Cumartesi 16.03.2013
Son Güncelleme: Cumartesi 16.03.2013

Eski eşine can verdi, ikinci eşi kıskanıp terk etti

Türkiye onu eski eşine ikinci hayat vermesiyle tanıdı. İkinci eşinin bu yüzden terk ettiği Kılıçaslan, annesinin yanında kalıyor. Öyküsünü kızı kaleme aldı

Mustafa Kılıçaslan, 27 yıl önce boşandığı üç kızının annesi Ayten Kırca'ya böbreğiyle can vermişti. Nakilden sonra bu nedenle ikinci eşi tarafından terk edildi. Böbrek kardeşi olduğu eşi de onu kabul etmedi. Ve herkes için ikinci hayat başlamış oldu. Bu film gibi hikaye kızı Pınar Kılıçaslan tarafından kaleme alındı, kitap oldu. Üstelik mutlu sonla biten bu kitabın yazarı Pınar'ı, babası doğduğu gün erkek olmadığı için terk etmişti.

ERKEK ÇOCUK KAVGASI
"Sönmüş Aşka Nakil Ateşi" başlığıyla Kılıçaslan ve Kırca'nın yaşamları Sabah gazetesine manşet olmuştu. Bu öyle bir hikayeydi ki, doktorları bile şaşırtmıştı. Ancak her şey hastane odasında hayat kurtarma ile noktalanmadı, hikayenin ikinci perdesi başladı. Kılıçaslan ile Kırca, görücü usulü ile evlenmişler ancak yine de birbirlerini sevmişlerdi. 22 yıl evli kaldılar. Bu evlilikten iki çocukları oldu ama ısrarla erkek çocuk istiyorlardı. Kırca, üçüncü çocuğunu dünyaya getirdiği gün büyük bir kavga koptu. Erkek çocuk konusunda ısrarcı olan Kılıçaslan, yine kız çocuğu olunca ailesini hastane odasında terk etti. Boşandılar ama Kırca için hayat o günden sonra zorlaştı. Üç çocuğunu okutabilmek için pazarlarda çalıştı. Geride bıraktığı eşiyle hiç görüşmedi ama evlenip, üç kız çocuğunun olduğu haberi geliyordu.

BABASININ İZİNİ BULDU
Kırca çocuklarını büyütmeyi başardı ancak böbrekleri artık iflas etmişti. Kızları böbreklerini vermeyi teklif etti hiçbirini kabul etmedi. Yıllar önce hastane odasında babası tarafından terk edilen Pınar Kılıçaslan, babasının izini buldu ve ona telefon etti, "Baba annem hasta ona böbreğini verir misin?" dedi. Kılıçaslan hiç düşünmedi bile. 27 yıl sonra hastane odasına koştu. Hayatı kurtulan ve eski eşi ile organ kardeşi olan Ayten Kırca'nın kızgınlığı hala sürüyordu, "Ben olsam vermezdim" diyordu. İşte bu yeni hayat hikayesi şimdi bir kitap oldu. Gazete manşetlerinde yer alan olay burada bitmedi.
'KEŞKE ANEMİN KALBİ KIRILMASAYDI'
Anne ve babasının Fransız aşk filmlerini aratmayan öyküsünü kitaba çeviren kızları Pınar Kılıçaslan kitabının sonunda, keşkelerini yazıyor: "Keşke daha farklı olabilseydi. Keşke annemin kalbi bu kadar kırık olmasaydı da geç kalmış bir aile hayatını yaşayabilseydik hep beraber. Keşke annem, babam, ablalarım ve ben hep birlikte olabilseydik. Aile olabilmenin ne demek olduğunu anlayabilseydik" diyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.