7 yıldır hayvancılıkla uğraşan Murat Turan, keçisinin doğum yaptığı gün yaşadığı sevinçten kısa süre sonra oğlağın arka ayaklarının tutmadığını fark etti. Oğlağı hemen veterinere götüren Turan, "Veteriner, ayaklarına tahta bağladı ve bir hafta sonra çözmemi söyledi. Ancak daha sonra yapılan kontrollerde Mıstık'ın arka belinde kıkırdak ve liflerin olmadığını öğrendim. Yani yürüme şansı yoktu" dedi.
Veterinerlerin uyutulmasını önerdiği Mıstık için elinden geleni yapacağını söyleyen Turan, "Benim içim el vermedi, nasıl göz göre göre bu canlıyı uyuturum? Allah benim ömrümden alsın, ona versin. O benim evladım gibi, yalnızlığımı paylaştığım bir dostum oldu. Birlikte zaman geçiriyoruz, bazen televizyon izliyoruz, bazen de dışarıda vakit geçiriyoruz.
Bir ay oldu, artık ona alıştım. Oğlum gibi bakıyorum ona" ifadelerini kaydetti.
Mıstık'ın hayatını kolaylaştırmak için çeşitli çözümler üretmeye çalışan Murat Turan, oğlak için bir yürüteç yaptırmaya çalıştığını belirtti. Ancak ilk denemede yürütecin Mıstık'a tam uymadığını söyleyen Turan, "İlk yaptırdığım yürüteç biraz küçük geldi, iki tane daha tekerlek eklenerek yenisini yapacağız. Onu daha rahat hareket ettirebilmek için elimden geleni yapıyorum. Sonuçta Mıstık da bir canlı ve yaşama hakkı var. Onun için mücadele edeceğim" diye konuştu.
"BURADA HAYVANLARLA MUTLU BİR HAYATIM VAR"
Yıllardır Zigana Köyü'nde hayvancılıkla uğraşan Murat Turan, doğayla iç içe yaşamaktan memnun olduğunu ve hayvanlarıyla güçlü bir bağ kurduğunu söyledi. İnsanlarla mesafeli bir hayat sürdüğünü vurgulayan Turan, "24 keçim, 5 köpeğim ve güvercinlerimle burada yaşıyorum. İnsanlarla işim yok. İnsanlara da saygı konusunda kusur etmem ama onlar beni sever mi sevmez mi bilmem" diyerek hayat tarzını özetledi.