Emine Erdoğan burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Birçok tarihi yapımızda rastlayacağınız kuş evlerinde kendini ortaya koyan kalb-i selim, insan ruhunun latifliğinin eseridir. Genç kızlara çeyiz hazırlayan vakıflardan tutun, yazın soğuk su dağıtan vakıflara kadar sayısız hayır girişimi, hayatı herkes için yaşanılır kılmıştır. Bu örnekler, insanın iç dünyasında iyiliğe yer açtığı takdirde dış dünyanın cennetten bir iz düşüm olabileceğinin delilleridir. Çünkü insan, kalbinde ne varsa dış dünyada da onu gerçekleştirir. O yüzden başımızı kaldırıp dünyanın şimdiki haline baktığımızda iç dünyamızın topraklarının çoraklaştığını anlıyoruz. Demek ki insanlığın kalbi bir süredir iyilikten, güzellikten yana boş kalmış. Ruhu bakımsız kalmış. Vicdanı karanlıkta kalmış. Suriye'de 13 yıl süren savaş ve terör, Sudan'da devam eden iç çatışmalar, Ukrayna'daki savaş gibi birçok kriz, dünyayı kasvetli bir yere çevirmiş.
"SON FİDANI MUTLAKA DİKELİM"
Gazze Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz günlerde, 7 Ekim-23 Mart arasında ölen insanların listesini yayınladı. Yüzünü öte yana çeviren insanlığa, bu sessizliğinin neye sebep olduğunu gösterdi. Bu liste, dünyanın en büyük utancı sayılmalıdır. Tam tamına 1516 sayfada, 50 binden fazla şehidin ismi var. Bunun 474 sayfası 15 bin 613 çocuğun isminden oluşuyor. 27 sayfası daha henüz birinci yaş günü kutlanmamış bebeklerle dolu. Umudun bayrağını gittiği her yere beraberinde taşıyan, umut insanı olmaktır. Elbette Rabbimizin emrine uyarak, hayırlarda yarışmaktır. Hem o öyle kutlu bir yarıştır ki katılan herkes galiptir, birincidir, muzafferdir. İşte biz de bugün buradan sesimizin ulaştığı herkesi bu yarışa davet ediyoruz. Bilhassa en buhranlı günlerde, içinde bulunduğumuz zor şartlara bakıp gelecekten korkarak, hayır işlemekten, infak etmekten asla geri durmamalıyız. 'Yarın kıyametin kopacağını bilseniz, elinizdeki son fidanı mutlaka dikiniz.' buyuran Peygamberimizin izinden ayrılmamalıyız. Elimizden gelen sadece tek bir fidan bile olsa o fidanın ekildiği takdirde, yere düşen gölgesiyle, verdiği meyve ve oksijenle, insanlığın hayrına hizmet edeceği ümidini diri tutmalıyız.
"İNSANLIK ÖZ KARDEŞİMİZDİR"
Küresel İnsani Yardım Raporlarına göre, Türkiye her yıl en çok insani yardım yapan ülkelerin ön sıralarında yer aldığı gibi gayri safi milli hasılasına göre de en cömert ülkedir. Dallarını insanlığa uzatan bir zeytin ağacıdır. Biz, Suriye savaşının ilk gününden itibaren, ülkemizin ve gönlümüzün kapılarını kardeşlerimize açtık. Çoğunluğu Suriyeliler olmak üzere korunmaya ihtiyacı olan 4 milyon civarında mülteciyi ülkemizde ağırladık. Aktif bir şekilde İspanya'dan Lübnan'a, Küba'dan Vietnam'a, Madagaskar'dan Yunanistan'a kadar bir ihtiyacın hasıl olduğu her noktaya yardımlarımızı ulaştırıyoruz. Biz, insanlığa öz kardeşlerimiz nazarıyla yaklaşıyor ve ah edene elimizi uzatırken onun dinine, ırkına, etnik kökenine bakmıyoruz. İnsani krizlerde acil ihtiyaçları karşılamanın yanında dışarıdan gelecek yardımlara bağımlılığı ortadan kaldıracak çözümler geliştiriyoruz. Eğitimden alt yapı kurulumuna, sağlık hizmetlerinin tesis edilmesinden meslek edindirmeye kadar tüm yardımlarımız kalkınma desteklidir. Şimdi, içinden geçtiğimiz zorlu dönemde bu örneği çoğaltmamız elzem bir ihtiyaçtır.
"YIKILAN YERLERİ AYAĞA KALDIRALIM"
Bizler mutlaka stratejik yardımlaşma kanalları oluşturmalıyız. 'Yok mu bana uzanacak bir el?' diye sorulan her yerde alt yapıları güçlendirecek, dezavantajlı grupları destekleyecek, eğitimi ayağa kaldıracak çözümler geliştirmeliyiz. Bizim amacımız, kanayan yaraya geçici pansumanlar yapmak değil yıkılan yerleri ayağa kaldırmak, imar ve ihya etmek olmalıdır. 2010'da Pakistan'daki büyük sel felaketinde, 2011'de kıtlığın ve iç savaşın yüzbinleri hayattan kopardığı Somali'de, 2012'de katliamların yaşandığı Arakan bölgesinde ve daha birçok insani krizde tarifsiz acılara şahit oldum. Fakat bununla beraber şahit olduğum bir şey daha vardı. O da felaket bölgelerine koşan güzel insanların hiçbir şeyle kıyaslanamayacak kadar büyük güçleriydi. Oralarda insanların nasıl devleştiklerini, bükülemez birer bilek olduklarını ve temiz yüreklerinin yüzlerine vurmuş parlak nurunu gördüm. Bu gördüklerim bana şunu öğretti ki 'hayırseverlik' yeryüzünün en güvenilir sığınağıdır. Tüm kalbimle, ışığın doğudan yükseldiği gibi bizlerin dayanışmasıyla vicdanın ve merhametin ışığının da doğudan yükseleceğine inanıyorum. Bugün burada konuştuklarımızın tüm vicdanlara ulaşmasını temenni ediyorum. İnsan hayatına verilen önemin, her coğrafyada eşit olduğu bir dünya diliyorum."
EMİNE ERDOĞAN'A "EN İYİ KADIN LİDER" ÖDÜLÜ
Etkinlikte konuşan Eski İskoçya Bölgesel Başbakanı Humza Yousef ise Emine Erdoğan'a hitaben "O sırada pek çok kişi sessiz kalmayı tercih etmişti ama siz gerçekten sesinizi çıkarmayı tercih ettiniz. Size teşekkür etmek istiyorum." dedi. Konuşmaların ardından Emine Erdoğan'a Küresel Donörler Forumu tarafından "En İyi Kadın Lider" ödülü verildi. Program aile fotoğrafı çekimiyle sona erdi.