Son Güncelleme: Perşembe 28.01.2010
Ermenistan'ın Türkiye'ye ihtiyacı var
SABAH sinema yazarı Atilla Dorsay, Fransız sinemasının çok ünlü iki yönetmeni; Yunan kökenli Costa-Gavras ve Ermeni asıllı Robert Guediguian (Gedikyan) ile Paris'te görüştü
YAKIN TARİHTEN TRAJİK BİR ÖYKÜ
"Cinayet Ordusu," Fransızların bile unutur gibi olduğu, yakın tarihin gerçek ve trajik bir olayına değiniyor. Savaşta yaklaşan ve sonunda ülkeyi işgal eden Nazi tehlikesine karşı yaşlılar parmaklarını kıpırdatmazken, özellikle solcu/ komünist çevrelerden gelen ve de başta Yahudiler azınlık ya da göçmen kökenli gençler, Ermeni Misak Manukyan liderliğinde bir araya geliyor ve bir gerilla savaşı başlatıyorlar. Bu arada bir hayli Nazi'yi de haklıyorlar. Ama Nazilerle işbirliği halindeki faşist Petain hükümeti, savaşın sonlarına doğru çeteyi yakalıyor ve hepsini idam ediyor. Fransızların bu dönemi ve bu olayı unutmayı seçmeleri doğal değil mi? Guediguian'a önce filmin ne denli gerçekle örtüştüğünü soruyorum:
- Tüm kahramanlar gerçek. Yalnız grubun lideri üzerine birkaç değişiklik yaptım. Onlar benim gençlik kahramanlarımdı. Hepsi genç, güzel insanlardı ve biz komünisterin idolü olmuşlardı. Yıllarca ölüm yıldönümlerinde onları andık. Bu benim en geniş bir seyirciye uzanan filmim oldu. Çünkü halkın ortak bilincinde yer etmiş, acı bir olay. Kişileri gerçek, ama aynı zamanda çok romantik. Ayrıca gerilim ve aksiyon da içeriyor.
Guediguian ülkemize hiç gelmemiş: "İstanbul festivali bir kez çağırdı, gelemedim. Bu yıl Ankara festivaline geliyorum. Satın alınan "Cinayet Ordusu"nu sunacağım. İstanbul'u da görmeyi umut ediyorum." Yönetmen hemen hemen tüm filmlerini Marsilya'da ve Marsilya üzerine çekiyor. Yani bir tür bölgesel sinema... Nasıl oluyor bu?
- İlk başlarda içgüdüsel biçimde, evimde, yurdumda, tanıdığım bir kentte film çekme arzusuyla başladı. Sonra aslında başka yerde çekebileceğim filmleri de Marsilya'da çekmenin avantajlarını kavradım. Çünkü sinema evrenseli arar. Evrensel de her yerde olabilir. İlla da Paris'te veya dünyanın büyük, bilinen kentlerinde geçmesi gerekmiyor. Bir köyde bile insana dair sıradışı şeyler yakalanabilir.
ABD'de bir dönemde filizlenen ve John Cassavetes'in başını çektiği, Los Angeles'e başkaldıran "New York ekolü"yle kıyaslanabilir mi?
- Elbette. Bir filmin en ilginç yanı, kahramanlarıyla özdeşleşebilmenizdir. Bazen en uzak bir ülkeden gelen tuhaf bir öyküde bile sanki kendinizi bulursunuz. O uzak yaşam size yakın gözükür. Onun için, önemli olan hikâyenize en uygun bulduğunuz mekânı seçmektir. Büyük- küçük, uzak-yakın, hiç önemi yok.
ERMENİ AÇILIMI ÜZERİNE
Guediguian'a Erdoğan hükümetinin son dönemde giriştiği açılımlardan özellikle Ermeni açılımını soruyorum: Bu girişimin yararı ve bir sonuca ulaşma olasılığı var mı?
- Birbirimizle konuşmak, hiç konuşmamaktan çok daha iyidir. Riskler daha azalır ve diyalogun sayısız faydaları vardır. Bu, hemen her şey çözümlenecek, ortalık güllük-gülistanlık olacak anlamına gelmeyebilir. Konuşmalar uzayabilir, iki yanda da sabote etmek isteyen şahinler olabilir. Ama devam etmeli. Ben Ermenistan'a gittim. Orada biz diaspora mensuplarından çok daha fazla diyalog yanlısı olduklarını gördüm. Ermenistan'ın kesinlikle Türkiye'ye ihtiyacı var. Sınırların açılması, en çok onların işine yarayacak. Halk bunu istiyor.
Guediguian, tek ön koşulun "toprak talebi"nde bulunmamak olduğunu, bundan başka hiçbir ön koşul olmaması gerektiğini savunuyor. Ve ekliyor:
- Diaspora bir uyum içinde değil. Orada da farklı düşünceler var. Ama benim yakın arkadaşlarımın büyük çoğunluğu, Ermeni açılımını destekliyor. Ama örneğin Taşnak partisi ve onun fanatikleri her şeye karşı. Gerek buradakiler, gerekse Ermenistan'dakiler. Taşnaklar, vaktiyle Sovyet Ermenistan'ını bile tanımadılar. Ve daha geniş sınırlar istediler. Onlar hâlâ Türkiye'den ciddi bir toprak talebini sürdürüyorlar. Ama benim solcu ve komünist çevrem böyle düşünmüyor. Bu yaklaşım, gördüğüm kadarıyla Türkiye'nin tüm komşularıyla ilişkisini düzeltme planının bir parçası. Ama iyi komşulara bizim daha çok ihtiyacımız var. Etrafı kuşatılmış bir Ermenistan, sorunlarını çözemez. Bizler de başta Türkiye, komşularımızla iyi ilişkiler içinde olmalıyız. Türkiye bu kapıyı açtı. Ermenistan da onu izlemeli.
EN SON HABERLER
- 1 Derya’yı uykusunda 16 bıçak darbesiyle katletti: Savunması şaşkına çevirdi!
- 2 CSO Ada Ankara’nın mayıs takvimi dopdolu!
- 3 Antalya'da korkunç olay: Huzurevinde dehşet saçtı! 2 ölü 1 yaralı
- 4 Dünyanın en yakışıklı 100 erkeği açıklandı! Survivor ile yıldızı parlayan isim listeye damga vurdu
- 5 Bir milyon liralık vurgun… Önce siteyi ardından kartları kopyaladılar
- 6 SON DAKİKA | Bakan Yerlikaya duyurdu: Polislere taşlı saldırıda bulunan 29 provokatör yakalandı! Fenomen 'Basel' de enselendi!
- 7 Üniversite öğrencilerini ve servis şoförünü darp eden 2 şoför gözaltına alındı
- 8 Uzman isimden korkutan deprem açıklaması: 7.1'lik deprem üretebilir! O bölgeleri tek tek saydı
- 9 5 kadın kamerada: Kızlar çetesi girdikleri evde bakın neler yapmış!
- 10 İnanılmaz estetik akımı! "Kepçe kulaklar" için bıçak altına yatıyorlar: "Daha güzel görünüyor çünkü..."