Engelli Bakan Yardımcısı Fatma Öncü: "Son 20 yılda insan odaklı devlet politikamız var"

9 aylık bebekken tandır ocağının içine düşerek 10 el parmağım ampüte olmuş. Bu olaydan sonra ailem İzmir'e yerleşti. Hayatımın dönüm noktası okuma yazma bilmediği halde kalemi nasıl tutmam gerektiğini 6 ay öğretmeye çalışan annemdi. Büyük bir gayretle bıkmadan yılmadan ellerimi nasıl tutmam gerektiğini öğretmek için mücadele etti. Ben o sayede çok kızlı yazı yazan çok hızlı bilgisayar kullanan günlük işlerini çok kızlı yapan bir engelli birey oldum. İlk orta ve lise eğitimimi İzmir'de okudum. Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Engelli kader arkadaşlarım gibi ben de okula gittiğim dönemlerde sorunlar yaşamıştım. Bedensel engelim nedeniyle ötekileştirme ve mobbinge maruz kaldım. İzmir'de engelli okulu olmadığı için normal okula 2 yıl boyunca kayıt yaptıramadım. Eğitimim içim ailem büyük fedakarlık yaptı. Onlara çok şey borçluyum onların sayesinde bu koltukta oturuyorum.
DÜNYADA BİR İLK OLDU:
İkinci olarak hayatımı değiştiren yön veren kişi Cumhurbaşkanımız oldu. Siyasi hayatım 2011'de üniversite hocamın tavsiyesi üzerine Diyarbakır milletvekilliği adaylığı ile başladı. Parti yönetiminde MKYK üyeliği yaptım, disiplin kurulunda görev aldım. 2018'de Ankara milletvekili adayı oldum. 15 Temmuz'da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan yardımcısı olarak görevlendirildim. Bunun temeli 3 Mart'ta insan hakları eylem planında atıldı. Orada engelli vatandaşlarımızın kariyer planlanmasında kamu kurumlarında daha etkin ve üst düzey görev almaları konusunda cumhurbaşkanımızın talimatı olmuştu. Bu talimat atama ile gerçekleşti. Bu sadece Türkiye'de olan bir dönüşüm ve değişim. Dünyada ilk defa engelli birey icra makamında yer alıyor. Bakanımız Derya Yanık'ın da büyük desteklerini yardımını gördüm. Dünyada farklı aile bakanlığında görev yapan bir çok insanla bir araya geldim başlangıçta benim bakan yardımcısı olmama çok şaşırdılar. Onlar için de önemli farkındalık oldu.
BAKAN YARDIMCISI OLACAĞIMI HAYAL EDEMEZDİM:
AK Parti hükümetinin insan odaklı devlet politikası var. Engelli bir bireyi bakan yardımcısı yapacak parti de AK Parti'den başkası olamazdı. Cumhurbaşkanımızın temel politik bakış açısı hep insan odaklı oldu. Cumhurbaşkanımızın engelli bireylere olan güveni ile bakan yardımcılığı görevine getirildim. Ben dahil kimse Türkiye'de engelli bir bireyin bakan yardımcısı olabileceğini tahmin dahi edemezdi. Cumhurbaşkanımızın engelli bir bireyi bakan yardımcısı olarak görevlendirmesi dünyaya örnek oldu. Bu dünya açısından büyük değişim ve dönüşüm bunun için cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyorum. Son 20 yıldaki değişim ve dönüşüm ile çağ atladık. Türkiye'nin bu kadar değişip dönüşeceğine hiç inanmazdım. Zorba ve insanlık dışı politikalar geride kaldı. Engelli bireylere sağlanan imkanlar her geçen gün artırılıyor. Eskiden hukuk mezunu engelliler geri plan görevlerde yer alıyordu artık hakim savcı bile olabilecekler.

HER ADIM ONLARIN ADINA:
Bakan yardımcısı olarak engelli bireylere umut ve örnek oldum. Engelliler ben buraya atanınca inanılmaz şaşırdı. Her biri kendisine bir hedef koydu bu benim için çok güzel bir şey. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde önümüzdeki dönemde hem eğitim ateşesi hem vali hem daha üst düzey bürokratlarda nitelikli engelli kardeşlerimiz görev alacaklar. Disiplin bilinçle çalışmalıyız. Tüm engelli kardeşlerim için çalışıyorum. Biliyorum ki burada attığım her adım onların adına yapılan bir iş olarak belirlenecek. Dünyada engellilere kıymet veren en gelişmiş tek ülkeyiz. Sosyal değişim dönümün tamamlandığı dünya hayal ediyorum.

AİLELER ÖNCE KABULLENMELİLER

Engelli vatandaşların sadece 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle hatırlanmasına karşı olduğunu belirten Öncü, engellilerin hayattan kopmamaları tavsiyesinde bulundu. Öncü sözlerini şöyle tamamladı:

"Engelliği herhangi bir güne sığdırmayı doğru bulmuyorum ama 3 Aralık Dünya Engelliler Günü farkındalık açısından önemli bir gün. Kader arkadaşlarımızın önce ailelerinin içinde bulunduğu durumu kabullenmesi ve ona yönelik çözüm önerileri bulmalılar. Kişi önce kendini sevebilmeli ki toplumu sevebilsin. Kendi gerçeğimizi kabullenmeliyiz. Bizler farklı bireyleriz toplum için farklı kıymetiyiz. Devlet olarak ailelere gerekli destekler veriliyor."