaya'ya "Ezeoğlu şu iki ağacın arası çok güzel esiyor. Ölsek bize burayı verirler mi?' dediği yerdir.
EN SON HABERLER
- 1 Anadolu Başsavcılığı basın mensuplarıyla buluştu
- 2 Kız çocuğuna dehşeti yaşattı: Tekme tokat dövdü! Çevredekiler kurtardı...
- 3 Evden çalışan torununa yaptığı ikramlar yürekleri ısıttı! "İlk defa tatlı babaanne gördüm"
- 4 Edirne’de bir garip olay! Evini soyan hırsızı tebrik edip böyle seslendi: Güzel bir hırsızlık ama…
- 5 Kızıma tecavüz etti deyip kurşun yağdırdı: Abidin Topal cinayetinde kan donduran detay!
- 6 Pat pat kazasında 1 kişi hayatını kaybetti
- 7 Okul müdürü İbrahim Oktugan'ı öldürmüştü: İfadesi ortaya çıktı!
- 8 Meteoroloji'den hafta sonu uyarısı! Birçok ilde etkili olacak, kuvvetli geliyor: İstanbul, Ankara...
- 9 Türkiye'de yarından itibaren etkili olacak! Aman dikkat: Arabistan ve Afrika'dan geliyor
- 10 Vali’den belediye başkanlarına talimat: Sokak köpekleri sorununu çözün