Salı 17.08.2010

Enkazdan çıkan filizler

99'daki depremde enkazdan 4.5 saat sonra çıkarılan Ömür Kınay tekerlekli sandalyeye mahkûm kaldı ancak yılmadı. Ömür, Londra'da burslu okuyor

Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük İlçesi olan 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin üzerinden tam 11 yıl geçti. 45 saniyede 7,4 büyüklüğündeki deprem resmi kayıtlara göre 17 bin 480 can aldı. Hayatta kalanların yüreği ise bu depremden sonra hep eksikti. Ama içlerinden iki genç vardı ki onlar felaketlerden başarı, şampiyonluk yarattı. Biri Ömür Kınay, diğeri Kenan Sofuoğlu. Onlar enkazdan çıkan filizler gibiydi. İşte iki gencin, çarpıcı öyküsü: Uzun yıllar Almanya'da yaşayan Mine Kınay, depremden birkaç yıl önce İstanbul'a dönmüştü. Tek hayali 20 yaşındaki kızı Ömür'le birlikte oturacakları bir ev almaktı. Depremden yaklaşık bir hafta önce bu hayalini gerçekleştirdi ve Sefaköy'de bir daire satın aldı. Ancak hayalleri 7 gün sonra yerle bir oldu. Deprem başladığında ana-kız birbirlerine sarıldı. Anne, enkazın altında öldü. Ömür ise tam 4,5 saat sonra kurtarıldı. Ömür Kınay'ın beton bloklar arasında boynu yan yatmış fotoğrafı depremde zihinlere kazındı. Fotoğrafı çeken Anadolu Ajansı Muhabiri Hasan Türkan'dı. Bu fotoğrafla Ömür Kınay, depremin sembol kızı olarak anılmaya başlandı. Deprem sonrasında tekerlekli sandalyeye mahkûmdu. 2005'te İstanbul Kültür Üniversitesi İletişim Tasarım Bölümü'nde burslu okuma hakkını kazanan Kınay, 14 aydır Londra'daki Sofra Restoranları zincirinin sahibi Hüseyin Özer'in verdiği bursla Brighton şehrinde kalıyor.

BÜYÜK ACILARIN TARİHİ

Bugün 31 yaşında Ömür Kınay, telefon görüşmemizde 17 Ağustos'ta yaşadığı tedirginliği, "Sözcüklerle anlatamıyorum. 17 Ağustos çok büyük acıların tarihi. Günler öncesi gerginliğim başlıyor. Çok duygusal oluyorum. Ailem yanımda olmazsa yalnızlığıma gömülüyorum" sözleriyle anlatıyor. Kınay, geçtiğimiz aylarda hocasının 'Ömür gel İstanbul'a tepeden bakalım' teklifini engelli olduğu için kaçırmadığını belirtiyor ve duygularını "Tekerlekli sandalyeme rağmen helikoptere bindim. Gökyüzünden İstanbul'u seyrettim. O an depremi düşünmemeye çalıştım" diye aktarıyor. Kınay'ı en çok düşündüren ise bursunu tamamladıktan sonra Türkiye'ye döndüğünde bir engelli olarak nasıl yaşayacağı. Kınay, engelliler için yeterli düzenlemelerin yapılmamasından yakınıyor. Kınay, Arapça'da "Ol" anlamına gelen "Kün" adlı filmiyle 2007'de 14'üncü Altın Koza Film Festivali'nde "En İyi Deneysel Film Ödülü" nün sahibi olmuştu. Kınay'ın, engelsiz birinin engelli dünyasında iş aramasını konu alan 'Empati' adlı animasyon filmini Okan Bayülgen seslendirmişti.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.