Eşim TRT'yi zaplıyor

TRT'nin çok çalışan az konuşan genel müdürü İbrahim Şahin bu haftaki MOLA konuğum. Söyleyeceklerinden çok icraatlarıyla anılmak isteyen bir yöneticilik tarzını benimsiyor ama "Vatandaşın devletin en büyük yayın kuruluşunun orkestra şefini tanıma hakkı var" deyince, biraz olsun paylaşıyor önemli saydığı şeyleri.
Evinizde kaç adet ekran var?
- 3 ayrı ekran.
Merak ediyorum, eşiniz ve kızınız hep TRT mi seyrediyor?
- Eşim TRT seyrederken ben eve gelsem hemen özel bir kanala zaplıyor.
Sebep?
- (Gülerek) Ben şımarmayayım diye. Kızım da daha çok internet üzerinden izliyor dizilerimizi. Önceleri TRT seyretmezdi. Şimdi "Küçük Hanımefendi" ve "Leyla Mecnun" gibi dizileri ilgiyle izliyor.
Kaç yaşında, öğrenci mi? Fikir çatışmanız oluyor mu yayınlar konusunda?
- Kızım Gamze 19 yaşında. Bilkent İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencisi. Çatışmadan çok endişeleri oluyor. Mesela tanıtımda izlemiş, "Mazi Kalbimde Yaradır" dizisinin başoyuncusu yaralanıyormuş. Bana gelip; "Baba bu oyuncu ileriki bölümlerde ölecekse üzülürüm, izlemem" dedi geçen gün.
Sizi az tanıyor kamuoyu. Çok öne çıkmıyorsunuz...
- TRT Genel Müdürü olarak özel kanallara çıkıp kendimizi anlatmanın çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Kendi kanalımız da, kamu yayın kurumu. "Babasının malı mı ki çıktı konuşuyor?" diye düşünürler. İç dünyamda böyle bir çelişki yaşarım hep.
Size açık yüreklilikle soruyorum. "İyi bir TRT Genel Müdürüyüm" deyip, kendinizi beğeniyor musunuz?
- (Gülerek) İnsan kendini beğenmezse çatlar ama beğenirse de olduğu yerde kalır.
TRT için "Vay canına amma iş kotarmışlar" diyeceğimiz ne gibi sürprizler var heybenizde?
- Öyle vay canına dedirtecek bir şeyler var mıdır bilmem. İngilizce haber kanalı üzerinde çalışıyoruz. Bunu süre olarak deklare ettik. Yıl sonuna yetiştirmek niyetimiz vardı ama çok iyi bir şey olsun dediğimiz için biraz sarkabilir.
YURTDIŞI SORUNSALI
Amerika'dan sonra en fazla televizyon seyreden ülkeyiz. Bu sizi televizyoncu olarak sevindirip, aydın olarak üzüyor değil mi?
- Profesyonel yayıncı olarak da bundan mutlu değilim açıkçası. İnsanımız daha da fazla okusun isterim. O zaman sanılanın aksine TRT daha çok seyredilir. Çünkü en kaliteli, en yüksek düzey programları biz yapıyoruz. Ama ne oluyor, dizileri yerden yere vurup sonra en çok onları seyrediyorlar. Türkiye'de tahlil edilmesi gereken bir televizyon dünyası toplumsal seferberliğine ihtiyacımız var. Bakın görüyoruz ki aile değerleri her geçen gün biraz daha yıkılıyor ülkemizde. Liberal yapıdaki ailelerde, sosyal demokrat ya da muhafazakâr ailelerde bir çöküş yaşanıyor. Bu yüzden evlilik oranları düşüyor, boşanma oranları her geçen gün yükseliyor. 1 yıl içindeki boşanma oranlarında geçen seneye göre yüzde 5.5- 6 civarı artış var.
KAPALI KUTU
Başka ne var?
- İkinci olarak Türkiye televizyonculuğu çok önemli misyon yüklenmiş durumda. TRT'nin de dahli olmak koşuluyla özel televizyonların hayli sayıda dizisi yurt dışına satılıyor. Biz bir zamanlar nasıl Dallas'ı izleyip çok da bilgimiz olmayan Amerikan toplum yaşantısını Dallas'la özdeşleştiriyorduk, şu an Arap ülkeleri başta olmak üzere Balkanlar, Orta Asya, Avrupa bizi dizilerimizle tanıyor ve öyle yaşadığımızı zannediyor. Kaliteli ve bizim değerlerimizi taşıyan dizileri yurt dışına gönderebilirsek bu konuda da lider olmayı ıskalamayız.
Övündüğünüz icraatlar neler?
- Övünmek değil de gurur duyarak söyleyebileceğim şudur ki tam bir takım ruhu oturttuk TRT'de. Geldiğimizde WEB sayfamız tek dilde yayın yapıyordu önce 32 dile, şimdi de 35 dile çıkardık. Sadece bu da yetmez elbette. Bu sayfanın devamlı güncellenmesi gerek. Yoksa son dakika diye verdiğin haberler bayatlamış olur, bakmazlar, bakanlar da güler. Şu an TRT Haber diğer haber kanallarının önüne geçmiş durumda. Belgesel ve turizm kanalımız, çocuk kanalımız, müzik kanalımız adres olarak kabul ediliyor. 14 kanalın çoğunda hem yaygın hem saygın olarak ipi göğüsleyeceğiz kısmetse.